BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bitlis’in Mutki ilçesine gitmek üzere Muş’a geldi. Ankara’dan THY’nin tarifeli uçağıyla BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ve Muş milletvekili Sırrı Sakık ile birlikte gelen Selahattin Demirtaş, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu. Mutki’de bulunan toplu mezarlarla ilgili kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediğini belirten Selahattin Demirtaş, hükümeti de bu konuda duyarsız kalmakla suçladı. Bölgede yüzlerce insanın bulunduğu toplu mezarların varlığıyla ilgili
ellerinde bilgi ve krokiler olduğunu kaydeden Demirtaş, “Aileler bu konuda değişik girişimlerde bulundular, birçok bilgiye ulaştılar ve bunları bizlerle paylaştılar. Biz de bugün Mutki’de Türkiye’deki bu toplu mezarlar ve faili meçhuller gerçeğine bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Aynı zamanda bu kazıların durdurulmaması için ve ortaya çıkan bütün delillerin bir soruşturmaya dönüştürülmesi, dönemin siyasi, bürokratik yetkilileri ve güvenlik yetkilileri kimse sorumluların açığa çıkarılıp yargıya teslim
edilmesi için bir girişim yürüteceğiz. Bu nedenle Sayın eşbaşkanımızla birlikte kayıp yakınlarının sahipsiz olmadığı ve geçmişte işlenen bu suçların peşini bırakmayacağımız, halkın yanında olduğumuz mesajı için Mutki’de olacağız” dedi.
“BARIŞIN YOLU GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEKTEN GEÇER”
Türkiye’nin yakın geçmişiyle yüzleşerek kendi barışını oluşturabileceğini ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun üstüne gitmeyen hiç kimse, ‘Barış istiyorum’ diyemez. Barışın yolu gerçeklerle yüzleşmek ve hakikatleri araştırmaktan geçer. Bu aynı zamanda bir barış mücadelesidir. Toplumun birbirini anlayabilmesi, bu derin acılardan en azından hafifleterek geçebilmesi buna bağlıdır. Türkiye’de, ‘Ben barıştan, kardeşlikten yanayım’ diyen herkesin de aynı zamanda bu toplu mezarların açılması,
araştırılması ve kayıp yakınlarının en azından rahatlatılması için bu çalışmaları desteklemesini biz bekliyoruz. Birçok yerde yürüyüş ve basın açıklaması şeklinde eylemler planlandı. Emine Hanım’ın da planladığı eylem ve etkinlikler partimizin planladığı eylem ve etkinliklerdir. Bu eylemlere başladık ve devam ediyor. Durmayacağız, her yerde bunları dile getirmeye, kamuoyunu bu konuda aydınlatmaya devam edeceğiz.”
“BAŞBAKAN ÇOCUKLARI ÜRKÜTÜYOR”
Gazetecilerin Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tartışmaları nasıl değerlendirdiği şeklindeki sorusunu cevaplandıran Demirtaş, “4 yaşında bir kızım var ve Sayın Başbakan televizyona çıktığında artık korkuyor. Artık evde bu konuda daha dikkatli davranıyoruz. Sayın Başbakan televizyona çıktığında çocuklar izlemesin diye televizyonu kapatıyoruz. Çünkü kızım sürekli, ‘Baba bu adam niye bu kadar bağırıyor?’ diye tepki vermeye başladı. Dolayısıyla Sayın Başbakan artık çocukları
bile ürkütmeye başladı. Bu dil, bu üslup, hakaretvari küfürleşme siyasetin doğasında yoktur. Biz böyle bir siyaseti asla kabul etmiyoruz. Böyle bir çirkinliğin içine de girmedik, girmeyeceğiz. Diğer muhalefet partileri ve Sayın Başbakan bu üslup meselesini gerçekten abarttı. Birçok ülkede siyasetin dili, üslubu topluma örnek olurken, maalesef bizde toplumu rahatsız edecek derecede kaba ve çirkin bir dile dönüştü. Herkes çocuğunu korusun, özellikle Sayın Başbakan’ı dinletmesinler” ifadelerini kullandı.
“GEÇMİŞTE BULUNAN KEMİKLER KAYBEDİLDİ”
BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ise, geçmişte bulunan kemiklerin DNA testi için gönderildikleri yerlerde kaybedildiğini iddia ederek, “Aslında bugün bazı gerçekler kısmi olarak açığa çıkıyorsa başta ailelerimizin, insan hakları kuruluşlarının ve halkımızın kararlı mücadelesi sonucunda bu aşamaya gelinmiştir. Eğer biz bu mücadeleyi çok daha güçlü bir şekilde yürütmezsek kimse bu gerçeklerin açığa çıkarılması konusunda bir çaba içerisinde olmayacak. Hükümet, devletin kurumları da yargı da bu konuda ön açıcı,
adaletin yerini bulması için çaba sarf eden bir tutum içerisinde değiller. Geçmişte de örneklerini gördük. Büyük bir çabayla bulunan kemikler DNA testi için gittikleri yerlerde kaybedildi. Bu konuda bütün çaba, bütün yük halkımızın sırtındadır. Bunun mücadelesini en güçlü şekilde verip bu tarihi aydınlatmak bizim görevimizdir. Biz bunu yapmazsak kimse yapmayacak. Yargı bugün kısmi olarak bu işe el atıyorsa, bu konuda mücadele eden insanlarımızın ortaya çıkardığı inkar edilemez delillerden sonra mecbur
kalınmıştır. Bundan sonra daha fazla mecbur bırakmalıyız” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş ve beraberindekiler, daha sonra kara yoluyla Bitlis’in Mutki ilçesine hareket etti. İHA