Muş tarihi yapılar, tarihi eserler, önemli coğrafik özellikleri ve görülmesi gereken yerler..
A) SİVİL MİMARİ YILDIZLI HAN
Muş Şehir merkezinde yukarı çarşıdadır. 1307’de yapılmıştır. Selçuklu eseridir. Bir bölümü yıkıldı ve ön yüzü onarım gördüğü için orijinal yapısın kaybetmiştir Gönümüzde de kullanılmıştır. Muş’un bir Selçuklu yapısı olan Arslanlı Handan Günümüze çok az şey kalmıştı. Bu hana Alaeddin Bey Çeşmesi Alaeddin Beş Camisinin yanındadır. Cami ile aynı tarihte yapılmıştır.
MURAT IRMAĞI KÖPRÜSÜ Muş – Varto yolu üzerinde Muş şehir merkezine 10 km uzaklıktadır. Bir Selçuklu yapısıdır. Kesin tarihlenmemektedir. 1871 tarihli mermerden kitabesinin onarımlarla ilgili olduğu sanılmaktadır. 143 m uzunluğunda, 4.77 genişliğindedir. Yüksekliği 16 – 18 m’dir. 12 gözlüdür. Günümüzde de kullanılmaktadır.
HATUN KÖPRÜSÜ Malazgirt’in girişindedir. Bir Selçuklu yapısıdır. 10 m uzunluğunda, 5 m genişliğindedir. Günümüzde de kullanılmaktadır.
KIZ KÖPRÜSÜ Malazgirt’te 2 km uzaklıktadır. İki yekpare taştan 3 m uzunluğunda, 1 m genişliğindedir. Rivayete göre devrin kral kızlarından biri tarafından yaptırılmıştır.
ALAEDDİN BEY HAMAMI Muş şehir merkezindedir. Alaeddin bey tarafından Alaeddin bey Camisi ile aynı tarihte yaptırılmıştır. Günümüzde de kullanılmaktadır. Muş tabii afetlerde yıkılan diğer tarihi hamamları Güllü ve Dere Hamamlarıdır.
B) DİNSEL YAPILAR
ALAEDDİN BEY CAMİSİ XVIII yy. başlarında şehrin valisi Alaeddin Bey tarafından yaptırılmıştır. Ana mekanı kare planlıdır ve dokuz neflidir. Orta büyük ve yanlarda küçük kubbelerle örtülüdür. Orta nefte yer alan mihrabı sutunçeler ve bitki motifleriyle bezelidir. Taç kapının yanlarında kabartma kandil motifleri vardır. Minaresi iki renkli kesme taştan yapılıdır. Kare kaideli silindir gövdelidir. Gövdenin ortasında iç içe geçmiş çınar ağacını andırır bitkisel motiflerden bir kuşak oluşturulmuştur.
HACIŞEREF CAMİSİ Bir Selçuklu yapısı olan çok yıkık durumda Arslanlı Han’ın içindedir. Mimari özelliklerinden XVII yy’la tarihlenmektedir. Ana mekanı kare planlıdır. Ana mekan ortada büyük yanlarda basık kubbelerle örtülmüştür. Sade mihrabı yuvarlak kemerli ve niş biçimindedir. Sonradan eklenen son cemaat yeri ahşaptandır. Sivri kemeri niş biçiminde taç kapı kesme taştandır. 1902’de yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yapıyı Abulhamit Han Efendi tarafından yaptırılmıştır. 1318 senesinde yapıldı ve tarihe devretti.
ULU CAMİ Alaeddin Bey ve Hacı Şeref camilerinin batısındadır. Moloz taştandır. Kitabesizdir. Avlusunda yatan Şeyh Muhammed-i Mağribi tarafından 979’da yaptırıldığı rivayet edilmektedir. Mimari özelliklerinden XIV. Yy’ın ikinci yarısına tarihlenen cami, dikdörtgen planlıdır. Ana mekan, ortada kubbe, yanlarda besik tonoz örtülüdür. Mihrap sadedir, kuzeyinde kesme taştan üç kubbeli son cemaat yeri vardır. Kesme taştan sade taç kapı sivri kemerli niş içindedir. Batı duvarı ışında öbür duvarlarda ikişer pencere vardır. Minaresi, 1968’de yapılmıştır.
BULANIK MOLLAKENT CAMİSİ Bulanık ilçesinin Mollakent köyündedir. Bir Selçuklu yapısıdır. Şeyh İbrahim tarafından 1290’da yaptırılmıştır Ahlat taşındadır. Dört kubbeli üç pencerelidir. Koruma altına alınmıştır.
MOLLAKENT MEDRESESİ Bulanık ilçesinin Mollakent Köyündedir. Bir Selçuklu Eseridir. Ahlat taşından yapılmıştır. Şeyh İbrahim tarafından 1321’de yaptırılmıştır. İki büyük odası birde salonu vardır. Her odada üçer kitaplık penceresi bulunmaktadır. Muş’un günümüze ulaşmayan yalnızca tarihi kayıtlarda adı geçen diğer yapıları Mahmut Paşa, Murat Paşa ve Alaettin Paşa medreseleridir.
