Her yıl Aralık ayının üçüncü haftası kutlanan Hava Kirliliği ile Mücadele Haftası sebebiyle uzmanlar vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Aralık ayının üçüncü haftası kutlanan hava Kirliliği ile Mücadele Haftası sebebiyle vatandaşlara uyarılarda bulunan uzmanlar, kirli havalarda atkı, şal veya maske kullanılması yönünde uyarılarda bulundular.
Muşta kış aylarında katı yakıt tüketiminin artmasıyla ortaya çıkan hava kirliliği toplum sağlığı için ciddi bir sorun oluşturuyor. Kirli hava özellikle çocuklar, hamileler, astım hastaları ve solunum yolu hastalıkları bulunan kişiler için tehdit oluşturuyor.
Hava kirliliği ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan uzmanlar, kirli havanın insan sağlığına etkileri ve korunma yollarıyla ilgili açıklamalarda bulundular. Uzmanlar, Hava kirliliğinin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıktığınızda akciğerinizi ve solunum yollarınızı mümkün olduğunca koruyun. Bunun için şal, kaşkol, atkı veya maske takarak hava kirliliğinin üzerinizdeki etkilerini azaltabilirsiniz. Solunum yolu ile alınan hava içerisindeki parçacıklar, teneffüs esnasında akciğerlere kadar ulaşır, solunum sisteminin derinliklerinde depolanan bu parçacıklar akciğer kanserlerine varan sorunlara neden olabilir. Hava kirliliği bronşlarda iltihaplara, daralmalara sebep olur, bu değişimler sonunda da kronik bronşit ve amfizem gibi rahatsızlıkların gelişmesine neden olur dediler.
Hava kirliliğinin özellikle çocuk sağlığını ciddi oranlarda tehdit ettiğini söyleyen uzmanlar, geciken önlemlerle karşılaşılacak sorunların daha da artacağı ifade ederek, Hava kirliliğinin zararlı etkileri çocuklarda daha doğum öncesi başlamakta, intrauterin ölümlere, doğumsal anomalilere, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebeklere neden olmaktadır. Doğum sonrasında da büyümekte olan bir çocuğun solunum yolları havadaki kirletici maddelere hem daha geçirgen hem de bebek akciğerlerinin savunma mekanizmaları yeterince gelişmemiş olduğundan zararlı maddelerden daha çok etkilenmektedir. Ayrıca çocukların fiziksel aktiviteleri erişkinlere göre daha fazla olduğundan akciğerlere daha fazla hava ve buna bağlı olarak daha fazla kirletici madde girişi olmaktadır. Fiziksel aktivite esnasında akciğerlerde kirletici madde depolanması da istirahat durumuna göre 5 kat artmıştır. Hava kirliliğine bağlı zararlı maddeler vücuda sadece solunum yolu ile değil deri yoluyla da alınabilmektedir. Hava kirliliği aynı zamanda hem doğrudan allerjik hastalıkların uyarılmasına hem de doğal allerjen maddelerin allerji yapma potansiyellerinin artmasına neden olmaktadırlar. Yapılan çalışmalar sonucunda hava kirliliğinin sadece astımı ve allerjik hastalıkları olan çocuklarda değil sağlıklı çocuklarda da solunum fonksiyonlarında bozulmalara neden olduğu görülmektedir şeklinde konuştular.
Muş Manşet Gazetesi