Milletvekili Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle vermiş olduğu soru önergesinde katılmış oldukları kitlesel organizasyonlarda, herhangi bir taşkınlık ve olumsuzluk olmamasına rağmen polisin müdahalede bulunulduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi; Demokratik bir hukuk sisteminde vatandaşlar arasında herhangi bir ayrım gözetilmeksizin kuralların uygulanması en temel ilkelerdendir. Koalisyon veya tek başına iktidar farkı gözetilmeksizin demokrasi çerçevesinde şekillenmiş hukuk kurallarının kendi menfaatleri çerçevesinde ihlal etmemesi demokrasiye bağlılığın turnusol kâğıdı sayılır.
Milletvekili seçilmemden sonra birçok yerde halk toplantılarına ve miting organizasyonlarına diğer milletvekili arkadaşlarım ile veya yalnız katıldım. Muş, Silvan, Kızıltepe, Nusaybin, Diyarbakır ve İstanbulda katıldığımız tüm kitlesel organizasyonlarımızda, herhangi bir taşkınlık ve olumsuzluk olmamasına rağmen polis tarafından dağılan kitleye gaz ve tazyikli su ile müdahalelerde bulunulmuştur. Bu müdahaleler neticesinde sadece etkinliklerimize katılan değil, o esnada orada bulunan çocuk, yaşlı,hasta yurttaşlarımızda etkilenmektedir. Bu çok açık bir şekilde demokratik zeminde siyasal çalışmalarını sürdüren partimizi kriminalize etme girişimidir.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri KanunununKanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri başlıklı 23. Maddesinin 1. Fıkrasının (b) bendinde belirtilen hiçbir olumsuz durum gelişmemiş olmasına rağmen kitlelerimizin dağılması için güvenlik güçleri müdahalelerde bulunmuştur.
Açık bir şekilde iktidar, kendi partisinden olmayan vatandaşları güvenlik güçleri ve farklı organları usulsüz bir şekilde kullanarak demokrasinin temel kriterlerini bir tarafa bırakıp yönetimi kendi belirlediği rejim inşası için kullanmaktadır.
Partimize dönük bu kriminalize girişimlerinin sebeplerini öğrenmek için bazı soruların cevaplanması elzem olmuştur. Bu bağlamda;
1. 7 Haziran seçimlerinden günümüze kadar geçen süre içinde HDPnin organize ettiği miting veya halk buluşmalarında kaç defa gaz, cop ve tazyikli su ile müdahalede bulunulmuştur? Bu müdahalelerde kaç kişi gözaltına alınmıştır? Gözaltına alınanlardan kaçı tutuklanmıştır?
2. 7 Haziran seçimlerinden günümüze kadar geçen süre içinde toplam kullanılan gaz miktarı nedir? TOMAlardan kaç ton su sıkılmıştır?
3. 7 Haziran seçimlerinden günümüze kadar geçen süre içinde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 23. Maddesinin 1. Fıkrasının (b) bendini ihlal eden kaç eylem gerçekleşmiştir? Belirtilen yasayı ihlal etmeyen toplantılarda da kitleyi dağıtmak için gaz veya tazyikli su kullanılmış mıdır? Kullanılmış ise sebebi nedir?
4. Partimizin düzenlediği organizasyonlarda vatandaşlara herhangi bir uyarı yapılmadan gaz ve tazyikli su sıkılmasının amacı nedir?
5. Kamera vb. farklı teknikler kullanarak varsa şüphelileri yakalamak yerine dağıtma yönteminin tercih edilmesi merkezi bir karar mıdır? Merkezi bir karar ise bu uygulamanın yasal dayanağı var mıdır? Yereldeki birimler veya o sırada bulunan yetkili kişilerin kararı ise bu uygulamaya dair bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmamış ise nedeni nedir?
6. 20 Mayıs 2016 ile 5 Haziran 2016 tarihleri arasında partimizin düzenlemek istediğihalk buluşmalarına valilikler tarafından yasak konulmasının nedeni nedir?
7. Partimizin vatandaşlar ile buluşmasından nasıl bir çekince duymaktasınız?
8. AKPnin düzenlediği herhangi bir miting veya kitlesel buluşmada gaz ve tazyikli su kullanımı ile kitlenin dağıtılması gibi metotlar kullanılmış mıdır?
Muş Manşet Gazetesi