‘Önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada ilk on hedefi olan ülkemizde, dershanelerin kapatılması ülkemizin gelişimine ne kadar katkı sağlayacak?’ diye soru soran Muşlu dershane yöneticileri, Sonuçta sınavın olduğu her sistemde seçme olacak, dolayısıyla seçme usulünü olduğu her yerde de özel dershane sistemi var olacaktır.’ diye belirttiği bu kurumların görüşleri dikkate alınmadan siyasi irade ile kapatılması uygun mudur?’ sorusuna cevap bekliyor. Hiç bir hukuki alt yapısı olmadan dershaneciliği kaldırmak demek eğitim özgürlüğü, özel teşebbüs hakkı ve insan haklarına aykırı değil midir? şeklinde sorularını sıralamayı sürdüren dershane kurucuları, toplumun ve muhataplarının Dershanelerin kapatılması yanlıştır dediği halde dershanelerin kapatılmasındaki bu ısrar nedendir? sorusunun hala cevabının verilmediğine dikkat çektiler.
Yapılan açıklamada şöyle denildi:
1- Dershaneler, M.E.B in hazırladığı mevzuat çerçevesinde belirli standartlarla kurulmuş olan, yine bakanlığın belirlediği müfredata uygun olarak eğitim veren kurumlar olmasına rağmen ve Mart 2011 de M.E.B iç denetim raporunda ‘Özel dershaneler seçme sınavında öne çıkma kaygısı ve seçilen olma isteği ile öğrencilerin dolayısıyla velilerin talebi sonucunda sisteme girmiştir. Talebin olduğu bir düzlemde arz kendiliğinden oluşmuştur. Özel dershaneler meselesi ve sebep oldukları ifade edilen sorunlar, özel dershanelerin ortadan kaldırılması, kesin olarak kapatılmaları ile çözülemez. Sonuçta sınavın olduğu her sistemde seçme olacak, dolayısıyla seçme usulünü olduğu her yerde de özel dershane sistemi var olacaktır.’ diye belirttiği bu kurumların görüşleri dikkate alınmadan siyasi irade ile kapatılması uygun mudur?
2- Dünyanın hiçbir yerinde, gelişmiş ülkeler dahil olmak üzere dershaneciliğin yasaklandığı herhangi bir ülke yoktur. Gelişime açık olan ve önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada ilk on hedefi olan ülkemizde dershanelerin kapatılması ülkemizin gelişimine ne kadar katkı sağlayacaktır?
3- SETA araştırmasına göre dershaneye gidenlerin yüzde 29u fakir, yüzde 54ü orta seviye gelir grubunda iken, dershaneye gidenlerin sadece yüzde 17si gelir durumu iyi olan öğrencilerden oluşmaktadır. Türkiye geneli yüzde 29 olan fakir grup, bölgemizde yüzde 70 oranındadır. Bu oranlara bakıldığında bölgemizden üniversiteyi kazanan öğrenci sayılarına dershanelerimizin katkısı oldukça büyüktür. Bölgemizin hangi il yada ilçesi olduğuna bakılmaksızın dershaneler öğrencilerin öğrenme ihtiyaç ve beklentilerine uygun, esnek, motivasyonu yüksek öğrenme ortamları sağlamaktadır. Buna ek olarak bölgemizde dershanelerin; M.E.Bin bölgemizde öğretmen sirkülasyonu bol olan okullarında öğrencinin eğitim ve öğretim düzeyleri düşmektedir. Dershaneler bu açığı kapatarak ilimiz öğrencilerine yapılan sınavlarda fırsat eşitliği sağlamaktadır. Birçok dershanemiz ekonomik anlamda yıllık 1000-1300 TL ortalama kayıt ücretleri ile hizmet vermektedir. Bu kadar düşük maliyetlerle ekonomik düzeyi düşük olan aileler öğrencilerini bu kurumlarda rahatlıkla okutabilmektedir. Hiç bir hukuki alt yapısı olmadan dershaneciliği kaldırmak demek eğitim özgürlüğü, özel teşebbüs hakkı ve insan haklarına aykırı değil midir?
4- Toplumda eğitimciler, kanaat önderleri, siyasi partiler, iş dünyası temsilcileri ve en önemlisi doğrudan eğitimin içinde olan öğrenci ve velileri, Dershanelerin kapatılması yanlıştır dediği halde dershanelerin kapatılmasındaki bu ısrar nedendir?
5- Türkiyede eğitimin derslik, nitelik, öğretmen açığı, uyuşturucu, alkol ve şiddet gibi daha ciddi sorunları varken ilk yapılacak iş dershaneleri kapatmak mı olmalıdır?
6- Devlet okullarının kendi aralarında bile eğitim kalitesi açısından uçurumlar varken öğrenciler aynı sınavlarda, aynı soruları cevaplamak zorunda. Dershaneler kapatılınca ortaya çıkacak ‘Fırsat Eşitsizliği’ nasıl çözülecektir?
7- Hali hazırda 250 binden fazla öğretmen adayı (38i intihar etti) atanmayı bekliyorken, devletin ise 127 bin öğretmen ihtiyacı olduğu biliniyor. Bu durumda bile devlet atama yapamazken 75 binden fazla dershane öğretmeni kamuya nasıl alınacak?
8- Sınavlara hazırlıkta başka hiçbir alternatifi olmayan ve sınava giren öğrencilerin yüzde 30unu oluşturan mezun durumdaki öğrencilerin yetiştirilmesinde Halk Eğitim Merkezleri yeterli olabilecek midir? Bütün bu söylemler doğrultusunda bu konuda yetkili olan siyasi iradenin bu ve daha birçok soru ve sorunlarımıza cevap bulmadan böyle bir dönüşümü gerçekleştirmeleri ileride telafisi zor olan sorunlara neden olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Yapılan basın açıklamasından sonra dershane kurucuları, öğretmenleri ve öğrencileri bu çalışmasının durdurulmasını istediklerini ifade ettiler.
Muş Manşet Gazetesi