Eğitim Bir Sen, dershaneleri kapatmak yerine, nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Eğitim Bir Sen Muş Şubesi yazılı basın açıklamasında bulunarak, dershanelerin kapatılmasının çözüm olmadığını belirtti. Yapılan açıklamada: “Eğitim-Bir-Sen: Dershaneleri kapatmak yerine nedenler ortadan kaldırılmalı. Eğitim Bir Sen, dershaneleri kapatmanın çözüm olmadığını, yapılması gerekenin dershaneyi zorunlu kılan nedenleri ortadan kaldırmak olduğunu kaydetti. Eğitim-Bir-Sen den yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın YGS ve LYS gibi sınavların kaldırılacağını, dershanelerin kapatılacağı veya özel okula dönüştürüleceği, özel okulların teşvik edileceği şeklinde açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “İmkan sahiplerinin özel okullara yönelmesi neticesinde devlet üzerindeki yükün paylaşılması, öğrenci başına düşen eğitim harcamasında dezavantajlı kesimlere avantaj oluşturabilecektir. Fakat bu dershane sektörünü ortadan kaldırılmasını sağlamayacaktır.” denildi. Eğitim-Bir-Sen in dershanelerin kapatılmasına odaklanmak yerine dershaneciliğe sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılmasının daha sağlıklı olacağına inandığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bir üst öğretim kurumuna seçme ve yerleştirmeye dayanan mevcut sistem, dershanelere gitmeyi zorunlu hale getirmektedir. Bu açıdan bakıldığında üniversiteye girişte karşımıza çıkan tablo ürkütücü ve dershanelerin de varoluş sebebidir. 2011 yılı için üniversitelere yönelen ve sınava başvuran aday sayısı bir milyon 759 bin 998 iken, yerleşen öğrenci sayısı 789 bin 167’dir. Önceki yıllar incelendiğinde bu sayının her yıl artarak devam ettiği görülmektedir. Gelinen nokta itibariyle arz, talebi karşılayamamaktadır. Bunun anlamı şudur; her yıl yaklaşık bir milyon 800 bin talebin yaklaşık 700-800 bini karşılanmakta, bir milyon gencin ise ya yüksek öğretim hayali son bulmakta ya da bir yıl ertelenmektedir. Yüksek öğretim önünde yığılmalar ve dershanelerin umuda yolculukta vazgeçilemezliği eğitimin ana yapısındaki sorunlardan kaynaklanmaktadır” Okullardaki öğretmen ve derslik açığı, müfredattaki eksiklikler, eğitime erişimde yaşanılan köklü sorunlar, verimi düşüren kalabalık sınıf mevcutları, kıdemli öğretmen dağılımının sağlanamaması, öğretmen maaşlarının kamudaki en düşük maaş olması, istihdamda güçlük çekilen yerleşim yerlerindeki eğitim çalışanlarına ek mali özendirmelerin yapılmaması ve teşvik unsurlarının devreye konulamaması gibi önemli sorunları gündeme almadan kalıcı çözümlerin ortaya çıkarılamayacağı ifade edilen açıklamada, “Temel eğitimin ortaokul dönemi ile ortaöğretim sürecinde programlar ve kademeler arası geçiş sisteminin tam anlamıyla objektif ve özgürlükçü kriterlere bağlamadan sınav sistemini sonlandırmak toplumsal güven açısından sorun oluşturabilecektir. Yeni sistem kurulmadan, toplumsal kesimlerin görüş ve önerileri alınmadan bu tür söylemler karmaşadan başka bir şey getirmeyecektir. Dershanelerin kapatılmasına odaklanmak yerine öğrencilerin dershanelere gitmesine sebep olan etkenlerin tespitine ve ortadan kaldırılmasına yönelmek daha uygun bir tercih olacaktır. Sonuç olarak, uzun vadede ve bilimsel verilere dayalı yapılacak çalışmalarla mevcut dershanelerin eğitim sistemi içerisinde farklı bir yapıyla hizmet sunmasını sağlayacak seçenekler üreterek dershaneciliğin dönüşümüne zemin hazırlanmalıdır. Sendika olarak Sayın Başbakan’ın açıklamalarını iyi niyet çerçevesinde değerlendirmekle birlikte, dershane ve özel okullarla ilgili düzenlemelerin yeni yasallaşacak olan 4+4+4 eğitim sisteminin uygulama verileri de elde edildikten sonra değerlendirilmesinin daha faydalı olacağına inanıyoruz” denildi.
Muş Ovası Gazetesi