Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli önemin gösterilmesini açıklayan Uzmanlar, günün oruç tutulmayan bölümünde en az 3 öğünün tamamlanması ve sahurun atlanmaması gerektiğini söylediler.
Ramazan ayının başlaması ile birlikte vatandaşları uyaran Uzmanlar, toplumsal hayatta önemli bir yer teşkil eden ramazan ayında dini bir vecibenin yerine getirilmesi için oruç tutulduğunu, bununla birlikte günlük yaşamda önemli değişiklikler olduğunu dile getirdi. Oruç tutanların ramazan ayında günlük beslenme şekillerini ve öğün sayısını değiştirdiklerini anlatan Uzmanlar, bu dönemde 3 ana öğünün 2 öğüne indirildiğini, özellikle hamur işi, tatlı, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin arttığını belirtti. Ramazan ayı öncesi vatandaşların bilgilendirilmesi için açıklamalarda bulunan Uzmanlar, Dünyanın birçok yerinde milyonlarca Müslüman Ramazan ayında dini bir vecibeyi yerine getirmek için oruç tutmaktadırlar. Orucun toksinleri temizleyici etkisi vardır. Oruç tutan insanlar belirli bir şekilde beslendikleri için organizma bir ay dinlenmektedir dedi.
Uzmanlar, Ramazan ayında beslenme şekli iftar ve sahur olarak 2 öğün şeklinde düzenlendiği için, vücudun metabolizma dengesinin bozulmaması, vücut direncinin düşmemesi ve beslenme bozukluğundan kaynaklanan sorunların ortaya çıkmaması için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır dedi.
Uzmanlar, Ramazan ayında beslenmede dikkat edilecek hususları şu şekilde sıraladı;
Beslenmede dikkat edilecek noktalar: İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gerekir. Çünkü ani mide gerginliği tansiyon yükselmesine neden olur. İftar yemeğini 2-3 öğüne bölerek ve azar azar, iyi çiğneyerek yenilmelidir. Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve sellüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden sıvı alımına çok dikkat edilmeli ve iftar ile sahur arasında 8-10 bardak su içilmelidir. Ağır işlerde çalışan işçilerin oruç tutmaları halinde su kaybına bağlı olarak şok geçirdikleri belirlenmiş, bu nedenle iftar ve sahurda yeterli miktarda su içilmeli ve kızartma türü yemeklerden kaçınılmalıdır.
Sahurda neler yenilmelidir?
Protein içeriği fazla olan gıdalar (midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirirler) yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi gıdalar, kahvaltı şeklinde bir öğün olabilir. Bol sıvı alınmalıdır. Su içilmelidir. Meyve yenilebilir. Fazla tuzlu besinler tüketilmemelidir. Sadece su içerek oruç tutmak sakıncalıdır. Çünkü yorgunluk, dikkatte azalmalar gibi durumlara neden olur. Sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi artacağından metabolik hız düşer halsizlik ve baş ağrısı görülür.
Hangi durumlarda oruç tutmak sağlığı olumsuz etkileyebilir?
Oruç tutmak sağlıklı insanların metabolik dengesini değiştirmez, ancak şeker hastaları için oruç tutmak son derece sakıncalı olabilir. Şeker hastaları azar azar ve sık sık yeme şekline dayanan bir beslenme rejimi uygularlar. Ramazanda ise uzun süre aç kaldıklarından şeker düşmesi sonucu hayati tehlikeler söz konusu olabilir. Vücudunda insülin yetersizliği ve şeker kullanımında dengesizlik olduğu için iftardan sonra hiperglisemi koması olabilir, felç veya ölüme neden olabilir.
Hamilelerde kan şekeri düşer, bayılmalar, bebek sağlığı açısından riskli emzikliler sıvı alımı azalacağından süt miktarını etkiler, bebek yeterince anne sütü alamaz.
9 yaşın altındaki çocuklar, seyahatte olanlar, akli dengesi ve psikolojik durumu bozuk olanlar, çok yaşlı ve hasta olan insanlar, ağır kalp ve böbrek hastası olanlar, mide ülseri, safra kesesi iltihabı veya taşı olanlar, karaciğer yetmezliği olanlar, ağır enfeksiyon geçirenler gibi rahatsızlığı olanların oruç tutmak istemeleri halinde mutlaka konunun uzmanı olan bir doktora danışmaları büyük önem taşımaktadır.
Muş Manşet Gazetesi