Muş, Van, Bitlis ve daha birçok şehirden Sason ilçesinin zengin bitki örtüsünden faydalanmak üzere giden balcılar, yağış nedeniyle bu yıl verimin yüksek olacağını tahmin ediyor. İlçenin yaklaşık 2 bin 500 rakımlı yüksek dağlarının arasına petek kuran arıcılar, arıların iyi çalıştığını ve geçen yıllara göre bu yıl bal bereketi yaşayacaklarını dile getirdi.
Yüzyıllardır gerek sağlık için gerekse günlük yenmek için Sasonun balın merkezi haline geldiği belirtildi. Doğal üretim alanları ile kaliteli bal elde edilen ilçede, birçok kişi tarafından rağbet görüyor. Florasındaki çeşitlilik balında doğal olmasını sağlıyor. Ürünlerin kalitesi için ek bir madde verilmeden kaliteli ürün alınıyor. Farklı yayla ve vadileri ile değişik zamanlarda açan çiçeklere sahip florasına sahip ilçede bal rahatlıkla pazarlanıyor. Kaliteli balın bulunmasının zorlaştığı günümüzde Sason balı rahatlıkla alıcı bulabiliyor.
Muş ilinden Sason ilçesine balcılık yapmaya giden Mehmet Meriç, bu yıl bal veriminin yüksek olacağını belirterek, yağışlar nedeniyle umutlu olduklarını kaydetti. Sason ilçesinin zengin bitki örtüsüne sahip olduğunu ifade eden Meriç, Biz Muştan buraya gelip balcılık yapıyoruz. Buradaki bitki çeşidi oldukça fazla bundan dolayı arılarımız rahatlıkla bal yapabiliyor. Bundan dolayı her yıl buraya gelip balcılık yapıyoruz. dedi.
Bir arının yaklaşık 5 kilometre uzağa gidip bitkilerden bal depoladığını anlatan Meriç, şunları söyledi: Burada arıcılık yapmak bize oldukça fayda sağlıyor. İlçede bizim gibi yüzlerce balcı var ve geçimini bu işten sağlıyor. Sason balı marka haline gelmiş. Herkes tarafından biliniyor ki bu ilçenin balı kalitelidir. Biz geceleri peteklerimizi burada bırakıp ilçe merkezine gidiyoruz. Dağlardaki oksijen ve hava oldukça keyif veriyor.
Bal üreticilerinde Selahattin Aykut ise piyasada sahte balın fazla olduğuna dikkati çekerek, bunun için önlem alınmasını istedi. Kaliteli bal hakkında bilgi veren Aykut, vatandaşların aldıkları ballara dikkat etmesi gerektiğini aktardı.
Aykut, gerçek bal ile sahte balı ayırmanın yollarını şu şekilde sıraladı: Gerçek bal, soğuk ortamlarda şekerlenir; sahte bal şekerlenmez. Gerçek balın çok özel, esans gibi hafif bir kokusu vardır. Balı keserken, saklama kabını açıp kapatırken bu koku daha yoğun algılanır. Gerçek bal, glikozlu bala göre daha koyu kıvamdadır. Gerçek bal, şerbet gibi aşırı tatlı değildir. Glikozlu bal daha tatlıdır. Bal ağza alındığında birkaç tür tat alınır. Yapay ballarda düz, tek bir tat olur. Ucuz balda mutlaka şeker ve türevi maddeler vardır. Bazı üreticiler şekerden elde edilen ürüne, süzme çam balı karıştırıyor. Çam balı ucuz olduğu için bu işte kullanılıyor. Balı dolapta bekletme yöntemi doğru değildir. Yapısı itibarıyla her zaman nemi çeker. Üzerinde tabaka oluşur. Sonra kristalleşir. Bal olmayan ürünler bu özelliği göstermez.
Arı, tatlı olan her şeyi tüketir. Bazı üreticiler arıya, mısır şurubu, glikoz, reçel, üzüm şurubu ve pekmez vs. verir. Böyle bir balın reçelden farkı yoktur. Arıcı birliklerinin paketlediği ballar tercih edilmeli. Arıcılar birliğinin paketleme tesislerinden alınacak bal en güvenilir baldır. Gerçek balın dış görünümü ceviz kabuğu veya buna benzer grinin tonlarında olur. Glikoz katkılı ballar ise daha açık tonda beyaz renkte olur. Gerçek bal, kekik, keven çiçeklerinin çeşitlerine göre açık mor, sarı, hafif kırmızı veya buzlu cam renklerinde veya bu renklerin değişik tonlarında olabilir. Glikozlu ballar ise açık cam renginde ve daha şeffaf olur. Bir kaşığa bal koyup ateşe tuttuğunuzda gerçek bal oldukça akışkan olur, dayanıklıdır geç yanar; glikoz balı ise çabuk yanar ve kömürleşir. Aynı ölçek iki kaba tam süzülmüş gerçek bal ve glikozlu bal koyup ağırlıklarını karşılaştırdığınızda, gerçek bal çok daha ağır gelir. Düzenli bir şekilde tüketildiğinde gerçek bal şeker hastalarında, şeker değerini sadece birkaç puan artırır. Ancak aynı miktarda tüketilen glikozlu bal şeker hastalarını komaya dahi sokabilir.
Muş Manşet Gazetesi
