Karın yer yer 2 metreye ulaştığı Hapset Kalesine çıktılar. 2 bin metrenin üzerinde bulunan Şerafettin Bingöl yaylasından Hapset Kalesine inen dağcıların serüveni yorucu geçti. Hapset Kalesine, Şerafettin Bingöl yaylasına çıkarak inen dağcıların serüveni yorucu geçti.
2 bin metrenin üzerinde bulunan Şerafettin Bingöl yaylasından, Hapset Kalesine inen dağcılar, kar ve soğuk havayla mücadele ettiler. Zaman zaman oluşan tipiye karşı da mücadele eden dağcılar, tırmanışlarını sürdüreceklerini söylediler. Mudosk Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Özmen şunları söyledi; “Geçtiğimiz Pazar günü Hapset Kalesine tarmanmaya karar verdik. Mongok bağları güzergahından, Şerafettin Bingöl yaylasına çıkarak, Hapset Kalesine indik. Karın bazı kesimlerde 2 metreyi bulması ve zaman zaman tipi olması bizi zor durumda bıraktı. Ancak, yolculuğumuzu tamamladık. İniş ve çıkışımız yaklaşık 5 saat sürdü. Ayrıca, dondurucu soğuğun olması da bizi oldukça etkiledi. Dağcılığın turizme kazandırılması lazım. Dağcılık turizminin ilimize önemli girdileri olur. İlimizdeki Kurtik, Zoveser, Andok dağları ve Hamurpet Gölü muhteşem yerlerdendir. Buraların turizme kazandırılması gerekir. Buralara yapılacak yatırımlarla ve tanıtım broşürleriyle, ilimiz bu anlamda turizme açılıp, önemli ölçüde ekonomik girdi sağlanabilir. 18-25 Ocak tarihleri arasında, Türkiye Dağcılık Federasyonu Tur Kayağı Programı çerçevesinde Muş’ta kamp kurulacak. Yaklaşık 40 sporcunun katılacağı kampta, tur kayağı eğitimi verilecek. Bu tür etkinliklerin ilimizde olması bile, ilimize ekonomik katkı sağlamaktadır. Böyle etkinliklerle oteller ve esnaf biraz nefes almaktadır. İlimizde 150-200 arası kulüp var. Bu kulüplerin hepsinin de, ilimiz turizminin gelişmesine katkı verecekleri inancındayım” dedi.
DAĞCILIK KIYAFETLERİ YADIRGANIYOR
Muş’ta dağcılık sporunun yeterince tanınmadığından şikayet eden Mudosk Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Özmen; “Dağcı kıyafetlerimizi giydiğimizde, halk bize bir tuhaf bakıyor. İnsanlara dağa tırmanacağımızı söylediğimizde, bu soğukta aklınızı mı kaçırdınız dağa tırmanıyorsunuz? Deli mi oldunuz? gibi sözlerle şevkimizi kırmaya çalışıyorlar. Dağa tırmandığımızda, köylüler acaba bunlar definemi arıyorlar? diye çeşitli sorulara ve sorunlara maruz kalıyoruz. Bu tür olaylarda, bizleri oldukça rahatsız ediyor. Dağcılık sporu, sporun temelidir. Dağcılık sporu, doğayı sevmektir. Ben insanlara dağcılık sporuna ilgili olmaları çağrısını yapıyorum. Doğayla baş başa olmaya davet ediyorum” dedi. Muş Ovası Gazetesi
NULL