19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının hazırlıkları başladı. Hava şartlarına göre çalışmaların yapıldığı Kapalı Spor Salonu ve Şehir stadyumunda 11 öğretmen, 11 okul ve 650 öğrenci 19 Mayıs’a hazırlanıyor. Çalışmaların ise 15 Mayıs’ kadar süreceği bildirildi. Muş Milli Eğitim Şube Müdürü Veysi Altun, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında; Genel gösteriler, kız hareketleri, karma hareketler, erkek hareketleri, ilimize ve yöreye ait folklorik gösteriler, halk oyunları, öğrencilerin şiir okumaları ve günün anlam ve önemini taşıyan şiir ile kompozisyon yarışmalarının düzenleneceğini söyledi.
“19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı”
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 19 Mayıs 1919 Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı gündür. Türkiye’nin ulusal bayramıdır. 20 Haziran 1938 tarihli kanun ile “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak ulusal bayramlardan biri olmuştur. 12 Eylül Darbesinden sonra adına “Atatürk’ü Anma” eklenmiştir. Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramı yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a geldiği gündür. Ulusal bayram günümüzdür. Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır. 1914′de başlayan Birinci Dünya Savaşı dört yıl sürdü. Savaş öncesi Avrupa’nın belli başlı ülkeleri ikiye ayrıldı. Birbirleriyle savaştılar. Bu savaşta bizimle birlikte onlar yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Savaş sonunda Mondros Silah Bırakışması imzalandı. Buna göre Fransızlar Adana ve Hatay’a; İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon’a; İtalyanlar Antalya’ya yerleştiler. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir’e girdi. Böylece yurdumuz paylaşıldı. Ordularımız dağıtıldı, İstanbul Boğazı düşman gemileri ile doldu. Trablusgarp’da Birinci Dünya Savaşı’nda Anafartalar’da düşman güçlerini yenen Mustafa Kemal bu kez yurdumuzu kurtarmak için Anadolu’ya geçmeye karar verdi. 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma Vapuru’na bindi. Bu yolculuğu General Hikmet Gerçekçi şöyle anlatıyor : «Karargah üstlerinin hemen hepsini deniz tutmuştu. Kimse kamarasından dışarı çıkamıyordu. Samsun’a az bir yolumuz kalmıştı. Herhangi bir terslik çıkmazsa, çok değil yarın sabah orada olacağımızı ümit ediyorduk, bu düşünceler içinde güvertede ellerimle küpeşte demirini tuta tuta yürümeye çalışırken O’nun kamarasından çıktığını gördüm. Günaydın Muş Gazetesi