Devlet Personel Başkanlığı, bir süredir üzerinde çalıştığı “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar” başlıklı çalışmayı Başbakanlığa gönderdi.
Çalışmanın gerekçesinde, sözleşmeli personel sayısının artmasıyla birlikte uygulamada daha sıklıkla problemler yaşandığı belirtildi. Problemlerin telafisine yönelik yeni düzenlemeler yapılmasıyla bürokratik işlemlerin azaltılmasının ve kurumlar arası birlik sağlanmasının mümkün olacağı ifade edildi.
Çalışmayla, sözleşmeli kadın personele, doğum öncesi 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 hafta “ücretli doğum izni” verilmesi öngörülüyor.
Sözleşmeli kadın personele doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 hafta doğum izni verileceğinin hüküm altına alınmasına rağmen bu iznin “ücretli” olduğu açıkça belirtilmediğinden uygulamada tereddütler yaşandığı kaydedildi. Tereddütlerin giderilmesi amacıyla doğum izninin “ücretli” olduğuna açıklık getirildiği belirtildi.
Maliye Bakanlığının halen sözleşmeli personele verilen doğum izinlerinin “ücretsiz” olduğu gerekçesiyle söz konusu tasarıya “ücretsiz” ibaresinin eklenmesini teklif ettiğine yer verilen gerekçede, şöyle denildi:
“Bilindiği üzere 2004 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişiklikle kadın memurların doğum izni yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye paralel olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/b maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personelin doğum izni prosedürü de 2005 yılında memurların haklarına benzer bir şekilde belirlenmiştir. Kadının çalışma hayatına katılımının ve anneliğin teşvik edilmesi açısından sözleşmeli personelin doğum izninin ücretli olarak düzenlenmesi büyük önem arz etmektedir.”
İLLER 5 GRUBA AYRILIYOR
Çalışmayla, kalkınmada öncelikli yörelerde personel istihdamını daha cazip hale getirmek ve aynı zamanda kamu personelinin bölgeler arasında dağılımında denge sağlanmasını temin etmek amacıyla düzenleme yapılması öngörülüyor.
Çalışmanın ekindeki cetvelde iller, kalkınmada öncelikli yörelere 4 ve 5. grupta yer verilmek üzere 5 gruba ayrıldı. Konuyla ilgili esaslarda yapılan değişikliklerde, sözleşmeli personelin brüt tavan ücretinin 5. grupta görev alanlar için yüzde 25, 4. grupta görev alanlar için yüzde 20, 3. grupta görev alanlar için yüzde 10 artırılarak tespit edilmesi öneriliyor. Çalışmaya göre, oluşturulan gruplar ve gruplarda yer alan iller şöyle:
“1. Grup iller: Ankara, İstanbul, İzmir
2. Grup iller: Adana, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Sakarya.
3. Grup iller: Afyonkarahisar, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Düzce, Edirne, Hatay, Isparta, Kırklareli, Kütahya, Manisa, Muğla, Tekirdağ, Uşak, Yalova.
4. Grup iller: Aksaray, Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Çanakkale, Çankırı, Çorum,Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Karabük, karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, ordu, Osmaniye, Rize, Samsun, Sinop , Sivas, Tokat, Trabzon, Yozgat, Zonguldak.
5. Grup iller: Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Kilis, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli, Van.”
Bu düzenleme konusunda Maliye Bakanlığının olumlu görüş bildirmediğine yer verilen çalışmada, “Ancak Sayın Başbakan’ın oluru ile yürürlüğe konulan ‘İç Göç Özel Uygulama Planı’nın 10 No’lu tedbiri ve milli güvenlik stratejisinin gereği olarak, bahse konu gruplarda yer alan illerde çalışma şartlarının cazip hale getirilmesi büyük önem arz etmektedir” denildi.
İŞE DÖNME, EŞ DURUMU TAYİNİ VE BECAYİŞ HAKKI
Çalışmayla ayrıca, askerlik nedeniyle sözleşmesi feshedilen personelin askerlik sonrasında tekrar göreve dönebilmesi, şartları uygun olan personelin karşılıklı yer değiştirmesine (becayiş) imkan tanınması ve doğum yapan sözleşmeli personelden ücretli iznini müteakip sözleşmesini feshedenlerin 1 yıl içinde müracaat etmeleri halinde işe başlayabilmeleri öngörülüyor.
Planlanan düzenlemeyle sözleşmeli personelin aynı kurumda hizmet birimleri arasında nakledilmesine imkan tanınıyor. Buna göre, kurumun hizmet icapları dikkate alınarak aynı unvan ve hizmet niteliklerine haiz sözleşmeli personelin kurum içi karşılıklı yer değiştirme talepleri, pozisyonun vizeli olduğu birimde fiilen en az 1 yıl çalışılmış olması şartıyla yerine getirilecek.
Personelin eş durumuna bağlı kurum içi yer değişikliği talebi, vizeli olduğu birimde fiilen en az 1 yıl çalışmış olması, talep tarihinde geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması, kamu personeli olan eşin, naklen atanması mümkün olmayan veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan görevde bulunması şartıyla gerçekleştirilecek.
Sağlık sebebine bağlı kurum içi yer değişikliği talebi, personelin talep tarihinde geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması, pozisyonun bulunduğu ildeki devlet ve üniversite hastanesinde kendisi, eşi ve çocukları ile mevzuat uyarınca bakmakla yükümlü olduğu ana ve babasının hastalığının tedavisinin mümkün olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun kuruma ibraz edilmesi halinde yerine getirilecek.
SENDİKALARIN TEPKİSİ
Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar yaptığı açıklamada, uzun bir süredir sözleşmeli personelin yaşadığı sorunları gündeme getirdiklerini
belirterek, Başbakanlığa sunulan çalışmanın genel olarak taleplerini karşıladığını söyledi.
Çalışmada, sözleşmeli personele eş durumu tayin hakkının kısıtlı tanındığını dile getiren Kaçar, bu düzenlemenin mağduriyeti sona erdirmeyeceğini ifade etti.
Kaçar, geçtiğimiz günlerde Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile yaptıkları görüşmede, eş durumundan tayin hakkının, kadrolu kamu personeline tanındığı gibi olması talebini ilettiklerini de bildirdi.
Mahmut Kaçar, sendika olarak temel amaçlarının sözleşmeli personel uygulamasının tümüyle ortadan kaldırılarak tüm sözleşmelilerin kadroya alınması olduğunu vurguladı.
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de sözleşmeli personelin sorunlarının çözülmesi için yetkili sendika olarak yoğun mücadele verdiklerini söyledi.
Toplu görüşmeler sonunda imzalanan mutabakat metnindeki konuların taslağa dönüştürülmesinin büyük bir adım olduğunu ifade eden Kahveci, şöyle konuştu:
“Bu taslak, genel olarak olumludur. Biz bu kazanımların elde edilmesi için yoğun çaba sarf ettik. Bu taslağın bir an önce yasalaşarak, hayata geçirilmesini istiyoruz. Çalışanların bir an önce bu haklardan faydalanmasını istiyoruz. Fakat sözleşmeli personele eş durumundan tayinde getirilen kısıtlayıcı hükümlerin yeniden gözden geçirilmesi zarurettir. Bu haliyle çalışanların çok büyük kısmı, bu haktan faydalanamayacak. Türkiye Kamu-Sen olarak, Başbakanlık Müsteşarı başta olmak üzere yapacağımız görüşmelerde bu ve benzeri hususları dile getirerek düzeltmeler talep edeceğiz.”