KESK Muş Şubeler Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, öğretmenlerin görevden alınmalarına tepki göstererek, başlatacakları imza kampanyasının ardından Ankara’ya gideceklerini açıkladılar.
Yapılan yazılı açıklamada okulların açılmasına on gün kala yurt genelinde 9 bin 800’ü Eğitim Sen üyesi olmak üzere toplam 11 bin 301 öğretmenin açığa alındığı belirtilerek, Öğretmenlerin açığa alınmasının ardından da farklı illerde soruşturmalar başlatıldı. İşin garip tarafı Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hemen herkes kamuda açığa almalarda, ihraçlarda at izi it izine karşıtı tespiti yapıyor. Ancak aileleri ile birlikte üç yüz bin insan sorgusuz, sualsiz, nedeni ve ispatı olmadan kurunun yanında yaş da yanar denilerek sokağa atılmışken siyasal iktidar saldırı dalgasını daha da büyütmekten geri durmuyor. Öyle ki bu haksız, hukuksuz açığa almaları OHAL hukuku ile açıklamak bile mümkün değil denildi.
Açıklamada, Bugün de üyelerinin hak ve çıkarlarını korumakla, geliştirmekle görevli her sendikanın, her konfederasyonun yapması gereken sendikal faaliyetlerimiz darbe girişimi fırsatçıları tarafından açığa almaların, ihraçların, gözaltı ve tutuklamaların gerekçesi haline getirilmek isteniyor. Sözün özü KESK bugün de emek, demokrasi ve barış istemeyenlerin hedefindedir. Çünkü KESK, güvencesiz, esnek istihdamı temel istihdam biçimi haline getirmeyi, bireysel performansa göre birbirinin rakibi haline getireceği kamu emekçilerini kendisine biat eden kapı kullarına dönüştürmeyi hedefleyenlerin önündeki en büyük engeldir. KESK her türlü baskıya, engellemeye rağmen herkese güvenceli iş güvenli gelecek talebinden taviz vermeyen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK en başından beri kesintisiz olarak sürdürdüğü parasız, ulaşılabilir ve nitelikli kamusal hizmet mücadelesi ile kamu hizmetlerini tasfiye etmeyi hedefleyenlerin önünde engeldir. KESK sadece üç milyon kamu emekçisinin değil, emekten, demokrasiden, barıştan yana milyonların sesidir. KESK, kamu emekçilerinin yıllardır sınırlanan iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmak isteyenlere karşı, sadece iş güvencesi kırmızıçizgimizdir diye beylik açıklama yapıp köşesine çekilen, üyeleri ihraç edilirken-açığa alınırken kılları dahi kıpırdamayan sendikamsı yapılara benzemez. Sadece kendi üyeleri için değil, ayrımsız tüm kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını korumayı en başından beri görev bilir. KESK, sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. İşte bunun için aslında hedefte olan sadece bağlı sendikalarının üyeleri açığa alınan, ihraç edilen, gözaltına alınan, tutuklanan KESK değil, emek, barış ve demokrasiyi savunan herkestir. Bu nedenle bugün genelde toplumun en geniş kesimleri özelde kamu emekçileri olarak sıkıştırıldığımız bu cendereden çıkmanın tek yolu sıramızı beklemeden, haklarımızı korumak için zaman kaybetmeden bir arada birleşik mücadeleyi örmekten geçmektedir ifadelerine yer verildi.
Muş Manşet Gazetesi