Öğretmenevi konferans salonunda gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Vali Seddar Yavuz, Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay İsmail Işık, Belediye Başkanı Feyat Asya, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Sönmez, bakanlık temsilcileri, ilçe ve belde belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı.
İstiklal Marşının okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdulbari Aksoy, Bir ülke, sağlıklı toplum ve sağlıklı gençlerle büyür. Bugün burada toplanmamıza vesile olan yüreği memleket sevdasıyla dolu olan Valime bu anlamda gerçekten çok teşekkür ediyorum. Çünkü 40 yıldır bu memlekette oturuyorum ve hiç bu talimatı aldığım kadar heyecanlı olmamıştım. Bu talimatı aldığımız gün aslında bu kadar zevkli olacağını da tahmin etmemiştim. Ama başınızda sorunun ana kaynağını bilen bir valiniz var ise ve sorunları asla ötelemeye tahammülü yok ise o zaman sizin için işinizi coşkulu bir şekilde yapmaktan başka hiçbir şey kalmıyor. Tüm katılımcılara da kurumum ve şahsım adına teşekkür ediyor, saygılarımız sunuyorum dedi.
Daha sonra konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal ve Sportif Aktiviteler Genel Koordinatörü, Gençlik Spor Kulübü Genel Başkanı ve Baş denetçi Gürdal Gümüş de eylem planının önemine değinerek, Yapılan bu faaliyet o kadar önemli ve o kadar değerli ki biz Yetiştirme Yurtlarında kalan çocuklara, Çocuk yuvalarında kalan dezavantajı çocuklara hizmet vermekle beraber esasen Türkiyenin 80 milyona hitap eden çok büyük bir bakanlığız, çok büyük bir aileyiz. Hepimize bir şekilde dokunan bir bakanlık olarak hizmet veriyoruz. Burada yapılan faaliyet Türkiyenin ve Muşun alttaki tramvaylarıymış ortadan kaldıracak bir faaliyet ve belki Muşun bundan 10 sene sonrasına 20 sene sonrasına hizmet verecek bir faaliyet konu konuyu kaynağından eritecek bir faaliyet. O nedenle çok önemli ve değerli bir faaliyet olarak değerlendiriyorum diye konuştu.
Gümüşün konuşmasının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hakları Daire Başkanı Bayram İnce de çocuk hakları ile ilgili bir konuşma yaptı.
Belediye Başkanı Feyat Asya da yaptığı konuşmada, Göreve gelir gelmez Ortak akıl, birlikte yönetim ve ideal bir Muş sloganıyla hizmet sunmaya başladık. Fakat bunun altını doldurmak çok da kolay olmadı. Sayın Valimizin bu ile atanmasının ardından bunu fiili bir şekilde hayata geçirmenin sevincini yaşıyoruz. Bugün geleceğimizin teminatı çocuklarımızın kötü alışkanlıklardan kurtulması ve iyi bir geleceğe sahip olabilmeleri için, Muşun bütün asli unsurları bir araya gelerek bir eylem planı hazırlamışlar. Belediye olarak bizlere düşen bütün sorumlulukları yapmaya hazır olduğumuzu buradan ifade etmek istiyorum. Namaz kılarken boynuna çıkan çocuklara tahammül eden bir Peygamberin ümmeti olarak çocuklarımızın bizlerin emanetinde olduğunu ve yerel yöneticiler olarak bu konuda ciddi sorumluluklarımızın olduğunun bilincindeyiz. Dolayısıyla çocuklarımıza yönelik düzenlenen bu eylem planının bir parçası olmanın onurunu yaşıyoruz ifadelerini kullandı.
28 Şubat sürecinden herkesin mustarip olduğunu ancak en çok mağdur edilenlerin çocuklar olduğunu ifade eden Başkan Asya, Çünkü 28 Şubattan önce bu bölgedeki vatandaşlar, çocuklarını camilere götürerek manevi bir bağın olmasına vesile oluyordu. 28 Şubat bilerek veya bilmeyerek bu bağı çürüttü ve şu anda her birimizin hakim olmak istediği ancak hakim olamadığı patlamaya hazır birer bomba üretti. Bütün bunlara rağmen çocuklarımıza yönelik hazırlanan bu oluşumla faydalı bir sonuç alacağımıza inanıyorum. Çünkü 2002 yılından sonra ülke genelinde birçok alanda mükemmelleşme süreci yaşandı ve aynı şekilde devam ediyor. Bu duygularla geleceğimizin teminatı çocuklarımız için hazırlanan bu eylem planımızın özelde ilimize ve bölgemize, genelde ülkemize ve gönül coğrafyamıza hayırlar getirmesini temenni eder, emeği geçenlere şükranlarımı sunarım diye konuştu.
