Belediye meydanında bir araya gelen Muş Emek ve Demokrasi Platformu, pankart açarak basın açıklaması yaptı. Platform adına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Belediye Meclis Üyesi Çiçek Tutuş, açıklama yaptı.
Devletin yönetim biçiminin başkanlık olmasına dönük yoğunca tartışmaların yürütüldüğü fakat halkın kendi özyönetimini talep etmesine karşı tanklarla toplarla bir savaşın yürütüldüğü bir süreçten geçildiğini ifade eden Tutuş, En demokratik bir biçimde Kürt Halkı sokaklara, alanlara çıkarak kendi kendisini yönetme kararlılığını ortaya koymuştur. Bu kararlılık karşısında devletin tutumu yaşlı, çoluk çocuk, kadın demeksizin katletmek olmuştur dedi.
Mevcut tekçi zihniyete ve bunun yönetimlerine karşı çıkmanın bedeli; ölümler, gözaltılar tutuklanmalar, işkenceler olmuştur diye ifade eden Tutuş, İnsanların kendi kendisini yönetmek gibi en meşru ve demokratik talebi ölümler ve gözyaşlarıyla karşılık bulmuştur. Halkın can ve mal güvenliğini sağlamaktan sorumlu devlet halkını katleder konumdadır. Bütün bu zulümler karşısında direnen halka karşı da devlet tarafından akla gelmeyecek düzeyde katliamlar uygulanmış, halk işkencelerden geçirilmiştir. Bütün bu zulümler tarihin başlangıcından bugüne kadar sömürgeci güçler tarafından hakkını savunan halka karşı uygulanmıştır. Fakat tarih aynı zamanda zulümler karşısında başkaldıranlar, hakkını arayanlar tarafından yazıla gelmiştir. Bugün yine Kürtler tarihte eşi görülmemiş bir katliamla yüz yüze bırakılmıştır. Cenazeleri günlerdir yerlerde bekletilen, yarısı alanda kalan yarısı defnedilen cenazeler vardır. İnsanlığın en asgari düzeyde sahip çıkacağı, karşılayacağı değerleri cenazeleridir. Bu değerlere devletin yaklaşımı sadece bir halka ya da direnen kitlelere karşı değildir, bir bütün insanlık karşısında uygulanan vahşettir. Fakat buna karşın Kürtler tarihsel bir direniş çerisindedirler. Yok, edilmeye karşı varlık mücadelesi yürütmektedirler. Tarih zulümler karşısında direnen bu halkı yazacaktır elbette. Türkiye bir iç savaş içerisindedir. Bu iç savaşta en çok acı çekenler, katledilenler kadınlar olmuştur yine. Cinsel tacize uğrayan, tecavüze uğrayanlar kadınlar olmuştur. Çünkü devlet örgütlenerek özgürleşen kadın kimliğinden korkmuştur, yok etmeye etkisiz kılmaya dönük kirli politikalarını devreye koymuştur. 9 Ocak’ta Pariste katledilen üç Kürt kadın siyasetçi gibi iki gün önce üç yoldaşımız, arkadaşımız; Seve, Fatma ve Pakize katledilmişlerdir. Katledilmeye çalışılan bu üç kadın yoldaşımız şahsında özgür kadın kimliği olmuştur. Bu arkadaşlarımızın kimlikleri bilinmektedir. DBP PM üyesi, KJA aktivisti ve halk meclisi eş başkanlarıdır. Bütün bu kimlikler özgürlük arayışında olan muhalif kimliklerdir. Devlete muhalefet eden kadınların sesi kısılmak istenmiştir.
Bizler Sevelerin, Fatmaların, Pakizelerin, Saraların, Leylaların, Fidanların yoldaşlarıyız diye vurgulayan Tutuş, Katliamlarla bitmeyiz, tükenmeyiz. Yoldaşlarımızın yolları yolumuzdur. Onlara direnerek özgürleşeceğimizin, özgürleştikçe güzelleşeceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz şeklinde konuştu. Yapılan basın açıklamasından sonra grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Muş Manşet Gazetesi