Önceki gün Korkut ilçesinde bir dizi gezi ve ziyaretlerde bulunan Vali Seddar Yavuz esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Esnafların sorunlarını dinleyen Vali Yavuz, bir kahvede vatandaşlara hitap etti. Çocuklarla ayak üstü sohbet ettikten sonra kahveye geçen Vali Yavuza burada sobanın üzerinde pişirilen kestanelerden ikram edildi.
Devletin vatandaşlarının sorununu çözmek için çaba sarf ettiğini belirten Vali Yavuz, terör örgütünün Kürtlere verdiği zarara tepki gösterdi.
Suriye’deki Kürtlerin halen kimliklerinin olmadığını ve Türkiye’de her etnik kökenden cumhurbaşkanlarının olabildiğini belirten Vali Yavuz, Hükümetimizin uyguladığı bütün politikalara bakarsanız sorun çözme üzerine kuruludur. Bugün artık Türkiye’de şu sorun, bu sorun diyebileceğimiz sorunlar çok aza inmiştir. Suriye’deki Kürtlerin hala bir kimliği yoktur, vatandaş değildir. Bugün İran’daki Kürtler, Tahran’a seyahat edemez. Biz bin yıldır bu ülkede Kürtler de, Türkler de, Araplar da, Boşnaklar da tüm etnik kökenler bu ülke de Cumhurbaşkanı olabilmiştir, başbakan olabilmiştir, en büyük iş adamı olabilmiştir, olmaya da devam ediyor. Muş’tan şu an iki valimiz var, biri Vartolu, diğeri Bulanıklı. 25’e yakın mülki idari amirimiz var, kaymakam ve vali yardımcımız var. Biz devlet olarak paradigmamızı tamamıyla değiştiriyoruz. Vatandaşımız hangi konuda ‘şikayetim var’ diyorsa biz onu çözmeye hazırız dedi.
KAMU DÜZENİNİ BOZANLARI BERTARAF EDECEĞİZ
Vatandaşın can ve mal güvenliğini yok etmeye çalışan, kamu düzenini yok etmeye çalışan terör örgütüne karşı devletin kudretini gösterdiğini kaydeden Vali Yavuz, şunları söyledi: Vatandaşa silah çekerek, dağa kaçırarak, haraç toplayarak, hendek kazarak, insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşüren böylesine bir terör örgütünün bu toplumda oluşturduğu olumsuz atmosferi değiştirmemiz gerekiyor. Biz vatandaşımızı şefkatle kucaklayacağız, vatandaşlarımızın sorunlarını çözeceğiz, ancak vatandaşımızın can ve mal güvenliğini yok etmeye çalışan, kamu düzenini yok etmeye çalışan terör örgütlerine karşı da devletin kudretini göstereceğiz. İki önemli özelliğimiz var bizim, vatandaşımıza ipek gibi olacağız ama vatandaşımızın canına, malına kast eden, kamu düzenini bozanlara karşı da devletin kudret elini mutlak suretle kullanacağız ve onları bertaraf edeceğiz. Sadece şefkat göstererek devlet olunmaz, sadece kudret göstererek devlet olunmaz, o yüzden Sayın Başbakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bu bölgede biz kamu hizmet yatırımlarını en iyi noktaya çekme gayreti içerisindeyiz. Biz 2015 yılı içerisinde 1 milyar 100 milyon bu şehre para aktardık. Bu şehirden 240 milyon vergi topladık, 1 milyar 100 milyon bu şehre para verdik. Bu şehirde harcanan her 100 liranın 78 lirasını hükümetimiz bu kente gönderdi ve göndermeye devam edeceğiz.
KÜRTLERİN DÜKKANLARINI EVLERİNİ YAKTINIZ
Örgütün aslında Kürtlere düşman olduğunu anlatan Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: Be zalim, bu Kürtlerden ne istiyorsunuz? İnsanların evine, evinin önüne, yollarına bomba döşerken, bu insanları evine hapsederken, bu insanların namuslarına, şereflerine saldırırken ne bekliyor, ne istiyorsunuz bu Kürtlerden. Hani ‘biz kürtleri seviyoruz’ diyordunuz. Kobani’yi bahane edip yakmadınız mı? Kimin evlerini yaktınız? Kürtlerin dükkanlarını, evlerini yaktınız, Kürtleri katlettiniz. Siz Kürtlerin dostu değil, düşmanısınız. Bunları söylediğimiz zaman vatandaşımız bunları gayet iyi anlıyor. Bize herkes fikrini söylüyor, biz kimseyi korkutmuyoruz, kimseyi sindirmiyoruz, çünkü biz devletiz, hukuka bağlıyız, hukuka uygun hareket etmek zorundayız.
