Skip to main content

Kesk yönetimi üyeleri için Muş’a geldi

Muş Haber Fotoğrafı

KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak, Eğitim-Sen Genel Sekreteri Sakine Esen Yılmaz, BES Genel Başkanı Fikret Aslan, Tüm-Bel-Sen MYK Üyesi Hanifi Demir, 3 üyelerinin farklı illere atanmasından dolayı Muşa gelerek kendilerine destek verdiler. KESK heyeti, sendika binasında gazetecilerle bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi.

Vali Seddar Yavuz ile görüşmek için Muşa geldiklerini dile getiren KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak, Biz, KESK ve bağlı sendikalarımızın temsilcileri ile birlikte bir heyet oluşturarak, Muş’ta yaşanan baskı ve sürgünlerle ilgili konuyu görüşmek üzere buraya geldik. Geliş amaçlarımızdan birisi de Muş Valisi’yle görüşmekti. Muş’ta, bugüne kadar 30 üye arkadaşımıza 100’den fazla soruşturma açıldı. 3 tane arkadaşımız il dışı sürgüne gönderildi. Bu tamamen Vali’nin kendi tasarrufları üzerine gelişen, hukuksuz, haksız, keyfi bir uygulama olarak bizim gündemimize geldi. Biz bütün bu konuları Vali’nin kendisiyle yüz yüze konuşmak istedik. Elbette ki demokrasilerde yüz yüze görüşmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Demek ki, Sayın Vali köyü işler yapmış ki, bizimle yüz yüze görüşmeden kaçındı. Eğer, iyi şeyler yapsaydı ve çözülecek bir şeyler yapsaydı herhalde bir konfederasyonunun yetkilileriyle görüşmekten kaçınmazdı. Kaldı ki biz, konfederasyon olarak Başbakan’la, Çalışma Bakanı’yla görüşebiliyoruz ama bir ilin valisiyle nedense bir görüşme konusunda sıkıntılar yaşıyoruz dedi.

KESKin Türkiyede sendikanın kuruluşuna öncülük etmiş bir konfederasyon olduğunu söyleyen Toprak, Biz eğer, mülki amirlerin iznine tabi olarak bir çalışma yürütseydik, Türkiye’de bir kamu sendikalarından, bir sendikalaşmaktan bahsetmek mümkün olmayacaktı. Dolayısıyla, biz bütün çalışmalarımızı validen izin alarak yapacak bir konfederasyon değiliz. Biz, mücadelelerimiz sonucunda oluşturulmuş, yönetmelikler, uluslararası anlaşmalar üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Sayın Vali, 30 arkadaşımıza soruşturma açarken, 3 arkadaşımızı sürgüne gönderirken, esasına neye saldırı yaptığını bir kez daha düşünmesi gerekir. Sendikal faaliyetleri yürütmek ne yasalara göre, ne başka bir şeye göre suç değildir. Bu valinin iznine de tabi değildir. Sayın Vali, birçok kurum ve kuruluşlarda kamu emekçileriyle yaptığı toplantılarda, bize nasıl bir çalışma yürüteceğimizi hatırlatan konuşmalar yapmış, daha da ileri gitmiş, bizim sendika üyesi arkadaşlarımızı tehditvari kelimelerle sindirmeye çalışmıştır. Burada Vali’ye hatırlatmak isteriz, bizi korkutmayla yıldıracağınızı zannediyorsanız aldanıyorsunuz. Çünkü KESK’e bağlı sendikalarımız ve üyelerimiz, 30 senedir bu memlekette emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten bir konfederasyon olarak nice baskılarla karşı karşıya gelmiş, nice şehitler vermiş bir konfederasyondur. Valinin 2 cümlesiyle korkacak sinecek bir konfederasyon değiliz. KESK, bugüne kadar barıştan yana bir tutum sergilemiştir, bugüne kadar emekten yana bir tutum sergilemiştir. Biz 10 Ekim katliamından beri, barış mücadelesine şehit veren bir konfederasyonuz. En son 100 tane şehit verdik. Bunu yaparak, bizim barış mücadelesini ve çözüm sürecinin işletilmesi sürecinden alıkoyacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Valiye bizimle esas anlaşamadığımız, kendisiyle bu noktaya gelmesini istediğimiz bir tutum içerisinde olmuyoruz. KESK, bugüne kadar emek, barış, demokrasi, halkların bir arada yaşaması mücadelesinde hiç kimseden izin almamıştır, almaz da. Herkes bunu böyle bilsin ifadelerini kullandı.

