Eğitim Bir Sen, Bakan ve Milletvekillerine faks göndererek, eğitimcilerin ücretlerine dikkat çekti.
Bakan ve Milletvekillerine gönderilen faks mesajında: “Ben bir eğitimciyim. Son yıllarda eğitime yapılan yatırımların artmasından ve eğitimin öncelenmesinden dolayı milletimizin duyduğu memnuniyeti paylaşıyorum. Son dokuz yılda üretilen derslik sayısının Cumhuriyet döneminde üretilen derslik sayısının üçte birine tekabül etmesi, merkezi yönetim bütçesinden en fazla payın eğitime ayrılması, ücretsiz ders kitapları, eğitimde FATİH projesi gibi uygulamaları herkes gibi ben de takdirle karşılıyorum. Eğitimin ön plana alınması tabii ki takdir edilecek bir durumdur fakat eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenler ve öğretim elemanlarının maaşlarının neredeyse kamuda en düşük ücret konumuna indirilmiş olmasını asla kabul edemiyorum. 666 sayılı KHK ile kamuda yapılan “eşit işe eşit ücret” düzenlemesinde öğretmen ve öğretim elemanları kapsam dışında tutulmuş ve ek ödemeden yararlandırılmamıştır. Bu durum, 800 binden fazla öğretmen ve öğretim elemanını mağdur etmiştir. Karşı karşıya kaldığımız tablo, “diğer kurumlarda aynı unvanda muadilinizi bulamadık” denilerek geçiştirilebilecek bir husus değildir. 666 sayılı KHK ile genel idare hizmetleri sınıfı çalışanları için kurumlararası denge sağlanırken, diğer taraftan eğitimde kurum içi denge bozulmuştur. Bilmenizi isterim ki, öğretmen ve öğretim elemanları neredeyse en düşük ücret alan kamu çalışanıdır. 9/1 öğretmen 1.624 TL, 7/1 öğretim görevlisi ise 1.856 TL maaş almaktadır. Ek derse girme imkânı bulamayan yüzde 20 civarında öğretmen ise herhangi bir ek gelir olmaksızın ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Ülkemizde merkezi yönetim bütçesinden eğitime ayrılan payın artması, ne yazık ki, eğitimcinin maaşının artması anlamına gelmemektedir. Kamu çalışanlarının maaşlarında iyileştirme yapılırken, eğitimcilerin kapsam dışında bırakılmasının sözle izah edilebilir bir tarafı bulunmadığını söylemek istiyorum. Geldiğimiz nokta itibarı ile, eğitimciler ekonomik olarak diğer meslek gruplarının gerisinde kalmıştır. Ocak 2004-Ocak 2012 tarihleri arasında bazı meslek gruplarında çalışanların aylıklarında yüzde 175 ile yüzde 230 oranında artış yapılırken, öğretmenlerin aylıklarındaki artış ise, maalesef yüzde 154’tür. Eğitimciler, mevcut maaşları itibarı ile, bırakın öğrencileri ve eğitimi geleceğe taşımayı, kendilerini gelecek aya taşıyamamaktadır. Sayın Bakanım, Türkiye’nin geleceğinin inşasında en önemli görevi yapmaya çalışan öğretmen ve öğretim elemanlarının çığlığını duymanızı ve ortaya çıkan çarpıklığın düzeltilmesini, ekonomik ve sosyal problemlerimize duyarlılık göstermenizi ve ek ödeme mağduriyetimizin giderilmesi için gereğini yapmanızı bekliyorum” denildi.
Muş Ovası Gazetesi