2015 genel seçimlerinin yaklaştığını ve Muşa en yararlı olabilecek kişilerin milletvekili olarak seçilmesi için doğru karar verilmesi gerektiğini savunan Şeker İş Sendikası Muş Şube Başkanı Fikret Sancar, Muş ili olarak marka siyasetçi çıkarılması gerektiğini söyledi.
Parlamento seçimlerinin yaklaşması ile birlikte siyasette yer almaya niyetlenen isimlerin ön plana çıkmakta başladığını ifade eden Sancar, Bazı kesimler kendi adamını ya da kendi yakınını ön plana çıkarma çabasında. Herkes için hayırlısını istemek lazım. Her hemşerimizin bu görevlere layık olduğu muhakkaktır. Elbette her adayın bir hayali vardır. Bunun yanında Muş halkının da hayalleri olduğunu unutmadan, hayallerini halkın hayalleri ile birleştiren adaylar tercih edilmelidir.. Şunu unutmamak lazım ki ilimiz, hem gelişmişlik hem de milli gelirden aldığı pay yönü ile uzun yıllardır son sıralarda yer almakta ve bu durumdan ileriye gidememektedir. Muş ili olarak marka siyasetçi diyebileceğimiz politikacı çıkarmalıyız. Komşu illerde Diyarbakır, Bitlis Van, Erzurum, Bingöl gibi illerinin kaderinde rol alan aktif siyasetçiler seçilebilmeliyiz. Bu illerdeki farkı görebilmekteyiz dedi.
MARKA SİYASETÇİLER ÇIKARMALIYIZ
Sancar, konu ile ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında, Biz de ise partiler kendi adayını seçer ama bu adayın verimli olmasından daha önemli olan parlamentodaki çoğunluk, yani parmak sayısıdır. Vekilin çıktığı ilin sorunları daha sonra gündeme gelir. Gündeme gelmese de olur aslında. Hasbelkader il ile ilgili bir iki laf edilirse de öpüp başımıza koymamız beklenir. Bu noktada İlimizdeki sivil toplum örgütleri olarak kanaat önderleri ile birlikte öncelikle objektif, tarafsız bir şekilde ilimizin kalkınması için, ilimiz sosyoekonomik sorunlarını iyice kavramış, verimli olacağını düşündüğümüz, vizyon sahibi adayları çıkarmalı; bunlara destek olmalı, siyasi parti il başkanlıklarına, parti genel merkezlerine taleplerimizi iletebilmeliyiz. Bu yol ile parti genel merkezleri ve il başkanlıklarının eli rahatlatılmalıdır ifadelerini kullandı.
DİN ADAMLARIDA HAK ADINA YARDIMDA BULUNMALIDIR
Sancar, Son zamanlarda giderek aktifleşen din adamlarımızın, siyaset üstü görüldükleri için, müdahil olmaları yadırgansa da onlar da hak adına kapasiteli insanlarımızın ön plana çıkarılmasında yardımcı olmalıdırlar. Bu, sadece İktidar partisi için değil, aday çıkaracak bütün partiler için geçerli olmalıdır. Bu partilere ulaşılıp ilimizin kaderini doğrudan alakadar edecek adayların tespitinde görüş belirtilmelidir. Zira dört yıl, ilin bütün sorunlarını ve geleceğini teslim edeceğimiz insanları, halkın temsilcileri olarak önerme hakkımızı kullanmalıyız dedi.
STKLAR ŞUNLARA DİKKAT ETMELİDİR
Vekillerin seçildikten sonra da çalışmalarını kontrol altında tutacak olanların yine sivil toplum örgütleri olması gerektiğini savunan Sancar şöyle konuştu:
STKlar aday gösterirken özellikle şu hususlara dikkat etmelidir: Aday gösterilecek vekil, icraatı boyunca ticari bağlantılardan uzak durmalı; kendi çevresine zaafları olmamalıdır. Gerekli bilgi ve tecrübe sahibi, ilin her tür sorununu her ortamda dillendirecek medeni cesarete sahip olmalıdır. Toplumun bütün katmanlarını tanıyan, gelir adaletsizliği, sosyal adalet konularında vicdani yönleri olan, hal ve tavırları ile kucaklayıcı, seçmenine tepeden bakmayan adaylar tercih edilmelidir. Aday olacak hemşerilerimiz de, öncelikle kendilerini bir tartmalı, halkın emanetine ne derece layık olduğunu, hakkını verip veremeyeceğini hesaplamalıdır. Bu memleketin gençleri, kadınları, engellileri, hakkını alamayan taşeron elemanları, çiftçisi, işçisi, işsizi, evsizi, aşsızı… Hepsinin hakkını gözetebilecek mi? Düşünüp öyle kararını vermelidir. Biz inanıyoruz ki ilimizde bu kapasitede insanlarımız mevcuttur. Bu kişilerin bir aşirete, bir guruba ya da cemaate üye olması gibi bir şart yoktur. Bilakis kimseye borçlu olmayacak, hiç kimseden direktif emir almayacak kişiler olmalıdır. Bu görevimizi yaparken de belirtildiği gibi sivil toplum örgütlerinin tarafsızlığı önemlidir. STKlar asli görevlerini yürütürken, yani üyelerini temsil ederken, her düşüncede üyeleri olduğunu düşünerek kamuoyunda tarafsızlığını, objektif olduğunu uygulamaları ile halka benimsetmiş olmalıdır. Sivil toplumun esprisi buradadır. Her hangi bir siyasi partinin yan kolu arka bahçesi gibi davranmamalıdır. Bu çok zor olsa da bu alanda tarafsız örgütler halk menfaatine böyle bir çalışma içinde olmalı, gerekirse anketler de yapmalıdır. Bunu halk adına yaptınız mı kimseyi kırmadan, destek bulursunuz. Aksi takdirde her şey aynı tas aynı hamam olur. Memleket olarak dört yılımızı daha kaybetmiş oluruz.
Muş Manşet Gazetesi