Son olarak konuşan Vali Seddar Yavuz, Bütün dünya bir buhran içerisinde. Bütün dünya yeni bir çıkış arıyor. Bu çıkışı nasıl bulabileceğimizi tartışıyoruz. Hepinizin bildiği gibi pozitif akım dünyayı kasıp kavurdu. Denildi ki; biz insanları eğiteceğiz, maddi imkanlara kavuşturacağız ve huzurlu ve mutlu olacağız. Bu akım insanları mutlu etmedi. Tam aksine insanları buhran içerisine düşürdü. Dediler ki; sadece akıl bize yeter, sadece ilim bize yeter dediler ama geldiğimiz nokta da akılda, ilim de bize yetmedi. Çünkü aklın ve ilmin yanına irfanı, inancı, insanlara hizmet etmeyi koyamadık. Bireyci, çıkarcı, materyalist bir toplum meydana getirdik. Bugün Avrupa ülkelerinde, eğitim düzeyi bize göre çok yüksek, sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyi tartışılmaz ölçüde daha yüksek ama gelin görün ki 15-24 yaş arasında bir kez olsun uyuşturucuyla buluşma yaşı ve bunun nüfusa oranı yüzde 50lere kadar çıkmış durumda. Eğer sadece eğitim, sadece ekonomik kalkınmışlık yeterli olsaydı insanlık böylesine bir buhran içerisine düşmezdi. Demek ki yanlış yaptığımız bir şeyler var. Eğer gün içerisinde bir iyilik yapmışsak, her hangi bir çaresizin yüzünde gülümseme tebessüm yaratabilmişsek o akşam evimize gittiğimizde huzurluyuz, başımız yastığımızda mutluyuz. Ama eğer o gün yanlış bir davranışta bulunduysak, insanları üzmüşsek, daha önemlisi insanların hakkını gasp etmişsek, kalp atışlarımız değişir huzursuz oluruz şeklinde konuştu.
Türkiyenin genç bir nüfusa sahip olduğunu ve bunun da avantaj ve dezavantajlarının bulunduğunu kaydeden Vali Yavuz, Eğer siz gençliğinizi değerlerle buluşturabilirseniz iyi eğitebilirseniz, iyi insan ve iyi vatandaş olarak topluma sunabilirseniz bu elbette bir avantaja dönüşür. Ancak çocuklarınızı ilim ve irfanla buluşturamazsanız, kadim medeniyetinizin değerlerini benimsetemezseniz, iyilik yapmayı, toplum için yaşamayı temel bir paradigma olarak ortaya koyamazsanız o zaman işte toplumsal sıkıntılar ve felaketler arka kısmı kovalar. Şuanda 5-19 yaş arasında ilimizde tam 148 bin 920 çocuğumuz bulunuyor. Yine 20-34 yaş arasında 101 bin kişimiz var. Yani kaba taslak 250 bin kişi şuanda 34 yaş altında görünüyor. Bu proje fikri esasında bizim yıllar önce uyguladığımız ve olumlu sonuçlar alamadığımız bir projedir. İlk defa bunu Urfa Siverek kaymakamlığım sırasında aile içi iletişim, şiddet ve madde bağımlılığı altında ilk defa uyguladık. Daha sonra İstanbul Gaziosmanpaşa Kaymakamlığım sırasında yine bir kez daha uyguladık ve risk grubundaki çocuklara yönelik ve bu çocuklara bütün imkanlarımızla yöneldik. Bu proje özü itibariyle sorun çıkmadan, sorun tespit etmek ve o çocukları kazanmamız gerekiyor. Yine Uşak Valiliğim sırasında bir kez daha bunu uyguladım ve gördüm ki bu toplumda en büyük sorun sevgi ve şefkat açığıdır. İnsanlar iki şey üzerinde kavga eder, sevgi ve maddi çıkar. 60 yaşına gelmiş insanlar; annem beni çok severdi, seni az severdi kavgası yapıyorlarsa demek ki sevgi en büyük ihtiyaç ve erken çocukluk döneminde karşılanmayan sevgi hele hele yönetilen şiddet maalesef çocuklarımızda derin izler bırakmakta. Bu insanlarımız belki makam, mevki sahibi olsalar bile çevrelerine huzursuzluğun kaynağı olmaktadırlar ifadelerini kullandı.
