Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) tarafından hazırlanan, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından koordine edilen ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile eşgüdümlü yürütülen ´Üniversitelerde Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı´ kapsamında pilot proje seçilen ´Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Hayvancılık Projesi´nin tanıtımı yapıldı. Muş Alparslan Üniversitesi Konukevi´nde düzenlenen tanıtım toplantısına; Vali Doç. Dr. İlker Gündüzöz, Belediye Başkanı Feyat Asya, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Karadağ ile Muş Alparslan Üniversitesi Genel Sekreteri Harun Demir ve üniversite personelleri katıldı. Toplantıda konuşan ve projeyle ilgili bilgilendirme yapan Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, başarının sadece kendilerinin değil, kendilerine her zaman destek veren Muş halkının, mülkî ve idari erkânın, siyasîlerin, sivil toplum kuruluşlarının, akademik-idari personelin olduğunu söyledi. Gıda, tarım ve hayvancılık sahasında ülkemizde yapılacak her yatırım ve atılacak her adımın, bir milli beka sorununu çözmeye dönük stratejik çalışma olarak görüldüğünü söyleyen Rektör Polat, Bölgemiz, gerek makro planda olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi olarak gerekse Muş ili göz önüne alındığında mikro planda bir gıda, tarım ve hayvancılık havzası olarak öne çıkar. Bin metre rakımda yerleşen ilimiz 8 bin 196 kilometrekare yüzölçümüne sahiptir. Arazi varlığının yüzde 42´si tarım, yüzde 34´ü mera, yüzde 11,5´i çayırlık, yüzde 9´u ormandır. İlimizin tüm parametreleri gıda, tarım ve hayvancılık üzerine kurulu olduğundan, sanayi yatırımlarının tümü de bu alana yönelik çalışmalar üzerinden şekillendiği için yetişmiş insan gücü ve kalifiye ara eleman sorunumuz yoktur. İlin küçükbaş hayvan varlığı yaklaşık 1 milyon, büyükbaş hayvan varlığı ise 300 bin baş civarındadır. Merkez ilçe, Bulanık ve Malazgirt ilçeleri sığır yetiştiriciliğinin yoğun yapıldığı alanlardır. Öte yandan Güroymak ilçesi her ne kadar Bitlis´e bağlı olsa da Muş ovası havzasında yer alması itibarıyla tüm zirai ve ticari faaliyetlerini Muş üzerinden yürütmekte olduğundan, bahse konu bu alanla birlikte Türkiye´nin 6´ncı sıradaki manda yetiştiriciliği de Muş´ta yapılmaktadır. Koyun varlığı itibariyle Türkiye´de 7´inci, sığır varlığı itibariyle ise 15´inci sırada yer alan ilimizde, yıllık yaklaşık 330 bin ton süt ve 9 bin ton et üretimi söz konusudur. Türkiye´nin en büyük tarım işletmelerinden ikincisi, 65 bin dönümlük tek parça, sulanabilir arazisi ile Muş Alparslan TİGEM arazisidir. Bu projenin bir ihtiyaç olarak öne çıkması, alana dönük çalışmalar ve arama konferansları olarak yaptığımız çalıştayların, forumların bir neticesi olarak kendisini göstermiştir. Bu çalışmalar neticesinde sektörün sorunlarının şu maddelerde belirtildiği şekilde öne çıktığı görülmüştür, sığırlardaki verim düşüklüğü, yüksek nitelikte damızlık hayvan bulunamayışı, yaygın hayvan hastalıkları, hayvan barınaklarındaki olumsuz koşullar, hayvan beslemedeki yetersizlikler ve yanlışlar, yem bitkisi üretimindeki yetersizlikler, yetiştiricilerin ve hayvan bakıcılarının mesleki yetersizlikleri, üreticilerin örgütlenme bilincindeki eksikliklerle üretici örgütlerinin pasif olması ve ürünlerin pazarlanması sorunları, tamamıyla gıda, tarım ve hayvancılık alanında yapılanması amacıyla ilimizde Uygulamalı Bilimler Fakültesi açılmış ve daha şimdiden 10 öğretim üyesine sahip iki bölümü ile eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamış,ilk yılında öğrenci alacak kapasiteye erişmiş, şimdiden tohumculuk ve yem bitkileri alanında yetiştiriciler ile iş adamlarını bir araya getirip 10 bin dönüm arazide ekim yaptırılmasına ön ayak olmuştur sözlerini kullandı. Değeri Yüksek Projelerin Dikkate Alınması Şarttır Söz konusu fakülteye desteğin en önemli göstergelerinden biri, İstanbul merkezli Muş Vakfının, tüm öğrencilere öğrenim hayatları boyunca burs vermeyi taahhüt etmiş olmasıdır diyen Rektör Polat, konuşmasının devamında, Ülkemizin mevcut mali kaynaklarını en verimli şekilde değerlendirmek için etki değeri yüksek projelerin dikkate alınması şarttır. Sunduğumuz bu projenin hem alana katkıları fazla olacaktır hem de şehrimiz açısından ekonomik girdileri yüksek olacaktır. Projenin en önemli 3 ayağı, gerek uygulanması noktasında gerekse il içindeki organizasyon kabiliyetini arttırması açısından ilimize ve bölgemize kayda değer fırsatlar sunmaktadır. Üniversite, sanayici ve üretici tek projede ortak çalışacak, kamu kurumları paydaş olarak projeye katkı sunacaktır ifadelerini kullandı. İvme Kazandırdığını Görüyoruz Rektör Polat´ın konuşmasının ardından konuşarak, halk arasında, ´Muş´tan bir şey çıkmaz, Muş Sahipsizdir´ algısının oluştuğunu dile getiren Belediye Başkanı Feyat Asya ise, Böyle bir ortamda Muş Alparslan Üniversitesinin kuruluşundan şimdiye kadar emsallerinin çok önünde gittiğini görüyoruz. Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat hocamızın ve ekibinin bu projede göstermiş olduğu başarısıyla üniversitemizi bulunduğu yerden daha üst bir seviye getiren ve üniversitemize daha fazla ivme kazandırdığını görüyoruz. 2002 yılında başlayan süreçte Türkiye´nin her yerinde her kurumunda ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığını hep birlikte görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlık döneminde ´Her şehre bir üniversite kuracağız´ dediğinde bazı beyinleri almayan insanlar ´ne olacak tabela üniversitesi olacak ya da lisenin farklı versiyonu olacak´ diye farklı bir algı oluşturmaya çalıştılar. Bugün Muş Alparslan Üniversitesinin, Bingöl Üniversitesinin, Bitlis Eren Üniversitesinin patent üretme, proje üretme konusunda büyük üniversitelerle yarıştığını görüyoruz. Şehrimizin nüfusunun yüzde 65´nin kırsalda yaşaması Muş Alparslan Üniversitesinin pilot üniversite seçildiği Üniversitelerde Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programında Hayvancılık alanının ilimiz için ne kadar önemli olduğunu anlamamıza yetiyor. Biz belediye olarak, yerel yönetim olarak projeye sınırsız paydaş olmayı, destek vermeyi, taahhüt ettiğimizi önümüzdeki ikinci dönemde de sayın rektör hocamızla belki bu konuyla alakalı değil ama Muş Alparslan Üniversitesi ile birlikte kültürel, eğitime dayalı, sanatsal ve Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi gönül belediyeciliğini ihya ve icra edeceğimizi taahhüt ederim. Bu projenin özelde ilimize ve bölgemize genelde ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını dileri şeklinde konuştu. Gerekirse Amele Gibi Çalışacağız Başkan Asya2nın konuşmasının ardından konuşan Vali Doç. Dr. İlker Gündüzöz de, Etrafımızda tarım ve hayvancılık potansiyeli var. En önemli mukayese üstünlüğümüz de bu. Belki kıymetini fazla bilememiş olabiliriz, ancak son yıllarda hükümetimizin aldığı tedbirlerle önemli bir noktaya gelindi, bundan sonra da daha iyi bir noktaya gelecek. Birkaç gün önce hayvancılığa dayalı teşvik kararları Resmi Gazete´de yayımlandı. İşin yerel boyutu var, yerel boyutunda da üniversitelerimiz var. Üniversitelerimiz çok önemli ve bulundukları ili harekete geçirebilecek insan kaynağıyla, araştırma-geliştirme faaliyetleri olan kurumlardır. Tabi zaman zaman bu potansiyeli dinamik, aktif bir hale getiremedikleri yönünde tespitler oldu ancak burada da görüyoruz ki özellikle Muş ilinin mukayeseli üstünlük noktasında en öne çıkan, tarım ve hayvancılık konusunda Muş Alparslan Üniversitesi, ileri adım atmış ve toplumla, yöreyle iç içe bir projeyi hayata geçirmiş. Bir konuda ihtisas sahibi olmak kadar önemli bir şey yoktur. Kendi şahsi hayatınızda da belki görürsünüz ama toplumsal hayatta da eğer ihtisas sahibiyseniz, uzmanlaşmanız varsa, siz akranlarınızla ülke olarak da, toplum olarak da 1-2 adım öndesiniz. Bizim üniversitemiz de hayvancılık konusunda ihtisas noktasında şu anda bir adım öne geçti. Bu adımı da hep birlikte iyi kullanmak zorundayız. Projenin hayırlı sonuçlar doğuracağına eminiz. Valilik olarak elimizden geleni yapacağız. Bu proje için tarımsal araziler, mera vasfındaki yerlere ihtiyaç olduğu söylendi. Bunun üzerine vakit geçirmeden eldeki tarımsal arazilerimiz, hazine arazilerimiz ve meralarımızla ilgili bir yol haritası çizdik. Bizim bir an bile boş geçirmeye tahammülümüz yok. ´Bugün rektörümüz söyledi, yarın baksam´ yok. Söylenen şeyin aynı anda yapılması lazım. Eğer biz bunu yapmıyorsak, gevşek davranıyorsak, bu da vebaldir. Bir işin yapılması kadar zamanında yapılması da önemlidir. Tüm mesai arkadaşlarımdan rica ediyorum, sadece tarım-hayvanlık endeksli değil. Aslında bir bürokrasi hastalığı olan ´unuttur ve uyuttur´ ataletinden hemen sıyrılmamız lazım. Bir an bile duracak vaktimiz yok. Daha çok çalışmalıyız. Biz bu projenin her yerinde olacağız. Gerekirse amele gibi çalışacağız. Bu ülkenin en önemli projelerinden birini yürüteceğiz. Bu kadar büyük bir potansiyeli olan, mukayeseli üstünlük olarak toplam arazilerinin yüzde 40´ının mera olduğu bir ilde, bu potansiyeli kullanamama pozisyonunda olmamamız lazım diye konuştu.
Fırat Demir Haber 49 Gazetesi