Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından Anayasanın 98 ve İç Tüzüğün 96. ve 99. Maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim sözleriyle başlayan bir dilekçe ile Türkiye Büyük Millet Meclisi´ne soru önergesi veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Av. Burcu Çelik Özkan, önergede: 18 Eylül 2015 Cuma günü, Muş Varto´da askerler tarafından yaralı halde yakalanan YJA Star gerillası Ayşe Topçu tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi´ne gönderildi. Cezaevinden basın yayın organlarına bir mektup gönderen Topçu, mektubunda şu beyanlarda bulunmuştur; Şehit İsmail ve Şehit Ronahi Şehitliği´ne yapılan saldırıda 18 Eylül´de yaralı olarak ele geçtim.
Ele geçtiğimde askerlerin hem sözlü hem de fiziki tacizine maruz kaldım. Beni buldukları yerden yaralarım olmasına rağmen sürükleyerek çıkardılar. Beni çırılçıplak soyup karakola götüreceklerini söylediler. Yine askerler cinsiyetçi küfürler ederek ´Bombayı üstüne bağlayıp patlatalım´ tarzında konuşmalar yapıyorlardı.
Daha sonra üzerimdeki elbiseleri çıkararak çıplak bir halde fotoğraf ve video çekimi yaptılar. Bu sırada da fiziksel tacizde bulundular. Helikopterde de sözlü ve fiziki tacizleri devam etti.
Muş´ta hastaneye götürülmem gerekirken TEM´e götürüldüm. Orada uzun süre ters kelepçeli halde bekletildim. Daha sonra hastaneye götürdüklerinde herhangi bir muayene yapılmadan tekrar sorgu sürecine girdiler. Üç gün boyunca hiç bir sağlık personeli yanıma gelmedi. Yaralarımın pansumanı bile yapılmadı. Çok kirli bir odada, ellerim yatağa kelepçeli bir şekilde bekletildim. Askerler zaman zaman gelip burada da fotoğraflarımı çektiler, polisler ise sürekli doktorlara ´Bu kadın askerlerimizin katilidir´ diyerek, tedavi etmelerine izin vermiyorlardı. Hastanede üç gün kaldım ve doğru düzgün bir tedavi yapılmadan cezaevine getirildim.
´ Yaşam ve kişilik haklarının ihlali, özellikle her türlü cinayet, uzuv kesilmesi, zalimane muamele ve işkence; onuruna yönelik yapılan saldırı, özellikle aşağılayıcı ve onur kırıcı muamele; rehin alma ile cinsel suçlar Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu olarak tanınmaktadır.
Görgü tanıklarının anlattıklarından hareketle; Ayşe Topçu´nun yaralı bedenine işkence yapılması, çırılçıplak soyulup, yerlerde sürüklenmesi ve bunun görüntülenerek basına servis edilmesi, yukarda da geçtiği üzere, uluslararası mahkemeler tarafından da kabul edilen bir savaş suçudur. Bu olayda sorumluluğu olan tüm şahısların biran önce hem iç hem de uluslararası mahkemelerde gereken cezayı alması gerekmektedir ifadelerine yer verdi.
Başbakan Davutoğlu´na 6 Soru Yöneltti Av. Özkan, Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu sorulara yer verdi: Bu bağlamda;
1- Ayşe Topçu´ya sözlü ve fiziksel tacizde bulunan askerlerin tespiti için herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır/başlatılacak mıdır? Başlatılmayacaksa yasal gerekçesi nedir?
2- Ayşe Topçu´nun yaralı ve çıplak halde fotoğrafı çekip paylaşan şahıslar kimlerdir?
3- Ayşe Topçu´nun yaralı yakalandığı halde tedavisinin tamamlanmadan tutuklanarak cezaevine gönderilmesinde Topçu´nun siyasi kimliğinin etkisi var mıdır? Konuya ilişkin hastane yönetimi hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
4- Ayşe Topçu´nun basın ve sosyal medyada paylaşılan fotoğrafında, Topçu´nun yanı başında, ayakta duran ve devletin silahlı gücü olduğu tahmin edilen 3 erkek kimdir? Bu şahıslar hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? Fotoğrafın çekilme amacı nedir?
5- Gerek uluslararası hukukta ve gerekse iç hukukta işkence yasak olmasına rağmen kamu görevlilerinin bu tip bir işkenceyi gerçekleştirmesinin ve bunun fotoğrafını çekerek teşhir etmesinin hukuki bir dayanağı var mıdır? Kamu görevlilerine bu tip uygulamaları gerçekleştirebileceklerine dair herhangi bir talimatname gönderilmiş midir?
6- Ayşe Topçu´nun mektubunda dile getirdikleri, 10 Ağustos tarihinde yine Varto´da bir çatışmada yaşamını yitiren YJA Star gerillası Kevser Eltürk´e (Ekin Wan) yapılan insanlık dışı işkenceyi hatırlatmıştır. İnsanlık suçu olarak nitelendirilen bu vakanın ve oluşabilecek benzeri vakaların engellenmesi adına yapmayı planladığınız bir çalışma var mıdır? Yoksa gerekçesi nedir?
Muş Ovası Gazetesi