Muş’un düşman işgalinden kurtuluşunun 93’üncü yıldönümü düzenlenen törenlerle kutlandı. Muş’un düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü törenleri saat 09:00’da Atatürk anıtına çelenklerin sunulmasıyla başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan çelenk sunma töreninin ardından, Belediye Başkanı Necmettin Dede ve Belediye Meclisi üyeleri, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Burhanettin Aktı’ya şükran ziyaretinde bulunarak plaket takdim ettiler.
Halk Eğitimi Merkezi’nde gerçekleştirilen törene Vali Erdoğan Bektaş, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Burhanettin Aktı, Belediye Başkanı Necmettin Dede, askeri erkan, kurum amirleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldılar.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende Muş’un düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili olarak verilen mücadele Türk ordusunun kahramanlığı hakkında konuşma yapan Binbaşı Mete Lobut, “20’nci yüzyıla en güneyde Yemen ayaklanmaları, en batıda Arnavut ayaklanmaları ve içeride Ermeni olayları ile giren Osmanlı Devleti, Trablusgarp ve Balkan Savaşlarını da yaşadıktan sonra kendini 1914 yılında 1’inci dünya savaşının içinde buldu. İttifak devletleri Almanya, Avusturya, Macaristan İmparatorluğu ve İtalya ile itilaf devletleri olan İngiltere, Fransa, Rusya, daha sonradan katılan İtalya arasındaki bu savaş, kimisi için var olma, kimisi için de sömürge kapma anlamı taşımaktaydı. Bu savaşta ittifak devletleri ile hareket eden Osmanlı Devleti, doğuda Kafkasya, güneyde Hicaz, Yemen, Mısır, Irak, Suriye ve Filistin, batıda Galiçya, Romanya, Makedonya ile Mustafa Kemal’i milletimize tanıtan ve her yönü ile destanlaşan Çanakkale’de binlerce evladını şehit verdi, on binlercesi de gazi oldu” dedi.
Konuşmasında Ermeni mezalimine de değinen Lobut; “Muş’un eli silah tutan evlatları da dinlerken gözlerimizi yaşartan Muş Türküsü’nde söylendiği gibi Yemen başta olmak üzere birçok cepheye bir daha geri gelmemek üzere koştu. Geride kalan ana baba, eş ve çocukları, gidenlerin acı haberleri ile birlikte ihanet içerisinde bulunan Ermenilerin zulmü ve onların desteği ile bu topraklara yüzyıllardır göz koyan Rus işgali bekliyordu. O Ermeni mezalimi ki korumasız kalanları kadın, yaşlı, çocuk demeden vahşice öldürmekten, ne o günlerde ne daha önce hiç çekinmemiştir. Bunun yanında bazen Rusya’nın bazen Fransa’nın kimi zamanda İngiltere’nin kışkırtmaları sonucu kurduğu terör örgütleri ile bu topraklarda kan ve gözyaşına neden olmuşlardır. 1071 yılındaki Malazgirt Savaşı ile Anadolu’ya açılan ilk kapımız olan Muş 16 Şubat 1916 tarihinde Ruslarca işgal edilmiştir. Muş’un işgalinin öncesinde Van, Erzurum sonrasında Bitlis, Rize, Erzincan başta olmak üzere birçok doğu ilimiz yine Rusların işgaline uğramıştır. Doğu Anadolu’daki Rus ve Ermeni tehdit ve tehlikelerinin çoğaldığı sıralarda önce Üçüncü Ordu sorumluluk bölgesinde olan Muş ve civarı daha sonra İkinci Ordu komutanlığına verilmiştir. Ordu birliklerinin intikaline kadar milis teşkilatları olan Mutki, Hizan, Çapakçur ve Buğlan gibi müfrezeler buraları savunmaya çalışmışlardır. Aynı milis teşkilatları daha sonra bölgeye gelen 16’ncı Kolordu’ya bağlı 5’inci Tümen ve 17’nci alaylarla birlikte savunma ve taarruzlara katılmışlardır. 16’ncı Kolordu Komutanlığı Çanakkale muharebelerinin sona ermesinden sonra, önce karargahı Edirne’de olan sonra Diyarbakır’a alınan 2’nci Orduya bağlı bir kolordudur. Komutanlığını, Mustafa Kemal yapmıştır. Mustafa Kemal, kolordusu ile birlikte Diyarbakır’a gelmiş kısa bir hazırlıktan sonra emrindeki kuvvetle 3 ağustosta başlattığı taarruzla 8 Ağustos sabahı Kurtik yani Karaçavuş dağları üzerinden Muş’u akşamında da Bitlis’i işgalden kurtarmıştır. Ancak ne yazık ki Muş, 25 Ağustos’ta tekrar Rusların eline geçmiştir. Muş’un şu an coşkuyla kutladığımız nihai kurtuluşu ise yine Mustafa Kemal Paşa’nın komutasındaki 2’nci Ordu tarafından ikinci işgalden 8 ay sonra 30 Nisan 1917 günü gerçekleşmiştir. Rusların çekilmesiyle onların bıraktığı silah ve teçhizatları elde eden Ermeniler, Wilson prensiplerindeki çoğunluk ilkesine ulaşmak amacıyla gözü dönmüş bir şekilde katliamlarına devam ettiler. Ermeni orduları Ermenistan üzerinden girerek Doğu Anadolu’yu işgal etmek istemişlerdir. Ermeni orduları Kazım Karabekir komutasındaki Türk ordusunca yenilgiye uğratılmış, Muş ve civar iller ermeni mezaliminden kurtulmuştur. Muşlular, Mustafa Kemal Paşa’nın ordusu ile bu toprakları işgalden kurtarmasını belli ki hiç unutmamış, Sevr Anlaşması ile Ermenistan’a bırakılmak istenen topraklarına Mustafa Kemal’in önderliğinde başlatılan kurtuluş savaşına verdikleri destekle sahip çıkmışlardır. Vatanı için, bağımsızlığı için seve seve canını veren Muşlular şüphesiz ki Atatürk’ün başlattığı çağdaşlaşma savaşında da eğitiminden, ekonomisine her cephede Türkiye Cumhuriyeti devletinin en vefakar, en gayretli vatandaşlarından olacaklardır” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlar ile siyasilerin gönderdiği mesajlar okundu.
Düzenlenen törenler, şiirlerin okunması ve halkoyunları gösterilerinin ardından düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesiyle son buldu. Muş`un Sesi Gazetesi