BULANIK ESENLİK CAMİSİ Bulanık ilçesinin Esenlik Köyündedir. Bir Selçuklu eseridir. Şeyh Abdulmelik tarafında 1194’te ya0tırılmıştır. Ahlat taşındandır. Tek kubbeli, dört pencereli, iki kapılı bir yapıdır. Kubbesinde ayrıca dört küçük pencere yer almaktadır.
MUŞTAK BABA TÜRBESİ Asıl adı Mustafa’dır. Bitlis’te doğmuştur, doğum tarihi tespit edilmemiştir. Şairdir, bir süre medresede okudu Şemsi Bitlisi diye anılan bir Mürşit olan amcası hacı Mahmut Hocadan bilgilendi, bir süre sonra Hacı Hasan Şirvani’nin İrsat halkasına girdi burada Mutasavvuf şair oldu. Erzurum, İstanbul, Ankara, Ayaş, Bağdat ve Hizana gitti. Eyüp Sultanda Selami Efendi Hanikahınde postnişin oldu. Bir süre sonra memleketi Bitlis’e döndü Muştak Baba gördüklerini, duyduklarını ASAR adlı eserinde topladı. El yazması bu eser Süleymaniye Kütüphanesi Kütüphanesi Mahmut Efendi Bölümü 2421’de kayıtlıdır. Divani basılmıştır. 1253 H (1838) yılında Bitlis’ten İstanbul’a giderken uğradığı Muş’a 81 yaşında boğdurulur. Bir rivayete göre Muştak Baba Alaaddin Bey(Paşa) tarafından davet Muş’a edilir. Ve boğdurulur. Bir rivayete göre de Muştak babanın garip hallerini hazmedemeyen avam tabakası tarafından hayretle karşılandığı için boğdurulmuştur. Diğer bir rivayete göre ise Zulümkar Alaaddin Bey Muştak Babanın saray ile olan yakınlığını öğrenir ve zulmünü sarayın duyacağı endişesi ile Muştak Babayı Muş’a davet eter ve boğdurur. Müştak Baba Şehitlik mertebesine ulaşarak gece gündüz aşkıyla yanıp tutuşup Allahına kavuşmuştur. Şahadetini daha önceden bildirdiği söylenir. Muştak Baba mezarı Abdurrahım YEŞİLBAŞ isimli şahsın evinin avlusundadır. Tek bir mezar olup, avlu zeminde 30 cm yükseklikte mozaikli beton ile yapılmış bir sanduka ve yenilenmiş şahidelerin etrafı ve üzeri demir kafes içine alınmış durumdadır. Mezarın orijinal şahideleride bu kafes içerisine muhafaza edilmektedir. Bu tadilat 1983 yılında Taha YEŞİLBAŞ tarafından yapılan onarım esnasında yapılmıştır.
İBRAHİM SAMİDİ (ZEMZEMİ) Alaeddin Paşa Hamamının karşısındadır. İbrahim Samidinin Arabistandan geldiği rivayet edilmektedir. Ziyaret yeridir. Buraya giden dileklerinin kabul için dua ederler Yaygın bir inancı göre sıtmalı ve ruhi bozukluğu olanlar haftanın Çarşamba günlerinde üç kere buraya getirilir ve türbenin içindeki çukur yerde bırakılırsa hastalıklardan kurtulurlarmış.
ŞEYH MUHAMMED-İ MAĞRİBİ Ulu Caminin avlusundadır. Şeyh Muhammed-i Mağribide İbrahim Samidi gibi arap kökenli olduğu ve Ulu Cami yaptırdığı rivayet edilmektedir.
ŞEYH HALİL VE ŞEYH MUSTAFA Kızılay binasının karşısındaki bahçe içerisindedir. Her iki türbe de Cuma günleri ziyaret edilir. Yaygın bir rivayete göre her iki Şeyhin mezarları 10-12 yaşlarındaki bir çocuk tarafından yaptırılmıştır.
ŞEYH İBRAHİM HAZRETLERİ Bulanık İlçesinin Esenli Köyündedir. Esenlik camisinin yakınındadır. Şeyh İbrahim Mevlevi tarikatına mensup olduğu rivayet edilmektedir. Çeşitli hastalıkları iyileştirdiğine inanılmaktadır.
ŞEYH ÖMER SAHUBİ Bulanık ilçesinin Mollakent Köyündedir. Şeyh Ömer Sahubi’nin kendi rütbesi ile türbenin yanındaki mutfak, misafirhane, ve genşçe avluyu sağlığında yaptığı rivayet edilmektedir. Türbe halk arasında Çilehane diye anılmaktadır. İnanca göre Sara ve hasta olanlar bu türbede bir gece kalırlar ise iyileşirler