Muş Ovası’nda doğal olarak yetişen meyan kökü, hem bölge halkının geçim kaynağı haline geldi hem de ilaç sanayisinde önemli bir yer edindi.
Şifalı özellikleriyle bilinen bu nadir bitki, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da büyük talep görüyor.
Nadir Bulunan Bir Şifa Kaynağı
Meyan kökü, uzun yıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan, şifalı özelliklere sahip bir bitki olarak biliniyor. Öksürük, soğuk algınlığı, mide rahatsızlıkları gibi pek çok sağlık sorununa iyi geldiği bilinen meyan kökü, Muş’un bereketli topraklarında doğal olarak yetişiyor. Bu bitki, Muş Ovası’nın iklim ve toprak yapısının kendine has özellikleri sayesinde burada bolca bulunuyor.
Ailelerin Geçim Kaynağı
Kerem Duygu’nun öncülüğünde, yaklaşık 20 kişilik bir ekip, meyan kökü tarlalarında yoğun bir şekilde çalışarak günde yaklaşık 3 ton meyan kökü çıkartıyor. Duygu, “Meyan kökü çok nadir bulunan bir bitkidir ve neredeyse her hastalığa şifa olur. Bu bitkinin yetişmesi için gereken özel koşullar Muş’un verimli topraklarında mevcut. Hem Türkiye sınırları içinde hem de Avrupa’ya ihracat yapıyoruz,” diyerek bitkinin ekonomik değerini vurguladı.
İhracat ve Ekonomik Katkı
1990 yılından beri Muş Ovası’nda meyan kökü topladıklarını belirten Duygu, bu bitkinin ihracatının bölge ekonomisine önemli bir katkı sağladığını ifade etti. “Meyan kökünün hem yerel hem de uluslararası piyasalarda talep görmesi, bizim için büyük bir avantaj. İlaç sanayisinde kullanılan bu bitki, sağlık açısından sunduğu faydalarla da değerini arttırıyor,” dedi.
Sağlık ve Ekonomi Arasında Bir Köprü
Muş Ovası’nda yetişen meyan kökü, hem yerel ekonomiye hem de sağlık sektörüne katkı sağlayarak, bölgenin önemli tarım ürünlerinden biri olma özelliğini sürdürüyor. Yerel halkın emeğiyle toplanan ve işlenen meyan kökü, Türkiye’nin dört bir yanına ve Avrupa’ya ulaştırılıyor.
Meyan kökünün şifalı özelliklerinin yanı sıra, bölge halkının ekonomik kalkınmasına olan katkısı da göz ardı edilemez. Yetiştirilmesi ve toplanması sürecinde birçok kişiye iş imkanı sunan bu bitki, Muş Ovası’nın verimli topraklarının sunduğu bir armağan olarak değerlendiriliyor.
