Yusuf Doğan, Rektörlük seçimlerinin yerini bulsun edasıyla yapıldığını vurguladı.
Muş Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu adına açıklamada bulunan Şube Sekreteri Yusuf Doğan: “Üniversite Bileşenlerini Yok Sayan Rektör Seçim Sistemini Kabul Etmiyoruz! Üniversitelerde rektör aday adayı belirleme süreci devam ediyor. İlimiz Üniversitesi Muş Alparslan Üniversitesinin de içinde olduğu 40 üniversitede gerçekleştirilecek veya gerçekleştirilen göstermelik seçimler sonrasında, YÖK’ün belirleyeceği ilk üçe girebilmek için adaylar ellerinden gelen hüneri gösteriyor. Kimileri ise çok rahat. Sanki birilerinin “hadi bir takla at da görelim” sınavından geçmişçesine, kendine güvenle istikbaline bakıyor. Ne de olsa asıl sınav, üniversitelerdeki seçimlerde değil, YÖK’ün belirleyeceği ilk üç aday arasına girebilmek ve Cumhurbaşkanı’nın onayını alarak atanabilmekte. Üniversitelerdeki söz konusu göstermelik seçimler, “adet yerini bulsun” edasıyla yürütülüyor. Seçimlere sadece öğretim üyeleri katılabiliyor. Araştırma görevlileri, okutmanlar, uzmanlar, öğrenciler, idari ve teknik personel ile işçiler, kısaca üniversitenin temel bileşenleri, bu seçimlerin yanına dahi yaklaştırılmıyor. Üniversitelere biçilen yeni rolü kabul etmediklerinde, bilimsel çalışmalarından dolayı tutuklandıklarında, polis şiddetine maruz kaldıklarında ya da hakları için mücadele ettiklerinde seslerini duyurabiliyorlar. Çünkü 12 Eylül ürünü YÖK’ün iktidarı, üniversite üzerindeki tahakkümünü sürekli pekiştiriyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ifade ettiği gibi üniversiteler artık “ asli işlevlerini” yürütmeye başladılar. Uzun yıllardır yürütülen sistematik politikalar doğrultusunda; Üniversitelerimiz salt diploma, unvan dağıtan ve işgücü piyasasını besleyen bir kuruma indirgendi, Taşeronlarla yürütülen hizmetler aracılığıyla, üniversite emekçilerinin güvencesiz ve sendikasız çalıştırılması sağlandı, Akademik özgürlük olabildiğince baskı altına alındı, Üniversitelerimiz “satılabilir” bilgi üretmek zorunda bırakıldı. Uzatabileceğimiz bu liste karşısında rektörlük seçimleri olarak ifade edilen ve gerçekte aday adayı belirlemek dışında bir işlevi olmayan bu seçim sisteminin kaldırılması demokrasi açısından zorunluluktur. Üniversitelerin demokratik ilkeler etrafında yeniden örgütlenmeleri gerekmektedir. Bu demokratikleşme iç işleyişlerinin demokratikleşmesi, bilimsel bilginin ulaşılabilir ve paylaşılabilir hale gelmesi için gereklidir. Çünkü biz, Öğrencisinden çalışanına kurumun içerisinde yer alanların iktidarla kurdukları ilişki açısından “özgürlüğü”, “Öğreneninden”, “öğretenine” kadar, herkesin bilgi üretiminin ortak özneleri olmaları açısından “eşitliği”, Bir üretken güç olarak bilgiyi ve bilgi üretimini denetlemeyi değil, onu üreten güçlerin geliştirilmesini ve çeşitlenmesini temel alan, Özgürlüğü kendisini oluşturanlar için isteyen bir üniversite istiyoruz. Bu kapsamda Eğitim Sen olarak, üniversite bileşenlerinin iradelerinden ziyade YÖK’ün ve Cumhurbaşkanı’nın iradesini temel alan, öğretim üyelerine ve yakınlarına kadro vaat edilen veya dağıtılan, iktidarların üniversiteyle oynadığı bir seçim oyunu haline getirilerek adeta “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” mantığını karşımıza çıkaran bu seçim sisteminin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Muş Ovası Gazetesi