Katıldığı toplantıda konuşan Vali Erdoğan Bektaş, toplantıya damgasını vuran sözleri sarf ederek ekonomik kalkınmanın ana başlıklarını dile getirdi. Yatırımcılara seslenen Vali Bektaş, “Sizden yardım veya bağış istemiyoruz, gelin burada para kazanacak işler yapın, bizde size her türlü desteği verelim, Vali olarak abartmadan söylüyorum sanayicinin emrindeyim” dedi.
İSO ile Muş Ticaret ve Sanayi odası tarafından ortaklaşa düzenlenen iştira toplantısına katılan Muş Valisi Erdoğan Bektaş, toplantıda Muş’un geri kalmışlığından yakınmak yerine nasıl kalkınabileceği konularının ele alınması gerektiğini savunarak Muş’un geri kalmış iller arasında en son sırada yer almasına inanılmasının güç olduğunu söyledi.
Kültür merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Vali Erdoğan Bektaş, “Benden önce konuşan arkadaşlar kendi görüşleri doğrultusunda dileklerini aktararak olayı anlatmaya çalıştılar. Bizde yararlanmaya çalıştık. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu toplantının bir sızlanma toplantısı olmasını istemiyorum. Sizler ta İstanbul’dan rahatınız terk edip buraya kadar gelmişseniz, burada konuşulacaklar, burada yapılabileceklerle alakalı olsun isterim. Yoksa diğer söylemlerimizi, daha başka platformlarda da dile getirebileceğimize inanıyorum. Dolayısıyla konunun Muş olması, Muş’un potansiyeli olması, Muş’un nasıl gelişeceği, neler yapılabileceği olması bizim için daha önemlidir. Selahattin Akaydın, kendisinin de içerisinde bulunduğu bazı çalışmalardan söz etti. Gerçekten, Muş ili 2003 yılı verilerine göre, gelişmişlik açısından Türkiye’nin en son sırasında. Dışarıdan bakıldığı zaman buna inanmak imkansız gibi geliyor. Çünkü, otellerde yer bulamıyorsunuz, uçaklarda yer bulamıyorsunuz, araba koyacak yer bulamıyorsunuz, lokantalarda yer bulamıyorsunuz ve bütün bunlara rağmen Muş ili gelişmişlik açısından Türkiye’nin 81’nci ili konumunda. Şuna inanıyorum ki 2003 yılından bu yana ufak çaplı da olsa değişiklikler olmuştur. Ancak bu değişiklikler sonucunda 81’nci il konumundan 70’nci sıraya, 75’nci sıraya gelmiş olmamız pek de önemli değildir. Önemli olan, gelişmişlik bakımından son sıralarda yer almamızdır. Ama Muş ili olarak alt sıralarda yer almayı hak etmiyoruz. Muş’un potansiyeli’nin karşılığı bu değil. Muş’ta alt sıralarda olmamızın en büyük nedenlerinden birisi farklı davranış kalıplarıdır. Bu farklı davranış kalıplarını çözemediğimiz, bu farklı davranış kalıplarını olumlu biçimde düzeltemediğimiz zaman, alt sıralardan kurtulma şansımız olamaz. Onun için burada yapılabilecekler, buranın potansiyelinin öne çıkması lazım” diye konuştu.
