Büro Emekçiler Sendikası (BES) Muş Temsilcisi Zahir Aktaş, 2015 bütçesini eleştirerek, yeni yapılan bütçede emekçinin adının geçmediğini söyledi.
Yazılı bir basın açıklaması yapan BES Muş Temsilcisi Zahir Aktaş, hükümetin 2015 yılı bütçesini eleştirdi. Aktaş, 2015 Bütçe maratonunun plan ve bütçe komisyonu aşaması Maliye Bakanlığının bütçesinin komisyonda görüşülmesi ile tamamlanarak TBMM Genel Kurul aşamasına gelindi. Büro Emekçileri Sendikası olarak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından 2015 bütçe sunumun Plan ve Bütçe Komisyonuna yapıldığı günden bu yana Türkiyenin dört bir yanında yaptığımız eylem ve etkinlerle 2015 bütçesinden hakkımızı istedik! 2014 yılı için 123 TL, 2015 yılı için de %3+%3 zammı öngören, AKP ile yandaş sendika Memur Sen arasında imzalanan satış sözleşmesini kabul etmediğimizi, 2014 yılında kamu emekçilerinin uğradığı ekonomik kayıpların telafi edilmesini talep ederek 2015 bütçesinden insanca yaşayabileceğimiz bir ücret talep ettik. Gelinen noktada AKP tercihini yine sermayeden yana koymuş olup, emekçilerin taleplerine karşı kulakları tıkalıdır, 2015 yılı bütçesinde ülkemizin kaynakları savaşa, eğitimde muhafazakârlaşmaya,sağlıkta piyasalaşmaya ayrılırken, barış ve kardeşliğe, işsizliğe, yoksulluğa ve insanca yaşam taleplerimize dönük bir yaklaşım bile söz konusu değildir dedi.
VERGİDE ADALETSİZLİĞİN TEK ADRESİ MALİYE BAKANLIĞIDIR
Vergide adaletsizliğin tek adresinin Maliye Bakanlığı olduğunu kaydeden Aktaş konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü, Vergi politikaları emekçileri yoksullaştırmanın bir aracı haline getirilmiştir. Toplam vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin oranı her geçen yıl artmakta olup günümüzde %70leri geçmiştir. Bütçenin harcama kalemlerinde emekçilerin taleplerini yok sayan siyasi iktidar, iş bütçenin gelir kalemlerine gelince emekçileri hatırlamaktadır. Vergi adaletsizliğinin en temel göstergesi kişilerin gelir düzeyine bakılmaksızın herkesten eşit oranda alınan dolaylı vergilerin %70in üzerinde olmasıdır. Yine vergi tarifelerindeki oranlar emekçilerin gelirlerini azaltıcı niteliktedir. Kamu emekçilerine 2014 Ocak ayında verilen 123 TL zam özellikle yılın ikinci yarısında vergi dilimi değişikliği ile taksit taksit geri alınmış, alınmaya da devam etmektedir. Vergi genel tanımı ile kamu hizmetlerinden faydalanmanın bir bedeli olarak alınırken günümüzde kamu hizmetlerinin piyasalaşması vergi tanımını tartışılır hale getirmiştir.
MALİYE BAKANLIĞI KENDİ EMEKÇİLERİNE KARŞI DA ADALETSİZDİR
Aktaş açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı, Maliye Bakanlığı özelikle 2005 yılında kurulan Gelir İdaresi Başkanlığı sürecinden bu yana maliye emekçilerine ayrımcılığı, eşitsizliği, adaletsizliği dayatmış, maliye emekçilerini itibarsızlaştırmayı iş edinmiş, gelinen noktada maliye emekçilerini bir bütün tasfiye süreci ile karşı karşıya bırakmıştır. 10 yıla yakın bir süredir yapılandırma adı altında bakanlığı ve bağlı kurumları yapboz tahtasına dönüştüren uygulamalar günümüzde halen devam etmektedir. Fırsat eşitliği sağlanmadan yapılan sınavlar, gelir ve gider adı altında suni ayrıştırmalar 10 yıllık bir süreçte maliye emekçilerini canından bezdirmiştir. Özelikle aynı işi yapan maliye emekçileri arasındaki 1000 TLye varan ücret farkı kadro ve unvanların iş tanımından yoksun çalışmaları, istihdam belirsizliği ve merkez taşra ayrımı her geçen gün maliye emekçileri arasındaki eşitsizliği, adaletsizliği ve belirsizliği daha da artırmaktadır. 70 bin maliye emekçisinin yarıya yakını emeklilik sınırında veya emekliliği hak etmiş bulunmakla birlikte %100e varan gelir kayıpları emeklilik önünde engel olmaya devam etmekte her türlü ek ödemenin emekli aylığına esas kazanca dâhil edilmesi talebimiz karşılanmamaktadır. Bireysel Emeklilik Sistemi için her türlü teşviki yapan siyasi iktidar emeklilikte oluşan gelir kayıplarımız için bizlere Bireysel Emeklilik Sistemini dayatmaktadır.
Muş Manşet Gazetesi