Ermeniler döneminde temeli atılan bağcılığın en önemli meyvesidir Muş Üzümü. Siyah ve yeşil olmak üzere iki çeşit olan, oldukça lezzetli ve rahatsız etmeyen Muş Üzümü, uzun yıllar önce dünyanın en pahalı şaraplarının yapımında kullanılırdı.
O dönemlerde çok gelişmiş olan bağcılık faaliyetlerinin ana ürünü olan Muş´a özgü bu üzümler, özellikle 1980 sonrası yeniden canlanmaya başlayan bağcılıkla üretimi arttı. Başta Kale, İncebel, Soğucak, Pamukluk olmak üzere tüm bağlarda yetiştirilen bu üzümler, toplanarak kasalara dolduruluyor. Ardından il merkezi ve ilçelerdeki manav ve marketlere pazarlanan üzümler kilosu 5 TL´den alıcı buluyor. 1,5 ay gibi kısa bir sürede toplanıp tükenen Muş Üzümü, bu yıl her zamanki veriminden uzak kalsa da sofralardan eksik olmuyor. İlkbahar mevsiminin soğuk geçmesi nedeniyle üzüm teğeklerinin kuruması sonucunda bu sene verimde düşüklük meydana geldi. Geçen seneye göre yüzde 40´a yakın verim düşüklüğü olduğunu belirten bağcılar, yine de lezzette herhangi bir fark olmadığını söylediler. Türkiye´de Eşi Benzeri Olmayan Bir Üründür İl merkezine bağlı Soğucak Köyünde bağcılık yapan Aydın Bağlam, her yıl olduğu gibi bu yıl da Muş Üzümü yetiştirdiklerini ancak verimin geçmiş yılların çok uzağında kaldığını belirtti.
İlimize özgü bu üzümün çok kaliteli olduğunu ifade eden Bağlam: Muş´un bu sene üzümü çok az. Ben ticari amaçla yetiştirmiyorum ama az da olsa topladım ve oldukça lezzetli. Ağustos sonu ile Eylül ayı sonlarına kadar Muş Üzümünün süresi devam eder.
Muş Üzümü çok kalitelidir. Belki Türkiye´de eşi benzeri olmayan bir üründür. Ne kadar yerseniz sizi rahatsız etmez. Biz 35 bağ Soğucak Köyünde bağcılık yapıyor, üzüm yetiştiriyoruz dedi. Verimin ilkbahar soğukları nedeniyle düşük olduğunu söyleyen Bağlam: Muş genelinde 600 bağa yakın Muş Üzümü yetiştiriliyor. İyi bakılırsa kesimi, çapası ile burada 1 dönümden fazla bir bağım var 2 bin liralık ürün alıyoruz. Dönüm başına her sene 500 kilo civarı üzüm geliyordu. Bu sene 250-300 kiloya düştü. Bu da bahar ayı soğuk geçti ve üzüm dallarını kuruttu. Meyve gözlerini öldürdü. Biz burada topladığımız üzümleri kasalara dolduruyoruz. Bazen kendi imkânlarımızla aşağı köye indirip oradan manavlara veriyoruz.
Biz 3,5-4 liraya veriyoruz onlarda 5 liraya satıyorlar diye konuştu. Bağlar Muş İçin İstihdam Kaynağıdır Bağların bir de istihdam yaratma açısından önemi olduğunu ifade eden Bağlam: Bağlar Muş için istihdam kaynağıdır. Bir fabrika diyebiliriz. Bahar aylarında burada 100 tane işçi çalışıyor. Hem kazımı kesimi, çapası için ciddi bir istihdam sağlanıyor dedi. Bağlam bağ yollarının yapılması için de yetkililerden destek istedi ve şunları söyledi: Bizim şikâyetimiz yolumuzun iyi olmaması.
Bu konuda yetkililerden yardım istiyoruz. Benim 4 çocuğum kışın okula gidiyor. Bu bağlardan 20 öğrenci okullarına gidiyor. Yaz-kış burada yaşıyoruz. Üzüm Verimi En Düşük Seviyelerde Bağların Muş tarihi açısından çok uzun yıllar öncesine dayandığını dile getiren Kale Bağlarından Naim Toplu ise: Muş Üzümü 1900´lerde Muş´ta yaşayan Ermeniler tarafından bu bağlara fideler ekilmiş. O zaman buralarda 2 bin 500-3 bin tane bağ varmış.
O zamanlarda tahminen 400-500 ton üzüm yetiştirilirmiş. Bu üzümlerden şarap yapılırmış. Şarap tandırları vardı bizde son zamanlarını gördük. Üzümü yıkayıp tandırlarda ezerlerdi. Suyunu çıkarır ve gömerdiler. İlkbaharda ise çıkarıp şarap olarak satarlardı. 1980´den sonra bağlara yeni yeni yollar ve binalar yapıldı, Muş halkının bir kısmı bağlara döndü. Şu anda tahminen 400 tane bağ vardır.
Bu bağlarda yetiştirilen üzümlerin verimleri senelere göre, mevsimlere göre değişir. Bazı yıllar 400 ton bazı yıllar 150 ton alınır. Birinci derecede olan Muş Üzümü Türkiye´de sayılı üzümlerden biridir. Bu sene mevsim etkisinden dolayı üzüm verimi en düşük seviyelerde. Üzümleri il merkezindeki manavlarda satıyoruz. Muş Üzümü şu anda üzümlerin en pahalısıdır. 5 TL´ye satılmaktadır diye konuştu.
Muş Ovası Gazetesi