BU ÜLKENİN GELECEĞİ AYDINLIKTIR
Yavuz, bu topraklarda huzurun hakim olacağını belirterek şunları söyledi: Huzuru tesis edeceğiz, kamu düzenini tesis edeceğiz, sizlerin sorunlarını çözeceğiz, hizmetlerin en iyisini size sunacağız. Biz yaptıklarımızı yeterli görmüyoruz, daha fazlasını yapacağız. Bütün bunları başarmamız için sizlerin dualarına, iyi dileklerine, temennilerine ihtiyacımız var. Hiç kimse endişeye kapılmasın bu ülkenin geleceği aydınlıktır. Biz bu ülkeyi daha büyüteceğiz, daha zenginleştireceğiz, bu zenginliğimizi de eşit paylaşacağız. O yüzden istiyorum ki sizin çocuklarınız benim oturduğum yerde otursun. Sizin çocuklarınız bakan olsun, sizin çocuklarınız milletvekili olsun, sizin çocuklarınız cumhurbaşkanı olsun, o yüzden eğitim kurumlarını buralarda arttırıyoruz.
ŞEFKAT VE KUDRET
Devletin her zaman vatandaşına şefkat elini uzattığının altını çizen Vali Yavuz, sözlerine şöyle devam etti: Devlet olmanın iki özelliği var, birincisi şefkat, ikincisi kudret. Eğer devletin bu iki özelliği eşit şekilde dağıtılırsa, vatandaşla kucaklaşması, buluşması daha iyi bir noktaya taşınır. Hem kamu hizmetleri en iyi şekilde sunulur hem de vatandaşla devlet arasındaki bağ güçlenir. Dolayısıyla bu kapsamda biz de olabildiğince vatandaşlarımıza devletin sıcak elini, şefkat elini uzatmaya gayret ediyoruz. Bu kapsamda bugün Korkut’tayız esnaf ziyaretleriyle, kamu kurum kuruluşu temsilcileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla hep beraber Korkut’ta yapacağımız hizmetleri ve yatırımları, hem de vatandaşların sorunlarını yerinde inceliyoruz. Vali ile halk buluşmaları yapıyoruz, ama daha ziyade alana çıkıp alanda vatandaşlarla bir araya gelmenin hazzını, tadını yaşıyoruz. Korkutlu kardeşlerimin hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum gösterdikleri ilgi alaka vesilesiyle. Korkut’u biz çok önemsiyoruz ve burada hizmet ve yatırımlarımızı daha iyi noktaya inşallah en kısa zamanda çekeceğiz.
150 YILDIR İSLAM DÜNYASI KAN AĞLIYOR
Biz Kürt kadar Kürt’üz, Arap kadar Arabız, Boşnak kadar Boşnak’ız, çünkü etnik temel de bir siyaset ve devlet anlayışımız yok bizim diyen Vali Yavuz konuşmasında daha sonra şunları söyledi: 78 milyon insanı kucakladıklarını belirterek şunları söyledi: Şefkatle kucaklıyoruz ve kucaklamaya devam edeceğiz. Biz dün birdik, bugün de biriz, yarın da bir olmaya devam edeceğiz. Dikkat ederseniz Osmanlı yıkıldıktan sonra İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı hiç bitmedi ve 150 yıldır İslam dünyası kan ağlıyor, artık buna bir son vermek gerekiyor, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor. Biz vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye adayız. Eskişehir’deki insanın ne sorunu varsa onu çözeceğiz, Muş’taki vatandaşımızın hangi sorunu varsa onu çözeceğiz. Biz şiddeti bir yöntem olarak benimseyenlere diyoruz ki, şiddet bir hak arama yöntemi değildir. Şiddetle sorunların çözüldüğü hiçte görülmemiştir. Biz diyoruz ki sorunlarınız mı var? Sorunlarınızı çözelim. Biz sorunları halının altına süpürmek değil, çözmek istiyoruz.
Muş Manşet Gazetesi
