Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekili Sırrı Sakık, partisinin il başkanlığı kongresinde Seyit Rıza’nın idamını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. BDP Muş İl Başkanlığı 1. olağan kongresi Cumartesi günü saat 11.00’de yapıldı. Eski Kapalı Spor Salonu’nda yapılan kongreye BDP Muş Milletvekilleri Sırrı Sakık ve Demir Çelik, Parti Meclisi Üyeleri Nimet Sezgin ve Emrullah Bingöl, BDP’li İlçe ve Belde Belediye Başkanları, İl ve Belediye Meclis Üyeleri, Eski İl Başkanı Robin Erdenci ile partililer katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan BDP Milletvekili Demir Çelik, Ak Parti’yi eleştirerek, Kürt Sorununda çözüm yolunu tıkamakla suçladı. Van depremine de değinen Çelik, Depremde devletin kurumlarının sınıfta kaldığını ifade etti.
Türkiye’nin, Dünyanınen büyük 17’nci ekonomisine sahip olmasına karşın Van Depreminde sınıfta kaldığını savunan Çelik, “Türkiye, dünyanın en büyük 17’inci ekonomisine sahip. Eğer isteselerdi Van’ı bir ayda tekrar düzeltebilirlerdi. Çünkü çok zengin bir ülkeyiz ve bu zenginliği maalesef Kürt bölgeleri için kullanmıyoruz. Van depreminden dolayı kentten 500 bin dolayında insanımız göç etmiş ve devlet buna göz yummuştur.” dedi.
Çelik’ten sonra söz alan BDP Milletvekili Sırrı Sakık ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Dersim meselesinde samimi olmamakla itham etti. Başbakan’ın özür dilemesinin süreç açısından önemli olduğunu fakat yeterli olmadığını ifade eden Sakık, şöyle devam etti: “Başbakanın Dersim Olayları’yla ilgili özür dilemesi büyük bir erdemliktir. Dersimle yüzleşelim, Şeyh Sait isyanıyla da yüzleşelim, Said-i Nursi’nin ölümüyle yüzleşelim. İlk önce gelin 1990’larda olup biten faili meçhul cinayetlerle yüzleşelim. Bunu mecliste söyledim. Dersim’deki katliam Muş’ta da yaşandı. Altınova beldesinde bir ailenin soykırımı gerçekleştirildi. Gelin ilk önce onunla yüzleşelim. O dönemin katillerinin adını verdim. Ama sen 14 yıl önce olan olayla yüzleşmiyorsun, 1938’le yüzleşiyorsun. Bu bir sahtekârlıktır. Eğer 1938 ile yüzleşseydik, 1915 Ermeni katliamıyla yüzleşmiş olsaydık bugün bu olaylar yaşanmazdı.”
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Türkiye’nin Dersim olayları ile yüzleşmenin yanında, 15 sene önce Altınova’da Bolu ve Kayseri Tugayları tarafından yapılan katliam ile de hesaplaşması gerektiğini savunan Sakık, “Seyit Rıza’yı gözaltına alıp tutukladıkları zaman alelacele bir mahkeme kuruyorlar. Seyit Rıza o zaman 76 yaşındaymış, oğlu ise henüz 17 yaşında. Yasalara göre Seyit Rıza yaşlı olduğu için idam edilemez. Oğlu küçük olduğu için idam edilemez. Seyit Rıza’nın yaşını 10 yaş küçültüyorlar, oğlunun da büyütüyorlar. Sonra Seyit Rıza’ya dönüp ‘seni idam edeceğiz, son sözün nedir’ diyorlar. O da cebindeki parayı ve saatinin oğluna verilmesini istedi. Oğlunun da idam edileceğini söylüyorlar. O zaman Seyit Rıza evlat acısını bildiği için evladının kendisinden sonra idam edilmesini istiyor. Ama zalimler ilk önce Hüseyin’i asıyorlar. Seyit Rıza sonra idam sehpasına çıkıyor, cellada gerek kalmadan kürsüyü tekmeliyor.” Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı kongrede, yapılan konuşmaların ardından seçimlere gidildi.
Tek adayla gidilen kongrede Fatih Barutçu il başkanlığına seçildi.
Muş`un Sesi Gazetesi