AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair kanun tasarısı ile ilgili Genel Kurulda konuşma yaptı.
AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık Genel Kurulda yaptığı konuşmada, Türkiyenin yıllarca iç meselesi ile uğraştığını belirterek, bunun sonucunda binlerce şehit verildiğini söyleyerek, on binlerce vatandaşın kendi topraklarından göç etmek zorunda kaldığını kaydetti.
BİR ASRA YAKIN ZAMANIMIZI BİRBİRİMİZİ TÜKETMEYE HARCADIK
Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair Genel Kurulda görüşülen kanun tasarısı ile ilgili konuşan Işık, Tarihten çıkaracağımız en önemli derslerden birisi zannımca şudur: yarınlarını bizzat kendileri kurgulamayan kişi ve toplumlar, başka kurguların kurbanları olmaktan kurtulamıyorlar. Bu nedenle yarın eyvah demeden, ah-vah etmeden bugün sahip olduğumuz tüm imkanlarımızı daha iyi bir yarının inşaatına teksif etmek zorundayız. Bugünden baktığımızda ne yazık ki bir asra yakın zamanımızı kısır bir döngüde birbirimizi tüketmek için harcadığımızı görüyoruz. Belki birileri bu ülkeyi sadece kendisine cennet yapmak için bir düş gördü. Ama görüldü ki, sadece kendinize cennet yapmak istediğini bir yer ötekisine cehennem olmuştur. Oysa bilmeliydin ki ötekisine cehennem kıldığın bir yer sana asla cennet olamazdı dedi.
GELİN BU ÜLKEYİ CENNET VATAN YAPALIM
Gelin bu ülkeyi cennet vatan kılalım diyen Işık, Dini, dili, mezhebi, ırkı vs. ne olursa olsun bu ülkeyi hepimiz için cennet yapmak için yüzlerce gerekçemizin ve o kadar da imkânımızın olduğunu hatırlatmak istiyorum. Evet bir asra yakındır dedim enerjimizi birbirimize karşı tükettik ve bu mesele ile uğraştık. Bir asra yakındır. Biz iç meselelerimizle uğraşıyoruz. Bu iç meselemizi görmezlikten geldik üstünü örtmeye çalıştık. Mevcut olan yaranın üstüne kabuk bağlaması için krem sürdük. Ama yara bir gün patladı ve yaranın daha derinden yuvalandığını gördük, yara kanamaya başladı. Binlerce polisimiz, askerimiz, öğretmenimiz, doktorumuz, hemşiremiz ve geçici köy korucumuz şehit edildi. Onbinlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. 3 bin köy boşaltıldı. 2-3 Milyon insan göç etmek zorunda kaldı, 10 bin insanımız faili meçhule kurban gitti. Milyarlarca lira maddi kayıplarla karşılaştık şeklinde konuştu.
ÜLKEYİ BÖLÜNMEDEN KURTARAN AK PARTİ OLMUŞTUR
Yaşanılan bu kötü olaylardan hep milletin zarar gördüğünü belirten Işık, O yıllarda ben Mülki İdare Amiriydim. Bu hukuk dışı yönetimlerden dolayı neredeyse ülke bölünmenin eşiğine geldi. Birileri de bu kaos ortamından siyasi ikbal aradığı da bir gerçekti. Durum böyle devam edemezdi. Bu ülke bölünmemelidir diyen AK Parti iktidara geldi. Ülke bölünmemelidir ama aynı zamanda adalet olmalıydı. Ülke bölünmemeliydi ama kardeşlik, huzur ve güven olmalıdır. Ülke bölünmemeli ve aynı zamanda hukuk olmalıdır, eşitlik olmalıdır, hiç kimse hukuktan mahrum bırakılmamalıdır diyen bir AK Parti var. Ülkenin birliğini, toplumun değişik katmanlarını hukuktan mahrum bırakılarak ülkenin bütünlüğünü sağlayamayız sloganıyla AK Parti iktidara geldi. Bölünmenin eşiğine gelen ülkeyi bölünmeden kurtaran AK Parti olmuştur. Bu çerçevede OHALLER kaldırılarak faili meçhuller son buldu. İnkar, asimilasyon red politikalarına son verildi. Yol kesmeler son buldu. Kürtçe ve Kürt kültürü üzerindeki yasaklar kaldırıldı. AK Parti ile başlayan normalleşme sürecinde boşalan köyler, mezralar tekrar yerleşime açıldı. Köylere dönüş için büyük devlet anlayışıyla tazminatlar ödendi, Tarım ve Hayvancılık gelişmeye başladı. Birlikte yaşam için umutlar yeşermeye başladı ifadelerini kullandı.
