Muş, Bitlis ve Van’da düzenlediği gezinin ardından açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, işsizliğin önemli sorunlar arasında yer aldığını ve bölgede tarımın bitme aşamasına geldiğini ifade etti. Hafta sonunda Doğu’ya gezi programı düzenleyen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Muş, Bitlis ve Van gezisinde en çok dikkat çeken konuların başında bölgede işsizliğin olduğunu belirterek tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan gezi programı kapsamında Muş’a gelen BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Van, Bitlis ve Muş gezisi ile ilgili olarak kısa bir değerlendirmede bulundu.
Muş Zümrüt Otel’de sabah kahvaltısında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, “Van, Bitlis ve Muş’ta yapmış olduğum çalışmalarda gördüğüm en ciddi sorun işsizliktir. Bu üç ilimizde de işsizlik büyük boyutlara ulaşmış Vatandaşlarımız, iş sahalarının açılmaması, yatırımların gelmemesi dolayısıyla yaygın bir işsizlik münasebeti ile mağdurdurlar. Tarım ve hayvancılık yörede geçim kaynağı ancak gerek hayvancılık açısından gerek tarım açısından bu alanda çalışanlar emeklerinin karşılığını alamaması bu konuda da mağduriyet var. Bu bölgeye devletin daha fazla ilgi göstermesi gerekmektedir. Bölgede özellikle tarım ve hayvancılık alanında teşvik yapılması lazım. Vatandaşlarımız terör ve şiddet ortadan kalktığı zaman ve güven ortamı sağlandığında yatırımların gelebileceğini, özel sektöründe buralara gelebileceği kanısında. Teröre karşı vatandaşlarımızın bilinçlenmesi, terörün hiçbir işe yaramadığı ve sadece bölmek parçalamak sonucunu doğuracağı kanısına varmış olması son derece önemlidir. Vatandaşlarımızın bir bilinçlenme aşamasına girmiş olmaları memnuniyet vericidir. Bu yörede güvenlik, özgürlük, refah toplumun beklentisidir. Yöredeki kalkınma aynı zamanda batının sorunlarını da çözecektir. Çünkü göç yoğun bir biçimde devam etmektedir. Bölgenin birinci sorunu işsizlik ikincisi ise göçtür. Bu geri kalmışlığı kırabilmek için terörü yenmektir. Yöreye yatırım yapmakla bu sorunlar çözülecektir” dedi.
Bölgedeki kuraklığa da değinerek açıklamalarda bulunan Yazıcoğlu, “Bölgede ciddi bir kuraklık yaşanmaktadır. Dünyada bir küresel ısınma diye bir sorun var. Bu çerçevede Türkiye’de de yağış miktarının azalmasından kaynaklanan sıkıntılar var. Bölgeye baktığımızda çok ciddi şekilde kuraklık yaşıyor. Buna karşı damlama su projelerinin teşvik edilmesi gerekir. Yani su israfını önleyecek daha fazla sulanabilir bir alan sağlamak ve suyu daha iyi değerlendirmek gerekir. Beraberinde orman alanlarının genişletilmesi, orman oluşturulmasının teşvik edilmesi yöreye yağışın daha fazla gelmesinde önemli bir yöntemdir. Daha fazla ağaç dikmeyi özendirmek su kaynaklarımızı israf etmeden kullanabilmek için damlama suyun yöntemleri ile sulanabilir arazilerimizin miktarını artırmak gerekiyor. Devletin bu alanda teşvik etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın gaf yaptığını belirten Yazıcıoğlu, “Tabi her insan gaf yapabilir. Dil sürçmesi de olabilir. Ama genellikle dil sürçmeleri ve gaflar dini alt yapıdan kaynaklanan duyguların dışa vurmasıdır. Yani boş bulundum bunu söyledim. Boş bulunup söylemek zihni alt yapıdan kaynaklanıyor. Yani o arka planda demek ki böyle bir zihniyet taşıyor demek. Diyor ki işte kameraların açık olduğunu bilmiyordum diyor. O bakımdan bunu söyledim. Demek ki kameraların önünde başka, kameralarının olmadığı yerde başka konuşuyor. Toplumun geneline hitap ederken başka, özel alanda başka konuşuyorlar. Bu bir dinlenme olayında ortaya çıktı. Ortada baş başa olduklarında daha başka konuşuyorlar. Bu zihni alt yapıdan kaynaklanıyor. Arka planda bir takım duygularının olduğunu ortaya koyuyor. Keşke ilk günden ben bir gaf yaptım milletimizden özür diliyorum benim düşüncelerim bunlardır diyebilmiş olsa idi. Özür dilememesi ile yorum yapmak çok zor. Hiçbirimizin insanların bir gaflet anında söyledikleri cümlesinden hareket ederek mahkum etme çabası ve gayreti içerisinde olmamız mümkün değil. Biz böyle bir çaba içerisinde olmayız. Herkesin kendi bireysel düşüncesine inancına fikrine yaşantısına karışamayız. Herkes istediği gibi düşünmek söylemek hakkına sahiptir. Ancak tabi ki inançlara hakaret etmek onları alaya almak küçümsemek karikatürize etmeye kimsenin hakkı yoktur. Maalesef Sayın Önder Sav’ın yaklaşımı, davranışı milleti incitmiştir. Milletin kahir ekseriyetlerine karşı alay söz konusudur. Bir karikatürize etme söz konusudur. Bu milletimizi son derece üzmüştür. Neticede CHP şimdiye kadar farkı bir davranış içerisinde olmadı ki. CHP bir ana muhalefet olarak Türkiye’nin gerçek gündemlerini hiçbir zaman oluşturamamıştır. Sürekli inanç karşıtlığı üzerinden siyaset yapmıştır. İnanç karşıtı üzerinden muhalefet partisi olmuştur. Muhalefetini hep bu alana kaydırmıştır, bu alanda yapmıştır. Bununla özdeşleşmiş bir partidir. Bu konuların CHP’ye itibar kazandıracağını hiç düşünmüyorum. CHP vatandaşla bütünleşmesine değil vatandaşların ayrışmasına sebep olmaktadır” dedi.
Yazıcoğlu, “Türkiye’de bazı sorunlar vardır. Bunların hiç olmadığını söylemem mümkün değil. Ancak devleti idare eden devlet sorumluluğunu taşıyanlar, hele iktidar sorumluluğu taşıyanlar Türkiye’yi bir başka ülkeye şikayet etmek hakkına sahip değildirler. Ben gerçeği dile getiriyorum diyemezler. Bunları biz kendi içimizde çözeceğiz. Hangi sorun varsa çözmek iktidarların görevidir. Türkiye de hem iktidar olur hem de sorunları dışarıda şikayet etmek veya başka yerlere ağlama duvarı yapmak çok yakışık almamaktadır. Bu sorunların olmadığını söylemek mümkün değil. Elbette var ama bu var olan sorunları dışarıya taşıyarak başka ülkelerin dinamiklerinden başka ülkelerin parlamentoların da Türkiye’nin sorunlarına çözüm talebinde bulunmak devlet adamlığı vasfıyla bağdaşmaz” dedi.
Muşun Sesi Gazetesi