Muşlu iş adamı Muhittin Aytunç, politikacı ve idarecilerin yabancı hayranı olduklarını, Muşlu iş adamlarına ilgi gösterilmediğini ve yok sayıldıklarını söyleyerek sitemini dile getirdi.
İş adamı Muhittin Aytunç, idareci ve politikacılara sitem etti. Muş idareci ve politikacılarının yabancı hayranı oldukları, Muşlu iş adamlarına ilgi gösterilmediğini ve yok sayıldıklarını ifade ederek, ilgiyi, teveccühü, desteği görmeyen Muşlu iş adamlarının şevkinin kırıldığını belirtti. Aytunç: “Ben yaklaşık 30 yıldır ticaretteyim. Ticari alanlarımız atölyenin biraz daha büyüğü olan bir işletmedir. Isı cam imalatı yapıyoruz. Siding dediğimiz dış kaplama, plastik doğrama, alüminyum doğrama ve bunun yanında gıda ile ilgili çalışmalarımız var. Bizim Muş merkezde, çevre illerde ve Türkiye’nin 81 ilinde iş bağlantılarımız olduğunda, oralara gidip çalışmalarımızı yapıyoruz. Irak ile ilgili bağlantılarımız var. Elimizden gelen tüm gayreti sarf edeceğiz. İlimizin istihdam alanı ile ilgili ne gerekiyorsa göstereceğiz. Türkiye genelinde 81 ilde ihracat yapılıyordu ama Muş’ta yapılmıyordu. Bu çok zoruma gidiyordu. Muş’ta ilk ihracatı yapan firma da biziz. Şu anda birkaç firma daha ihracat yapmaktadır. Muş’un kapasitesi, coğrafi durumu belli. Bir ilin kalkınabilmesi için belli kalemler var. Mesela şu anda Türkiye’de en fazla gayri safi milli hasılayı elde eden il Kocaeli’dir. Çünkü sanayisi var. Muş’ta büyük iş adamlarımız var. Birçok iş adamımız belli bir seviyeye geldiğinde, sermayesini alarak Batı illerine göçtüler. Bizi yönetenler, idareciler, politikacılar yabancı hayranıdırlar. Dışarıdaki insanlara hayrandırlar. Efendim dışarıdakiler gelsin burada yatırım yapsınlar. Ama bir Muşlu iş adamı böyle bir girişimde bulunduğu zaman o ilgiyi, yardımı, teveccühü, desteği görmüyor. Görmediği gibi o da kendi kabuğuna çekiliyor. Bundan 2 yıl önce Muş’ta bir toplantı düzenlendi. Gurur duyduğumuz Bakanımız sayesinde Muş’a 170 iş adamı geldi. 2 gün boyunca Muş’ta kaldılar. Onlar el üstünde tutuldu, Muş’taki yatırımcılar insan yerine konulmadı. Kültür Müdürlüğünde bir toplantı düzenlendi, hayretler içerisinde izledim. İstanbul’dan, Bursa’dan, Adana’dan gelen insanlara söz hakkı verildi ama Muş içinde iş yapan yatırımcıların bir tanesine bile bir dakika söz hakkı verilmedi. O insanlar hiçe sayıldı. Siz yönetici, politikacı olarak insanlara bu şekilde davranırsanız o insanlarda şevk, heyecan kalır mı? Eğer yöneticiler, yönettikleri ildeki insanların ne yaptıkları ile ilgili destek vermezlerse, bu insanlarda şevk kalmaz” dedi.
“MİLLET DİLENCİ DURUMUNA DÜŞÜRÜLDÜ”
Muhittin Aytunç, yanlış politikalarla sadaka ekonomisi üretilerek, milletin dilenci durumuna düşürüldüğünü vurgulayarak: “İlimizin yüzde 73’ü tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. Ama maalesef yanlış politika mı diyelim, tarım ve hayvancılık bitirildi. Tarımda dönüm başı parası çıkardılar. İşte tarlanı ekme, sana dönüm başı para vereceğiz. Bu Türkiye’nin politikası değildir. Bu insanları tembelleştirmekten başka bir şey değildir. 5-6 yıl çalıştırılmayan bir insanı, sen 7 nci yıl götürüp çalıştırabilir misin? Mevcut iktidar Türkiye’yi sadaka politikası ile yönetiyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına insanları bağlamışlar, insanlar buradan para alıyor. Diğer taraftan çocuk parası adı altında aile huzursuzluğu yaratılıyor. Bu para evin hanımına veriliyor. Bu para hanımına verildiği zaman, evin içindeki aile reisi dengesi değişiyor. Hanım erkeğe para vermiyor. O para yüzünden evin içerisinde her zaman kavga var. Bu olay insanları boşanma noktasına getiriyor. Sadaka ekonomisi adı altında, millet dilenci durumuna düşürülmüş. Anayasanın 5 nci maddesi aynen şöyle diyor. Devleti idare eden idareciler, her yıl içerisindeki ülkenin nüfusunun yüzde 10’u kadarına iş imkanı sunmak zorundadır” diye konuştu.
Muş Ovası Gazetesi
İşadamı Aytunç, içini döktü
Haber Kategorileri :
045
Haziran 20, 2010 9:03 PM
İlgili Haber Bulunamadı
Ekonomi Haberleri
Eğitim Haberleri
Kültür Sanat Haberleri
Profesyonel internet sitesi için arayın..
- Google Arama Kaydı
- SEO Puanı Yüksek Tasarımlar
- Türkçe Yönetim Paneli
- Yedekleme Hizmeti