Bingöl, Bitlis, Siirt, Hakkari, Muş, Van ve Şırnak illerinde gelecek 10 günlük periyotta yağış alınmaması durumunda halen hüküm süren kuraklık tablosunun daha da derinleşeceğini belirten Günaydın, “Bu durum bir taraftan yöre üreticisinin gelir olanaklarını sınırlarken, diğer taraftan Türkiye’nin özellikle kırmızı mercimek üretiminde ciddi tehlike sinyallerinin doğmasına neden olmakta, buğday ve arpada ise genel üretim miktarını geriye çekmektedir” diye konuştu.
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarım yılı yağış ortalamalarında olağan yıllara göre yüzde 70’lere varan düşüşler yaşandığına dikkat çekti.
Günaydın, kırmızı mercimek üretiminin önemli ölçüde azaldığını vurgulayarak, olası bir fiyat artışına karşın, acil önlem alınması gerektiğini söyledi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, oda binasında yaşanan kuraklık ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Günaydın, 2007-2008 tarım yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hüküm süren kuraklığın, bir taraftan bölge üreticisinin yaşamını daha güç hale getirdiğini, bir taraftan da Türkiye’nin kırmızı mercimek başta olmak üzere buğday ve arpa üretiminde ciddi sorunların doğacağına işaret ettiğini belirtti.
Günaydın, 2008 yılı hasadında ortaya çıkacak üretim eksikliği nedeniyle hasat sonrası yaşanacak fiyat artışları konusunda, hükümeti önlem alınması noktasında uyardıklarını söyledi.
Türkiye’de 2006-2007 yılının aksine 2007-2008 tarım yılının, normal yıllara yakın yağış ve sıcaklık değerleriyle seyrettiğini belirten Günaydın, “Buna
karşılık, ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman illeri yanında Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde yağış ortalamalarında olağan yıllara göre yüzde 70’lere varan düşüşler kaydedilmiştir” dedi.
Bingöl, Bitlis, Siirt, Hakkari, Muş, Van ve Şırnak illerinde gelecek 10 günlük periyotta yağış alınmaması durumunda halen hüküm süren kuraklık tablosunun daha da derinleşeceğini belirten Günaydın, “Bu durum bir taraftan yöre üreticisinin gelir olanaklarını sınırlarken, diğer taraftan Türkiye’nin özellikle kırmızı mercimek üretiminde ciddi tehlike sinyallerinin doğmasına neden olmakta, buğday ve arpada ise genel üretim miktarını geriye çekmektedir” diye konuştu.
Türkiye’nin son 20 yirmi yılda baklagil ekim alanlarının neredeyse yarısını kaybettiğini, baklagille kaplı alanın 2 milyon hektardan 1,2 milyon hektara gerilediğini kaydeden Günaydın, üretim miktarının da 2,2 milyon tondan 1,6 milyon ton düzeyine düştüğünü; 2007 kurak yılında ise 1.3 milyon ton olduğunu söyledi.
Günaydın, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan kuraklık nedeniyle 2007-2008 tarım yılında öngörülen üretim düşüşünün buğdayda 2,5 milyon ton, arpada ise 1 milyon ton, kırmızı mercimekte ise 271 bin ton olduğuna dikkat çekti.
Günaydın, “Güneydoğu Anadolu bölgesinde buğday ve arpa için bu üretim düşüşü öngörülerine rağmen, diğer bölgelerinde geçen yıla göre daha iyi üretim koşulları nedeniyle, Türkiye’nin buğdayda kendine yeterlilik noktası olan 18.5 milyon tonluk bir üretimi gerçekleştirebileceğini değerlendirmekteyiz. Arpa da ise aynı şekilde 8.5 milyon tonluk bir üretim beklentisi gerçekçidir” şeklinde konuştu. Günaydın, buna karşılık normal yıllardaki 580 bin tonluk kırmızı mercimek üretiminin neredeyse yarısı olan 271 bin tonluk üretimin kaybedilmesinin, iç piyasada ve tüketici fiyatlarında ciddi bozulmalara yol açabilecek kadar önemli olduğunu vurguladı. Günaydın, “Nisan 2007 ayında 0.90 YTL/kg olan kırmızı mercimek fiyatının Nisan 2008’de yüzde 133’lük bir fiyat artışıyla 2.10 YTL/kg’a çıkması, piyasanın buna göre pozisyon almaya başladığının açık işaretidir” dedi.
Bu çerçevede zaman geçirilmeksizin Toprak Mahsulleri Ofisi baklagil piyasasının düzenlenilmesi ile görevlendirilmesi gerektiğini ifade eden Günaydın, şöyle dedi: “Hasat sırasında üreticinin ürününe yüksek fiyat verilerek kamusal depolamaya gidilmesi, piyasa spekülasyonunun önlenmesi açısından çok önemlidir. Aksi takdirde, hasattan hemen sonra füze gibi fırlayacak fiyatlar karşısında Kanada, Hindistan ve Avustralya’dan çok yüksek fiyatlarla ithalat yapılması zorunluluğu doğacak. Bunun yanında bu ülkelerin getirebileceği ihracat yasakları, kısıtlamaları nedeniyle iç piyasanın doyurulması mümkün de olmayabilecektir. Derhal uygun önlemler alınmalı pirinçte yaşanan spekülasyon kırmızı mercimekte yaşanmamalıdır.”
Alınacak önlemler çerçevesinde, kırmızı mercimek dış satımının da derhal yasaklanmasını isteyen Günaydın, “Bütün bunların yanında, Nadas Alanlarının daraltılması projesine tekrar başlanmalı, bu bağlamda ekim alanları ve verimlilik yükseltilerek Türkiye tüm baklagil ürünlerinde dünya lideri konumuna tekrar yükseltilmelidir” şeklinde konuştu.