3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Biz, insana varlığımızı tehdit eden bir kurt olarak değil, kendisinde sükûnete erdiğimiz, şifa bulduğumuz, insanlığımızı tamamladığımız, bizi tekemmül ettiren canlar olarak bakarız dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen ve Muş Bedensel Engelliler Basketbol Takımı sporcularının da katıldığı resepsiyona, çeşitli alanlarda ve spor dallarında ulusal ve uluslararası başarı kazanmış engelli sporcuların da aralarında olduğu Türkiyenin her yöresinden çok sayıda engelli vatandaş yakınları ile birlikte katıldı. Resepsiyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan, işitme engelliler için işaret diliyle tercüme edildiği bir konuşma yaptı.
Böyle anlamlı bir günde kendileri ile birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, teşriflerinden dolayı konuklarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu günün ülkemizdeki ve dünyadaki tüm engelliler için hayırlara vesile olmasını diledi. Salonda bulunan başarıları ile kamuoyu tarafından bilinen engelli konuklara hitaben, Hayatın tüm alanlarında, sporda, sanatta, edebiyatta, siyasette, eğitimde, sivil toplumda, iş dünyasında, tüm zorluklara rağmen, sizlerin sergilediği mücadele, gerçekten takdire şayandır diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkedeki milyonlarca engelliyi temsilen salonda bulunanların azim ve kararlılıklarıyla topluma örnek olup ilham verdiğini söyledi ve ekledi: Sizler, engelleri aşmanın bir inanç meselesi olduğunu, başarının anahtarının öncelikle kişinin buna inanması olduğunu, her gün ispat ediyorsunuz.
Engellilerin sıkıntılarının ve başarılarının sadece bir günün sınırlarına hapsedilmeyecek kadar önemli olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Aralık münasebetiyle düzenlenen etkinliklerin, oluşan hassasiyetin engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak adımların atılmasına vesile olmasını dilediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nüfusunun yüzde 12,3ünü engelli kardeşlerimizin oluşturduğuna, aileleriyle birlikte ele aldığınızda, engellilik konusunun 30 milyonu yakından ilgilendirdiğine dikkat çekerek, Hiçbir siyasetçinin, bürokratın, hiçbir ferdin, her 3 kişiden 1ini ilgilendiren bir mesele karşısında kayıtsız kalması, gözünü kapatması mümkün değildir. Onun için bu meselenin kamu ve özel sektör kuruluşlarımızın, belediyelerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, üniversitelerimizin, iş adamlarımızın ana önceliklerinden biri olması gerekir diye konuştu.
Önce insan diyen, insanı eşref-i mahlukat, yani yaratılmışların en şereflisi olarak gören herkesin, engelli kardeşlerimizin sorunlarıyla hemhal olmak, yakından ilgilenmek durumunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanı, ruhundan ve fıtratından kopararak adeta bir metaya dönüştüren, sadece güçlünün hayat hakkını kutsayan yaklaşımların geçmişte var olduğu gibi varlıklarını devam ettirdiğini dile getirdi.
Biz, insana, varlığımızı tehdit eden bir kurt olarak değil, kendisinde sükûnete erdiğimiz, şifa bulduğumuz, insanlığımızı tamamladığımız, bizi tekemmül ettiren canlar olarak bakarız diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün insanları, bütün insanlığı kucaklamayan, insanlığa aynı gözle bakmayan hiçbir anlayışın insanî ve vicdanî olamayacağını ifade etti.
Türkiyede; son 13 yılda ekonomi, siyaset, alt yapı yatırımları ve dış politikada alanlarında olduğu gibi engelli vatandaşların sorunları konusunda da çok büyük dönüşüme imza atıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönüşümü gösteren yasal düzenlemelerden engellilere verilen devlet hizmetlerinden örnekler verdi ve Bu sürecin en büyük hasılası ise, ülkemizde engelli vatandaşlarımıza yönelik bakış açısının, zihniyetin kökten değişmesidir. Yapılan çalışmaları bir lütuf olarak değil, uzun süredir eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslim edilmesi olarak değerlendiriyoruz şeklinde konuştu.
Benim engelli vatandaşlarım kader mahkumu veya kader mağduru değildir; aynen benim gibi bir insandır diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilere yönelik bu dönemde verilmeye başlanan pek çok hizmetin yanı sıra, 2012 yılında dünyada bir ilke imza atılarak gerçekleştirilmeye başlanan engelliler için ayrı ve merkezi sınav uygulamasına da değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu uygulamayla 2002 yılında 5 bin 777 olan engelli memur sayısı 2015 yılında 40 bini aştığını, yıl içinde kamu ve özel sektörde işçi olarak yerleştirilen engelli sayısının 2002de 45 bin 621 iken, rakam bugün 95 bini geçtiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: Maalesef, bugün dünyanın birçok ülkesinde, engellilerin dışlandığını, yok sayıldığını, ihmal edildiğini ve ikinci sınıf insan muamelesi gördüklerini üzülerek müşahede ediyoruz. Bize düşen engelli kardeşlerimizi teşvik etmek, onlara müşfik davranmak, onların bizden biri olduğunu hissetmek ve hissettirmektir. Engelli vatandaşlarımızın bizim gerçeğimiz, bizim bir parçamız olduğunu kavramak ve buna göre tavır geliştirmek zorundayız. Okullarımızı, şehirlerimizi, sokaklarımızı, eğitim materyallerini yeniden düzenleyerek, yeniden inşa ederek, engelli kardeşlerimizin eğitiminin önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalışıyoruz. İnşallah vazgeçmeden, yılmadan, yorulmadan mücadelemizi sürdüreceğiz.
Fiziki engelin değil, asıl kalplerdeki, zihinlerdeki engelin sorun olduğunu her fırsatta anlatıp hatırlatacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tek bir engelli kardeşimiz dahi kendisini dışlanmış hissederse, kendisini çaresiz hissederse, bunun vebali, tüm insanlığın üzerinedir. Bu konuda, inanın, herkes sorumluluk sahibidir sözlerine yer verdi.
Başbakanlık döneminde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı süresince de engelli kardeşlerinin dertleriyle ilgilenip onları yalnız bırakmayacağını, onlara dair projeleri himaye edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla milletçe engellilik konusu karşısında daha sorumlu, bilinçli ve duyarlı davranmak zorunda olduğumuzun altını bir kez daha çizmek istiyorum diyerek tamamladı.
Muş Manşet Gazetesi