Daha sonra konuşan Eğitim-Sen Genel Sekreteri Sakine Esen Yılmaz, Buradaki mesele, aslında sadece Muş’a ait bir mesele değil. AKP hükümetinin uzunca bir süredir uyguladığı ve kamu emekçilerini yıldırmaya, tasfiye etmeye, kamu emekçileri içerisinde muhalif kesimleri sindirmeye dönük genel politikanın bir sonucu. Çünkü kamu emekçileri hala bu ülkenin vicdanlı kesimlerinin oluşturuyor. Halen yürütülmekte olan savaş politikalarına karşı en güçlü tepkileri örgütlemek için sokağa çıkmaya cesaret ediyorlar ve hala buna muhalefet ediyorlar. Ayşe öğretmen şahsında, savaşa karşı geliştirilen tepkiyi hepimiz biliyoruz. Yine akademisyenlerin, savaşa karşı geliştirdikleri tepki önemli tepkilerdi. Elbette ki bunlar hükümetin, işine gelmiyor ve ne yazık ki bu hükümete bağlı yerel yöneticiler de adeta Cumhurbaşkanı’nın, hükümetin söylediklerini, hatta daha fazlasını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Yarıyıl tatiline girilmesine günler kala, bizler şunu yaşıyoruz. Birincisi, bu ülkede neredeyse 200 bin civarında öğrenci, bu dönem boyunca hiçbir eğitim almadı. Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de, Dargeçit’te, Sur’da sokağa çıkma yasakları öğrencilerin eğitim hakkını almalarından mahrum bırakıldı. Bununla beraber, yine bu bölgede çalışan eğitimcilere de attıkları her adım için, gösterdikleri her tepki için baskı ve soruşturmalar geliştirildi ve geliştirilmeye devam ediyor. Okullar, adeta birer askeri üs konumuna getirildiler, önemli ölçüde, savaş ortamında tahrip olan okullarımız var. Bunların dışında kalan okullar da, ne yazık ki askerler ve polislerce şu anda kullanılıyor ve eğitim hizmetinin dışında bir araca dönüştürülmüş durumda. Yine öğrencilere dönük olarak, YGS’ye hazırlık adı altında Cizre ve Silopi’de gönüllü olan öğrencilerin Mardin veya Midyat’a taşınmaları gibi bir durum söz konusu. Bu çocukların bir kısmının telafi eğitimi adı altında veya YGS’ye hazırlık adı altında başka bir ilçeye taşınması, ailelerinden koparılması bize geçmişteki, kimi uygulamaları, Osmanlı dönemindeki devşirme sistemi gibi uygulamaları hatırlatıyor. Bununla ilgili de tepkimizi gösteriyoruz diye konuştu.

