Dokuz nüfuslu Çiftçi ailesi kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor. Çocuklarının hastalıkları ve yoksullukla mücadele eden ailenin tek isteği ise konuşma özürlü olan çocuklarının kendilerine “Anne” demesi.
Çocuklarının hastalığı ve yoksullukla mücadele eden Muşlu Çiftçi ailesinin tek umudu kendilerine yardım edecek bir kardeş aile bulunması. Muş’ta yaşayan Mustafa – Gülcemal çifti bir taraftan konuşma özürlü olan dört çocuğunun üzüntüsünü yaşarken, diğer taraftan yoksullukla mücadele ediyor. Muşlu aile, dört duvar arasında çektikleri çilenin bitmesi için şefkatli bir el bekliyor.
Türkiye’nin en fakir ili olan Muş’un yoksul beldelerinden Sungu’da yaşayan Mustafa Çitçi (40) ve Gülcemal Çiftçi (33) çifti tam bir aile dramı yaşıyor. Akraba evliliği yaparak evlenen çiftin ilk dört çocuğu özürlü doğdu. Konuşma özürlü olarak dünyaya gelen Yusuf (15), Yunus (11) Hatice (6) ve Emine (4)’nin annesi Gülcemal Çiftçi, yıllarca çocuklarının kendisine anne diyememesinin hasretini çekti. Bazen sabahlara kadar ağlayan ve bunun üzüntüsünü çeken annenin daha sonraki iki çocuğu Merve (2) ve Meryem (1) sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmiş. En küçük çocuklarının kendisini anne diye çağırmasıyla çok sevinen anneyi düşündüren tek şey ise diğer dört çocuğunun iyileşmemesi.
Genellikle çok düşük gelirli insanların bulunduğu beldede Çiftçi ailesinin reisi baba Mustafa Çiftçi sağlıklı bir şekilde çalışamadığı için evin hiçbir geliri yok. Şu anda da işsiz olan ve bulduğu işlerde de verimli çalışamayan baba, bir taraftan çocuklarının hastalığıyla yıkılırken diğer taraftan akşamları eve geldiği zaman onlara bir şey getirememenin ezikliğini yaşıyor.
Çocukları diğer akranları gibi gezip oynayamayan fakir ailenin umudu hayırsever bir ailenin kendilerine yardım etmesi. İki odalı ve içinde komşularının verdiği kırık dökük eşyaların bulunduğu evde dört özürlü çocuğuyla akşama kadar ilgilenen anne Gülcemal, çoğu zaman onların üstünü giydirirken dakikalarca ağladığını söyledi. Türkçe bilmeyen Gülcemal sıkıntılarını Kürtçe anlattı. Çocuklarına hep eski elbise giydirdiğini söyleyen anne bayramlarda bile yeni giysi alamadıklarını dile getirdi. Bazı günler tüpleri bittiği için çocuklarına bir şey hazırlayamadığını söyleyen anne Gülcemal; “Gün oluyor yapacak bişey bulamıyorum. Özürlü çocuklarım acıktıkları zaman yanıma geliyor. ‘Anne acıktım’ diyemediği için yüzüme bakıyorlar ve ben o zaman anlıyorum. Bu o kadar acı veriyor ki onların o masum yüzüne baktığım zaman içim eriyor” dedi.
İyiliksever ailelerden çocuklarının iyileşmesi için yardım isteyen anne, eşi Mustafa’nın utandığı için kimseden bir şey isteyemediğini belirtti. İşsiz olan eşinin ancak komşuların verdiği birkaç lira parayla idare ettiğini söyleyen anne, “Bu çocukların ilerde ihtiyaçları artacak. Bu kadar imkansızlık içinde ne vereceğiz onlara. Okula bile gidemiyorlar. Ne olur bizi bu halde bırakmayın”.
Muşun Sesi Gazetesi