Muşta ilk defa düzenlenecek olan heykel sergisinin 14 Kasıma kadar halka açık olacağı bildirildi. Heykeltraş Betül Karataş Yamanın hazırladığı ve şehir tarihinde ilk kez yapılacak olan heykel sergisi Kırmızı 09 Kasımda İl ve Kültür Turizm Müdürlüğü Sergi Salonunda Muş halkını karşılamaya hazırlanıyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün ev sahibi olduğu etkinlikte sanatçı; kadın, namus, şiddet ve şehvet kavramlarının hepsini içinde barındıran Kırmızı ile Muş halkını derinden etkileyeceğe benziyor.
Muş tarihinde bir ilk olmasının yanı sıra sanatçının Türkiye gündeminde yer alan en önemli toplumsal sorunlardan birine, kadın temasına vurgu yaparak hazırladığı Kırmızı heykel sergisi, 09-14 Kasım 2013 tarihleri arasında halka açık olarak sergilenecek.
Heykeltraş Betül Karataş Yaman kırmızıyı bir kadın hikayesi olarak adlandırdı. İşte Yamanın tarifi: Doğduğunda masumiyetin simgesi olan beyaz renk yüklenir kadına. Sonradan, hayalleriyle bütünleşsin diye pembe yakıştırılmıştır kıyafetlerine, saçındaki tokasına… Renklerin cambazlığıyla tanışması, böyle başlar kadının. Oysa büyüdükçe arayışa geçer kadın, ne aradığını bilmeden, kendini bulmak adına. Duygularını hiçe saymadan çıktığı bu yolculukta toplumun ona yüklediği vasıfları çözmesi çok da uzun sürmeyecektir aslında. Daha küçükken heveslendiği kırmızı oje, kırmızı ruj, çizmiştir onun yolunu. Belki kırmızı ceket, kırmızı bir ayakkabıdır… Tarzı ne olursa olsun, kırmızı bir eşarptır belki de kadını harekete geçiren.
Farkında değildir kadın, kırmızının hayatına bu kadar hükmettiğinin. Oysa ki kadın Aşk tır, Ana dır, kıymet bilen evlat, sevgiyi temsil eden yüce bir varlıktır. Duygu insanı ve zorlu bir savaşçıdır. Ve bu Savaş tamamen ona yüklenilen ve ödemesi gereken bedelleredir. Çünkü aşk insanı olmak suçtur kadında. Namusun ispatı bile kuytu bir kırmızıda gizlidir. İçinde akan kanı o kadar kırmızı, o kadar coşkuludur ki, heyecanlarını, mutluluklarını saklayamaz kadın ve ne yazık ki bu masum duygular, onun canı kadar sevdiği ellerin, yüreğinden vurmasıyla son bulur. Kadın bu duyguların bedelini akan kırmızı kanıyla öder. Dedik ya, bu bir savaştır. Kadının kendini ifade edebilme savaşı ve kadın canıyla ödediği bedelin kırmızı flamasını teslim eder aynı süreçten geçen bir başka kadına. Büyük bir yük, büyük bir sorumluluk olsa da o çelimsiz omuzlarda, kadın daha gururlu, daha lider ve daha kırmızıdır artık… Etek boyunu değil, yüreğinin coşkusunu sergilemek ister ve bu yüreğe giren adama, sorgusuzca inanmak, güvenmek ve hep yanında görmektir amacı. Bütün endişelerine rağmen, adını koyamadığı duygular beslemektedir içinde. Yaşanmışlıkların yüküyle yoğrulan kadın, doğası gereği, küsmez hislerine…
Yavrusuna aşıladığı umutlar, kendi içinde de bir çocuktur hala. Bu inançla ve inatla yaşamına devam eder biraz da. Yüreğinden geçen adama, yükünü paylaşırcasına döker içini, korkusuzca ve hamuru aşk ile yoğrulan kadın KIRMIZI olsun senin adın der, sevdiğine usulca…
ÖZGEÇMİŞ
1979 yılında Ankarada dünyaya gelen Betül Karataş Yaman ilköğretim eğitimine Bitliste başladı. Daha sonra Babasının görevi nedeniyle Kuveyte taşındı. Kuveytte geçen 3 yılın sonunda Körfez savaşının çıkmasıyla ailesi ile birlikte Türkiyeye dönen sanatçı; ortaokul ve lise eğitimini Ankarada tamamladı. 1999 yılında İstanbulda Mühendislik Fakültesi İç Mimarlık Bölümünü kazandı. Burada eğitimine bir yıl devam ettikten sonra sanat aşkının ağır basması nedeniyle, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünü kazanarak sanat eğitimine başladı. 2006 yılında Heykel bölümünden mezun oldu. 65`inci Devlet Resim ve Heykel sergisi ve Zonguldak Erdemir Heykel Yarışmasında eserleri sergilendi. 2007 yılında eşinin görevi nedeniyle 3 seneliğine Fransanın Strazburg şehrine giden sanatçı Strazburg ve Avrupanın birçok ülkesinde sanat anlamında kendini geliştirdi.
2011 yılından beri Muşta yaşayan sanatçı halen Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde yüksek lisans yapmaktadır.
Muş Manşet Gazetesi