Esen, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Ayşe öğretmen, ‘çocuklar ölmesin’ dediği için kamuoyunda ciddi bir linç kampanyasıyla karşı karşıya kaldı. Yine hem eğitimciler, hem de sağlıkçılar açısından çeşitli haber sitelerinde ciddi anlamda hedef göstermeler var. Bu hedef gösterilen eğitimciler ve sağlıkçılar daha sonra haklarında adli, idari soruşturmalar açılmak suretiyle baskıya maruz kalıyorlar. Bu dönemin en karakteristik özelliklerinden biri de, Cumhurbaşkanına hakaret. En ufak bir eleştiriyi bile kaldıramayan bir Cumhurbaşkanı var ve Cumhurbaşkanı’na yönelik her türlü eleştiri hakaret adı altında soruşturmalar ve baskılara maruz kalıyor. Son olarak gerçekleştirdiğimiz 29 Aralık grevi de çeşitli yerlerde soruşturma konusu oldu. Bu çerçevede Bitlis’te 17 tane arkadaşımız grev günü, jandarma tarafından okullar gezilerek tespit edildi ve çok çeşitli gerekçelerle soruşturmaya maruz kaldı. Eğitim-Sen olarak, KESK olarak bizler bir yanıyla emek mücadelesi yürütürken, diğer yandan demokrasi mücadelesi de yürütüyoruz. Dolayısıyla, çeşitli platformlarda çeşitli demokratik kitle örgütleriyle yan yana durmaktan imtina etmiyoruz, bundan sonra da yan yana durmaya devam edeceğiz. Biz katliamlardan geçtik. Geçmişte de arkadaşlarımız faili meçhul cinayetlere kurban gittiler. Son olarak 10 Ekim’de 100 arkadaşımız katledildi. Sürgünler, baskılar, soruşturmalar, hapishaneler, bunların hepsini yaşamış bir örgüt olarak bugünlere geldik. Bu soruşturmalar ve baskılar da bizleri yıldırmadı, bundan sonra da yıldırmayacak. Ne olursa olsun, arkadaşlarımızın bütün süreçlerinde yanlarındayız. Onlarla ilgili hukuki girişimlerimiz olacak. Bütün bu baskıları, soruşturmaları ve eğitim iş kolunda yaşadığımız her türlü sorunu, bağlı olduğumuz ve dünya genelinde 150’den fazla ülkenin eğitim emekçilerinin birleştiği Eğitim Enternasyonali ile de paylaştık. Şubat ayı içerisinde Eğitim Enternasyonali, Türkiye’ye bir heyet gönderecek. Yine, Eğitim Enternasyonali hem Başbakan’a, hem Cumhurbaşkanı’na bütün bu süreçlerle ilgili tutumlarını belirten mektuplar gönderdi. Onlarla birlikte ortak eylem çağrımız var. Arkadaşlarımızın uluslararası anlamda da desteğinin olduğunun bilinmesini istiyoruz.

 

Muş Manşet Gazetesi

Bir Cevap Yaz

blank

Ekonomi Haberleri

Muş’ta toplu taşımaya zam geldi

Muş Alparslan Üniversitesi ulaşımını yapan özel halk otobüslerine zam geldi. 2024-2025 Eğitim öğretim…

Çiftçilere 1.9 Milyar Liralık Destek

Bakan Yumaklı sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “1 milyar 962 milyon 46…

Muş’ta Metan Gazı Çıkarıldı

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA)…

Eğitim Haberleri

Muş’un Köklü Tarihine Işık Tutan Kitap Tanıtımı Gerçekleşiyor

Muş’un derin tarihini ve kültürel zenginliklerini mercek altına alan “Geçmişten Geleceğe Muş” adlı…

Köy Okulu Boyama Etkinliği Gerçekleştirildi

Muş Alparslan Üniversitesi Bulanık Meslek Yüksekokulu Turna Sosyal Gelişim Topluluğu, “Bir Hayal Bir…

Muş Yurtlarına Binlerce Öğrenci Yerleşti

Muş Yurtlarına Binlerce Öğrenci Yerleşti: Gençlik ve Spor İl Müdürü Mehmet Arif Taşdemir’den…

Kültür Sanat Haberleri

1071 Halk Oyunları Spor Kulübü Miniklerde Türkiye Şampiyonasına Hazırlanıyor

Muş’u Türkiye Halk Oyunları Federasyonu (THOF) Kulüpler Arası Grup Birinciliği müsabakalarında başarıyla temsil…

Muş’un Köklü Tarihine Işık Tutan Kitap Tanıtımı Gerçekleşiyor

Muş’un derin tarihini ve kültürel zenginliklerini mercek altına alan “Geçmişten Geleceğe Muş” adlı…

Sezgin Hatipağaoğlu Yeşilay’ın 2024 Uluslararası Bağımlılıkla Mücadele Fotoğraf Yarışması’nda Ödül Kazandı

Muş Fotoğraf ve Sanat Derneği Başkanı Sezgin Hatipağaoğlu, Yeşilay’ın 2024 yılında düzenlediği Uluslararası…

blank

Profesyonel internet sitesi için arayın..

Memleket Web Tasarım

 0532 514 50 57

  • Google Arama Kaydı
  • SEO Puanı Yüksek Tasarımlar
  • Türkçe Yönetim Paneli
  • Yedekleme Hizmeti

 

 

Haber ve İçerik Etiketleri

Haber Kategorileri

 
Muş Haber Tanıtım