AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Diyarbakır ziyaretinin tarihi olduğunu belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye de tepki göstererek, Ağzından emziği alınmış çocuğa dönmüşler dedi.
Bölge teşkilatlarını ziyaret eden Faruk Işık, Ankaraya dönmek üzere geldiği Muş Havaalanında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Başbakan Erdoğanın Diyarbakır ziyaretini değerlendiren Faruk Işık, Diyarbakırda tarihi bir gün yaşandığını söyledi. Diyarbakır ziyaretinin barış özlemi duyan herkesi heyecanlandırdığını belirten Işık, ziyaretin olumlu sonuçlandığını kaydetti. Diyarbakır gezisine, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı (IKYB) Mesut Barzani ile Şivan Perverin de katılmasının ayrı bir anlam taşıdığını dile getiren Işık; Mesut Barzani, uzun bir aradan sonra Diyarbakıra geldi ve halka hitap etti. Eskiden Barzaninin Türkiyeye gelip vatandaşlara Kürtçe konuşmasına imkân yoktu. Çünkü yasakçı zihniyet taşıyanlar bunun önünde engeldiler. Barzaninin Diyarbakırda yaptığı konuşmada çözüm sürecine destek vereceğini açıklaması herkesi heyecanlandırdı. Bu ziyarette gördüğümüz gibi, Türk ve Kürt kardeşliği tekrar pekişmeye başlamıştır. Bu kardeşliği kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz. Bu kardeşliğin baki kalması için özellikle Diyarbakırlılara büyük görev düşüyor. Çünkü Kürtler için Diyarbakırın büyük bir önemi var. Diyarbakır bu sürece sahip çıkarsa kısa zamanda istediğimiz barışı sağlarız dedi.
Şivan Perverin de 37 yıllık hasretinin sona erdiğini belirten Işık sözlerini şöyle sürdürdü; Yasakçı zihniyetin, düşünürler, şairler ve sanatçılar üzerindeki baskısı sonucu bu bölgenin çok değerli seslerinden biri olan Şivan Perver ne yazık ki kendi ülkesinden, baba ocağından kaçmak zorunda kalmıştır. 37 yıl boyunca bir hiç uğruna gurbette yaşamak zorunda bırakılmıştı. 37 yıl boyunca ülkesine, baba ocağına, ana ocağına hasret bir şekilde yaşadı. Sayın Başbakanımızın ziyaretinde bu hasrette, vuslatta sona erdi. Diyarbakırlının, Şivan Perver hasreti, Şivan Perverin de ülke hasreti sona erdi.
BAHAR İKLİMİNİ DEVAM ETTİRİP SİLAHLARI GÖMELİM
Başbakanın konuşmasında çok önemli mesajlar olduğunu ifade Işık, Sayın Başbakanımız, Diyarbakırda tarihi mesajlar verdi. 2 günlük gezinin her anı ülkemiz için, Ortadoğu için tarihi önem taşımakta. Bu mesajları doğru okumak ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Başbakanın konuşmalarından en dikkat çekeni de silahların gömülmesiyle ilgili. Bu ülkede 30 yılı aşkın bir süredir çatışma ortamı vardı. Bu çatışma ortamı sadece kandan beslenenlere yarar getirmekten öteye gitmedi. 30 yılda binlerce gencimiz bir hiç uğruna toprağa verildi. Analar ağladı, babalar ağladı, ocaklar söndü, köyler boşaltıldı, bölge insanı yerinden yurdundan edildi. Hükümetimiz, bu sorunu çözmek için 11 yıl boyunca mücadele etti. Hükümetimiz döneminde artık yasaklar yasak hale geldi. Kimse etnik kimliğinden, dilinden, inancından dolayı hor görülmüyor, dışlanmıyor. Başbakanımızın dediği gibi, bu bahar iklimini devam ettirelim, silahları gömelim dedi.
IŞIK, MHPYE YÜKLENDİ
Başbakan Erdoğana ağır eleştirilerde bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeliye tepki gösteren Işık şunları kaydetti; Kavmiyetçilik yaparak, ırkçılık yaparak, ayrıştırarak, bölüştürerek, ötekileştirerek Türkiyeyi büyütemeyiz. Herkes birbirlerinin hakkına, hukukuna riayet etmelidir. Allahın tüm insanları farklı farklı yarattığı cihetle, o inançla diyoruz ki renklerimiz farklıdır, dillerimiz farklıdır, ama bu ülkenin vatandaşıyız, kardeşiz, kardeşçe yaşamak zorundayız. Siz bir takım yasaklarla, bir takım insanların, etnik grupların, dilleri üzerine, inançları üzerine, kültürleri üzerine, din ve hürriyetleri üzerine yasaklar getirerek ülkenizi büyütemeseniz. Ben bunu şu şekilde değerlendiriyorum. Bu tamamen MHPnin çaresizliğidir, Bahçelinin çaresizliğidir. Ağzından emziği alınmış çocuğa dönmüşler. Çünkü kullanabilecekleri argümanları kalmıyor. Demokrasiyi geliştirseniz, ellerinde kullanabilecek malzeme kalmadığı için bu kadar feveran ediyorlar. Biz her yerde söylüyoruz. Etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik ve dinsel milliyetçilik yapmayacağız. Bu ne demek, Türkiye birdir, coğrafyamız birdir, bayrağımız birdir, milletimiz de birdir. Bunun ötesinde farklı bir şey savunmadık ki biz. Türkiyenin bütünlüğünü ancak demokrasi ile koruyabileceğiz. Yasaklarla muhatap olmuş kitlelerin, kurumların, grupların haklarını ancak tevhit ederek birliğini, bütünlüğünü sağlayabilirsiniz. Yasaklarla hakların üzerine gem vurarak, set çekerek Türkiyeyi büyütemezsiniz. Ama Bahçelinin sıkıntısı var, MHPnin sıkıntısı var, CHPnin sıkıntısı var. Çünkü yıllardır tek tipleştirme diye bir modelleri vardı. İttihat ve Terakki ile başlayan ulus devlet anlayışı içerisinde tek tip bir insan yapma projesi vardır. O proje 80 yıldır tutmadı. Yara derine indi ve bir gün baktık ki o yara üzerindeki kabuk patladı, kabuk patlayınca kan akmaya başladı. Bu ülkenin çocuklarının kanı akmaya başladı. Kan akıtmakla, gençleri öldürmekle, cenazeleri mezar gömmekle kimin eline ne geçer. Bizim tek bir hedefimiz var. 9 aydır hayata tuttuğumuz gençleri yarından sonra hayatta tutabilmektir. Amacımız bu olmalıdır. Şu anda yaşattığımız gençlerimizi, yarın da yaşatalım. Cenazeleri karşılamak yerine gençlerimizin damatlıkları içerisinde genç kızların gelinlikler içerisinde düğün halaylarıyla karşılayalım. Amacımız bu, bu ülkenin bütünlüğünü bu şekilde koruyabiliriz. Gelen her bir cenaze bir acıdır. Her bir cenaze bir ocağa düşen bir ateştir. Bahçelinin maalesef kullanabileceği bir şey kalmadığı için çözüm süreci projesine karşı çıkıyor. Yani insanlar ölmesin dediğinde neden rahatsız oluyorlar ki.
Muş Manşet Gazetesi