HER BİRİMİZ DİĞERİNİN KATİLİ VEYA MAKTÜLÜ OLDUĞUMUZ ZAMANLARDAN GEÇTİK
Çözüm sürecinin bölgedeki etkisine değinen Milletvekili Işık, Çözüm süreciyle birlikte bölgenin iklimi olumlu yönde gelişti. Çıkılmayan dağlara geziler düzenleniyor, gidilmeyen mezralara piknikler yapılmaya başlandı. İşadamları bölgeye yeni yatırım projelerini götürmeye başladı. Bugün ülkem için milletimiz için önemli bir gün. Şöyle ki 30 yıldır Ülkemizin batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine, Kürdünden Türküne, Arabından Lazından Çerkezine, onbinlerce çocuğumuzun gencecik bedenlerini toprağa gömmüş, kısacası binlerce yıllık müşterek tarihimize, bizi hem neseben hem de dinen kardeş kılmış dinimize, ortak yaşam kültürümüze rağmen her birimizi diğerinin katili veya maktulü kılmış kahrolası bir zaman mağarasından geçtik, ama adını çözüm veya barış süreci koyduğumuz yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Öyle ise gelin hiçbir siyasi kaygı, çıkar, istismar ve önyargıya izin vermeksizin bu tarihi fırsatı akıl, vicdan ve hakikat ışığında değerlendirip gerek bölgesel ve gerekse küresel çapta daha itibarlı bir gelecek inşasına katkıda bulunalım. Değerli Milletvekilleri, Hükümetimizin başlattığı Çözüm Süreci’nin üzerinden 19 ay geçti. Tam 19 aydır dağlardan hiçbir kente cenazeler gelmiyor ve bu meseleden dolayı hiç bir genç hayatını kaybetmedi, hiç bir anne gözyaşı dökmedi, hiçbir çocuk yetim kalmadı. Bu sürecin en büyük kazanımı budur. Dün yaşayan gençlerin bugün de yaşayabilmesi, bugün hayatta olan gençlerimizin yarın da hayatta kalabilmesidir. Çok değil, sadece Çözüm Süreci 1 yıl önce başlasaydı şuan toprak altında olan bir çok gencimiz şuan hayatta olacaktı. Ancak AK Partinin daha önceki bütün çabalar, barış girişimleri, ulusal ve uluslararası savaş baronları tarafından heba edildi diye konuştu.
BİR İNSANI YAŞATAN, BÜTÜN İNSANLIĞI YAŞATIR DÜSTURUYLA HAREKET ETMELİYİZ
Işık konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Dağlara çıkmanın hiçbir gerekçesi ve mantığı da artık kalmamıştır. Geçmişte Devlet yolunu kestiği, evini yaktığı, köyünü boşalttığı, işkence ettiği, faali meçhul cinayete kurban gittiği, Kürtçe konuşmasını yasakladığı, etnik kimliğini reddettiği, açlığa ve yokluğa mahkum ettiği, hakaret ve aşağılanmaya maruz bıraktığı, adam yerine koymadığı gibi bahanelerin arkasına sığınarak dağa çıkanların artık hiçbir gerekçesi ve bahanesi bulunmamaktadır. Sabotajlar, provakasyonlar, tahrik, baskı hamle ne derseniz deyin bu olaylar açıkça süreci zehirlemekte ve toplumda tepki oluşturmaktadır. Çünkü AK Parti iktidarları döneminde bu tür hadiseler cereyan etmedi etmeyecek. Devlet ilk kez adam gibi davranıyor, Toplum bu adam gibi davranan Devletle AK Partinin iktidara gelmesiyle tanıştı, vatandaşını yürekten ve samimi bir şekilde kucakladı ve her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak için her türlü tedbirleri aldı. Bu süreç, tüm Türkiye’yi ilgilendiren, bilhassa gençlerimizin hayatını etkileyen ve yarınlarımız olan çocuklarımızı doğrudan ilgilendiren bir süreçtir. Bir insanı yaşatan, bütün insanlığı yaşatır düsturuyla hareket edip, sürece katkı sağlamayı 7’den 70’e herkes, hepimiz kendimize şiar edinmeliyiz.
Muş Manşet Gazetesi