Vali Bektaş, “Bu bölgede, bölgesel planlama işini başaramadığımız açık bir şekilde ortadadır. Bu bölgede, bölgesel planlama yapmanın iki yolu vardır. Bir yukarıdan gerçekleştirilen bölgesel planlama, iki aşağıdan şekillendirilen bölgesel planlama. Anlaşılan ve açık bir biçimde görülen bir gerçek var ki; bu iş yukarıdan yapılmıyor. Bizim de buna gücümüz yetmiyor. Ama müsaade edin, yardımcı olun, bari biz bunu yerelden gerçekleştirelim. Ben 5 aydır Muş’ta görev yapıyorum. Ama daha önce de, çeşitli görevler vesile ile bölgede çalıştım. Bölgenin artıları var, bölgenin kendi dinamikleri var. Bu bölgeye yukarıdan bir şeyler empoze etmeye kalktığınızda, maalesef olumlu tepki alamıyorsunuz. Birçok destek ve teşvik politikaları, birçok yöremizi kalkındırırken, burada tam tersi sonuçlar meydana gelmesine neden oluyor, aksine fukaralaştırıyor. Bu bölge adına alınan teşvik ve destekler, Manisa, İzmir, İstanbul’da akaryakıt istasyonu oluyor, arsalara dönüştürülüyor, başka işlere yatırılıyor ve maalesef buraya yansımıyor. Eğer sorunu, anlayıp, algılayamazsak çözüm için ortaya bir şey koymamız söz konusu olamaz. Yukarıdan, dışarıdan çabalarla, buraları anlamak gerçekten çok zordur. Onun için, sizi ziyaretinizi anlamak çok önemlidir. Burada konuşacak çok şey var. Faaliyete geçecek, geçmeye hazırlanan dinamiklerimiz var. Daha önceden burada sigara fabrikamız vardı. On yıl öncesine kadar kota falan da yoktu. Şeker Fabrikamız var, son yıllara kadar burada da kota yoktu. 56 milyon ton üretim yapıyordu, şimdilerde 26 milyon ton üretim kapasitesine gerilemiş durumda ve özelleştirmeden başka çare yok. Bugün Muş Tütününden bahs ediyorsak, Muş tütünü var diyorsak özel sektörün bu konuya el atması gerekmektedir. Özel sektör burada yok ise, gerçek ekonomi burada yok ise Muş tütününden bahs etmek yanlıştan başka bir şey değildir. Bu işler zorlama ile olmaz. Zorlama ile olmadığı daha önce defalarca somut örneklerle görüldü. Birilere ilimize gelerek çimento fabrikası kurdu. Demek ki burada bu potansiyel var. 250’ye yakın işçi çalıştırıyor, kamyoncusu vs. Bir sürü yan sektöre de katkı sağlıyor. Barit fabrikamız var. Muş bu fabrika sayesinde 3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu konularda büyük gelişmelerimiz var. Ancak bu gelişmeler direk vatandaşa yansıyan gelişmeler değil” dedi.
Bektaş, “Muş’un ekonomik kalkınması dendiği zaman aklıma ilk gelen ve en baş sıraya yerleştirdiğim hayvancılıktır, süt ve süt üretimidir. Bu konuda bir girişimcimizin çalışmaları var. Biz de devlet olarak bu girişimcimize her türlü desteği veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. İnşallah sonucunda da başarılı olacağımıza inanıyorum. Muş ekonomisinin düzelmesi, refaha kavuşması tarım, hayvancılık ve tarım ürünlerinin ekonomiye katkı sağlaması ile olur. Ama hiçbir tarım ve hayvancılık faaliyeti sanayileşmedikçe amacına ulaşması mümkün olamaz. Bize düşen bu konuda dönüşümü sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak ve önlemler almaktır. Size düşen ise buralara kör, şaşı bakmamanızdır. Muş dışarıdan bakıldığında pek de iç açıcı olarak tanımlanmıyor ama gördüğünüz gibi hiç de söylendiği kadar karamsar bir tablo yok ortada. Söylendiği kadar itici bir şehir değil. Gerçekten çok büyük ve çok iyi potansiyellerimiz var ama sanayicilerimizin bu bölgeye göz kulak vermesi gerekir. Yoksa yıllardan beri olduğu gibi yerimizde saymaya devam ederiz. Herkes susuzluktan kavrulurken bizim çok büyük su kaynaklarımız var. Çok büyük gıda potansiyelimiz var, çok büyük üretme kapasitemiz var. Biz devletin memurları olarak, en azından ben, burada Muş’ta Vali olarak abartmadan söylüyorum sanayicinin emrindeyim. Ne istiyorsanız, ben sizden yardım, bağış istemiyorum. Burada para kazanmayacak bir iş yapmanızı da istemiyorum. Gelin doğru teşhisler koyarak, burada para kazanacak işler yapın. Bizde size her türlü desteği verelim” şeklinde konuştu.
Muşun Sesi Gazetesi