Muş Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’nin Haseke kentindeki Nevruz kutlamalarına yapılan saldırıyı kınadı.
Muş Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Suriyenin Haseke kentinde nevruz kutlamaları sırasında yapılan saldırıları protesto etmek için basın açıklaması yapıldı.
Belediye Meydanı’nda bir araya gelen Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri adına açıklama yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez İlçe Başkanı Faik Yasul, Nevruz’un, halkların kültüründe birliğin, barışın, mutluluğun ve sömürenlere karşı çıkışın sembolü olduğunu söyledi.
Faik Yasul; Günümüzde insanlık değerleri adına başta Kobanêde olmak üzere gericiliğe karşı görkemli bir direnişin sergilendiği Ortadoğu coğrafyası, büyük direnişlerin mekanı olduğu gibi, büyük bayramların da mekânı olmuştur. Özünü direnişten alan Newroz bu bayramların başında gelmektedir. Tarihteki yeri itibariyle zulme, baskıya ve zorbalığa karşı başkaldırının, isyan ateşinin yakıldığı gün olan Newroz, halklar arasındaki barış ve kardeşlik duygularının gelişmesi ve güçlendirilmesi için bir fırsat olarak değerlendirilebilecek iken, maalesef yine coğrafyamızda bir bayram günü insanları katledilerek halklar arasındaki düşmanlıklar artırılmaya çalışılıyor. Kürtler, halkları ve inançları birbirine düşman etmeye çalışan katil sürülerin oyununa gelmeyecektir. İnadına her yerde yaşasın halkların kardeşliği , yaşasın inançların eşitliği sloganını haykırmaya devam edecektir dedi.
Haseke saldırısını kınayan Yasul sözlerini şöyle sürdürdü; Biz Newroza ve halkların birlikte yaşama iradesine bu şekilde bakarken maalesef iki gün önce DAİŞ çeteleri, Cizire Kantonu’nun Heseke kentindeki Newroz kutlamalarına yönelik iki intihar saldırısıyla sivilleri hedef aldı. Çoğu kadın ve çocuk 56 cana mal olan, Rojava halklarına ve Ortadoğu halklarının Newroz Bayramı’na yönelik bu barbar ve insanlık düşmanı saldırıyı lanetliyoruz.
Saldırıların tek sorumlusunun DAİŞ olduğunu ifade eden Yasul şunları kaydetti; Bu saldırının tek sorumlusunun Daiş olmadığını da çok iyi biliyoruz. bu saldırının sorumlusu aynı zamanda Daişe tırlarla silah gönderen ve hiçbir desteği esirgemeyen AKP Hükümetidir. Savaş alanlarında Kürdleri yenemeyen ve her cephede gerileyen DAİŞ çeteleri açıkça sivil halkımızı hedef almıştır. Bu son saldırı DAİŞ çetelerinin vahşette ve barbarlıkta sınır tanımayacaklarını tüm dünyaya bir daha göstermekle beraber çetelerin içine girdiği çıkmazın ve acziyetinde açık bir ifadesidir. Bu alçakça saldırılar hiç bir kürdü korkutmaz. Bizler Muş Emek ve Demokrasi Platformu olarak nasıl ki Kobani halkını yalnız bırakmadık Haseke halkını da yalnız bırakmayacağız. Halklarımız 2015 yılında Rojava ve Kobanê direnişleri ile Newrozun binlerce yıldır harlanan mücadele ruhundan aldıkları güçle günümüz Dehaklarının saraylarını ve saltanatlarını yıkacak, barışın, özgürlüğün ve demokrasinin egemen olacağı demokratik bir Ortadoğu ve eşitlikçi, özgürlükçü bir geleceğin inşasını birlikte öreceklerdir. hiç bir alçakça saldırı Ortadoğu halklarının birlikte kardeşçe yaşama iradesine engel olamaz. Kürtlere yeni Halepçeler, yeni Enfaller yaşatmak isteyen ve DAİŞ çetelerinin ismi altında ittifak halinde olan karanlık güçler şunu iyi bilmelidir ki hiç bir kirli tezgah Kürt halkının 4 parçada haklarına ulaşmasına engel olamayacaktır. bizleri üzen bir başka nokta da DAİŞ çetelerinin kutsal dinimizin değerlerini de kullanmaya çalışmasıdır. bu çeteler İslam dinin temsilcisi değildir olamaz da. İslam’ın hiç bir kaynağında esirlerin başını kesmek, kadınları köle olarak pazarlarda satmak, çocuk ve kadın demeden sivillere bomba ile saldırmak yoktur. Onun için herkes çok iyi bilmelidir ki bu taşeron örgüt Müslüman halkları dünyaya kötü tanıtmaktan, emperyalist güçlere taşeronluk yapmaktan başka hiçbir işlevi yoktur. Tekrar ifade etmek isteriz ki Ortadoğu Farklı dinlerden, mezheplerden ve etnik yapılardan oluşan bir mozaiktir. Ortadoğu’ya barışı getirecek tek çözüm yolu bu farklılıkları birer zenginlik olarak kabul edip hepsini sevmekten geçer. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü paradigması cehenneme çevrilmek istenen coğrafyamız için adeta bir reçete gibidir. Onun için diyoruz ki çok fazla geç olmadan barıştan, kardeşlikten ve özgürlükten yana olan tüm kesimler Rojava ve Haseke’ ye sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Yapılan açıklamanın ardından platform üyeleri olaysız bir şekilde dağıldı.
Muş Manşet Gazetesi