Cumhuriyet Halk Partisi Muş İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ’15 Temmuz ve Sonrası’ konulu panele katılmak üzere Muş’a gelen CHP Milletvekilleri tarafından ortak basın toplantısı düzenlendi.
CHP Muş İl Başkanlığı binasında düzenlenen toplantıya CHP İstanbul milletvekilleri Ali Özcan, Didem Engin, Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, CHP Muş eski milletvekili Şerif Ertuğrul ve partililer katıldı.
Düzenlenen basın toplantısında konuşan İstanbul Milletvekili Ali Özcan, Doğu ve Güneydoğu’nun, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun tek bir sorununun Kürt meselesi olduğunu belirterek, Kürt meselesi doğru teşhis edildiğinde ve doğru bir yöntemle Kürtlerin demokratik, kültürel ve sosyal haklarına çözüm getirildiğinde bu mesele çözülmekle kalmıyor, önümüzde ekonomik kalkınmayı sağlayacak bir iklim ortamı sağlayacaktır dedi.
15 Temmuz’un iyi okuması gerektiğini kaydeden Özcan, Her şey Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığına endekslenmiş şekilde seyrediyor. O sebeple bizim özgürlükler, demokrasi, insan hakları, temek hak ve özgürlüklerimiz ancak hukuk yolu ile, bağımsız yargı ile olur. Biz bunların sağlanması için, mecliste ve bölgelerde önemli bir katkı sunmak için halkın desteğini almak istiyoruz. Böyle olmadığı zaman masayı deviren, sandalyeyi deviren kim? diye konuştuğumuz zaman çözüm sürecinde masayı deviren Recep Tayyip Erdoğan’dır. Her defasında belli partilerden ve belli kesimlerden nemalanarak son aşamada hemen masayı deviren Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Gerilim ve ötekileştirme politikası ile bugüne kadar gelmiştir dedi.
HDP’YE ÇAĞRI
Özcan, 15 Temmuz sürecine baktığınız zaman HDP’de ortak bildiri metnine imza atmıştır. Gerekli duruşunu sergilemiştir. Yeni kapıya geldiği zaman HDP’yi çağırmamışlardır. Bu memleketin huzura barışa ve istikrara ihtiyacı varken CHP en doğru yoldadır. CHP şunu biliyor. Burada Kürt meselesini çözmeden kalkınmayı sağlamak mümkün değildir. Yol yapmakla kalkınılmaz. İşzilik ülkemizde yüzde 8’lerden 11.2’ye geldi. Ama bu bölgede işsizlik yüzde 15’tir. Bizim hedefimiz işsizliği yüzde 7.5’e düşürmek. Ama ilk öncelikli olarak bizim barışı getirmemiz lazım. Kürt-Türk kardeşliğini getirmemiz lazım. Kimse, Kürt, Türk, Gürcü olduğu için ötekileştirilmemeli. Kimse bizim kimliğimizi elimizden alamamalı ve kimsenin de bunu siyasete kullanmaması gerekir. Nasıl ki AKP ötekileştirme politikası ile hareket ediyorsa, burada Kürdistan diyelim, Kürt memleketi diyelim adını ne söylerseniz söyleyin, bunu HDP’lilere söylüyorum. Ama sizde sadece Kürt kimliği ile siyaset yapan kişiler olmayın. Bu memleket bir bütündür. Türkiye bölünmez. Bunu bi kere sizde ifade edin. Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün korunmasında birlikte hareket edelim. Meseleye Türkiye diye bakalım şeklinde konuştu.
BEDENLERİ ABDESTLİ AMA BEYİNLERİ ABDESTSİZ İNSANLARA ÇOCUKLARIMIZI TESLİM EDEMEYİZ
Adana’da yaşanan yangında hayatını kaybeden öğrencilerle ilgili olarak da konuşan Özcan, Dün Adana’da 12, 13 kişi öldü. Bu neden oldu? O kapıların zincirlenmesinden öte beyinleri zincirli ve şunu açıkça söylüyorum bedenleri abdestli ama beyinleri abdestsiz insanlara çocuklarımızı teslim edemeyiz. Cemaatlere çocuklarımızı teslim edemeyiz. Beyinleri zincirlenmiş, beyinleri hipotek altına alınmış insanlara çocuklarımızı temsi edemeyiz. Yurtlarımızı bunlara emanet edemeyiz. Sosyal devlet deiğimiz şey, yurt yapacak, barınma yeri yapacak. Üniversiteye kadar çocuklarımızın ailelerine muhtaç olmadan okutup iş alanına katmayı sağlayacak ifadelerini kullandı.
Özacn konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı; Memleketimizde şimdi bir iç savaş var. Memleketimizde bir dış savaş var. İnönü’nün dediği gibi; hem içte hem dışta savaş yaptığınız zaman o savaşların galibi olmaz. Ya dışarıda ya içeride savaş olacak. Barış yapmak savaşı yapmaktan daha zordur. Değerli kardeşlerim gelin Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Alevisiyle, Sunnisiyle ve Hıristiyanı ile memleketimizdeki bu mozaikle birlikte bu barışı ortaya çıkaralım. Bu gerilim politikalarını bize dayatan Recep Tayyip Erdoğan politikalarına karşı, bu gerilim politikalarına karşı birbirimizle kucaklaşırsak Türkiye bir çok şeyini halleder.
CHP VAR GÜCÜ İLE ÇALIŞIYOR
İstanbul Milletvekili Didem Engin ise Türkiye’de karamsar bir hava olduğunu belirterek, Ülkemiz çok karamsar bir sürecin içerisinde. 15 Temmuz sonrasında OHAL’in başlaması. Bütün kararların kanun hükmünde kararnamelerle alınıyor olması, iktidarın yargı denetiminden kaçmak için OHAL fırsatçılığı ile pek çok adil olmayan kararı uygulamaya sokması, ekonomik sıkıntılar sebebiyle hangi ile giderseniz gidin çok büyük bir karamsarlık ortamı var. Halkımız geleceğe yönelik umutlarını nerdeyse kaybetmiş durumda. Bu karamsar ortamı tam tersine umuda çevirebilmek, toplumsal huzuru ve barışı güçlendirmek, AKP’nin yaptığı gibi ayrıştırarak, bölerek buradan bir çıkar sağlamak için değil, bölgemize daha çok önem vermek, hayalini kurduğumuz toplumsal barışı sağlamak için CHP olarak var gücümüzle çalışıyoruz şeklinde konuştu.
YAŞANAN SORUNLARIN SEBEBİ YANLIŞ YÖNETİMDİR
Muşluları anlamak isteklerini dinlemek için Muş’a geldiklerini kaydeden Muğla Milletvekili Akın Üstündağ ise, dış politikaya yönelik eleştirilerde bulunarak şunları söyledi; Şu anda AB’den uzaklaşmış, temel hak ve özgürlüklerin nerdeyse yok edildiği, bir tarafta Suriye’de, bir tarafta Irak’ta yanlış dış politikaların esiri olmuş, vatandaşların yaşadığı sorunların sebebinin artık siyaset olduğu bir noktaya gelmiş bir ülkedeyiz. Eğer bu ülkede yaşayan insanlar bir sorun yaşıyorsa bunun sebebinin yanlış bir idare ve politika tarzından kaynaklanıyor. Aslında sorunumuzun yanlış bir yönetim olduğunu görüyoruz ve bunu hep beraber düzeltmemiz lazım.
Burdur Milletvekili Mehmet Göker’in de hükümete yönelik eleştirilerde bulunarak yağtığı konuşmanın ardından basın toplantısı sona erdi.
Muş Manşet Gazetesi