Vali Yavuz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Çocuklarımızı çevresel risklerden ve şiddetten olabildiğince korumaya, onların haklarının öğretmeye yönelik bir çalışma ve ayrıca anne baba eğitimine de çok önem veren bir yaklaşımdır. Nitekim biz Uşak valiliğimiz sırasında, boşanma oranlarının çok yüksek olduğu bir şehirden bahsediyoruz. Biz dedik ki eşlerinizden boşanın ama çocuklarınızdan değildi sloganımız, bakın toplum giderek çocuklarını sokağa bırakıyor. Eşlerinden insanların boşanma hakkı elbette vardır. Bu bir hayli modern hayatın getirdiği sorunlar nedeniyle çok yükseldi. Çocuklarınızla boşanamazsınız, Eşlerinizle boşanabilirsiniz. Dolaysıyla parçalanmış ailelerde ayrı bir sorun haline maalesef ülkemizde gelmeye devam ediyor. Bütün bu tablo içersinde Türkiye halen iyi bir noktada. Bugün bizim madde bağımlılığı konusunda oranlarımız Avrupa ile kıyaslanma. Bunlar yüzde 1-2 civarında konuşuluyor. Elbette istatistiklerimizde yanlışlar, kusurlar, eksikliler olabilir ama bu bizim birazda İslam toplumu olmamızdan kaynaklanan bir avantajdır. Bu avantajımızı daha iyi kullanmalıyız. o yüzden bu toplum bir karar vermeli biz kimiz, nereye gidiyoruz, ne olacağız sorusunu doğru cevaplamalı. bu soruyu doğru cevaplamayan toplumlar, olsa olsa ucube olur. Biraz doğulu biraz batılı, biraz o dinden, biraz bu dinden ve karma ne olduğu belli olmayan rengi kokusu olmayan bir topluma döneriz. Oysa biz rengi kokusu olan, duruşu olan bir milletiz. Biz Bin yıldır dünyada hakkı hukuku haykıran ve bu uğurda şahadeti şeref bilmiş bir milletin evlatlarıyız. Biz kuşlar için bile vakıf kurmuş bir milletiz. O yüzde şunu çocuğu, bunun çocuğu diyemeyiz ve insan kaynağımıza mutlak suretle yatırım yapmalıyız. Bu şehirde eğitim çağında 130 Bin çocuğumuz var. Biz 130 Bin çocuğumuza sahip çıkabiliyor muyuz, yoksa görevimizi yapıyormuş gibi mi yapıyoruz. O yüzden toplum olarak sadece işi öğretmenlere havale etmek doğru bir yaklaşımıdır. Anne Babanın görevi gerçekten bir terbiye görevimizdir. O yüzden hepimizde bir duyarlılık ve hassasiyetin oluşması fevkalade önemlidir.
Bu projenin takipçisiyiz, bu eylem planının tüm maddelerinin en iyi şekilde uygulanması için bu şehirde çalışacağız. Bu şehirde 6’ncı ayımızı doldurmuş oluyoruz. Dolaysıyla Muş’un fotoğrafını net olarak çektik. Sorunlarımız nedir? bu sorunlarımızın çözüm önerileri neler olabilir, bütün bunlara dair bir bakış açımız ve tespitimiz var. Bundan böyle her alana ilişkin yatırım, hizmet ama daha çok insana yatırım noktasında çok daha önemli projeleri arka arkaya gündeme taşıyacağız.
Valiliğe başladığımda bir karar yayınladım. Bu kararda eğitim kurumları etrafında okulla ilişiği bulunmayan insanların uzaklaştırılması ve bunlara para cezası uygulanmasına dair bir valilik kararı yayınladım. Şu ana kadar özellikle emniyet birimlerimiz bu konuda hassasiyet ile uygulamalar yaptı. Her okulda bir emniyet irtibat görevlisi belirledik ve sizden istirhamımız bu konuda sürekli emniyet birimleriyle işbirliği halinde olmanız, velilerimizin ve diğer bütün vatandaşlarımızın 155’i aramalarını ve bu konudaki artan hassasiyetimizi net olarak ortaya koymaları gerekiyor. Biz sadece söz söyleyen ve söylediği sözün arkasını takip etmeyen bir devlet değiliz. Benim valilik tarzım asla böyle değil, her söylediğimi bu şehirde tek tek gerçekleştirdim. Göreve başladığım gün ne demişsek, hangi vaatte bulunmuşsak ve hangi işi yapacağımızı söylediysek fiilen bunları tek tek hayata geçirdik ve bundan sonrada geçirmeye devam edeceğiz. Buradan tüm kamuoyuna sesleniyorum lütfen okullardan ellerinizi çekin. Okullarımıza, yavrularımıza ve geleceğimizin teminatı çocuklarımızdan dokunmayın. Çünkü çocuklarımıza dokunduğunuzda karşınızda bizi bulacaksınız ve en büyük sorunlarımızdan bir tanesi maalesef okul etraflarında şiddet, bu insanlar okul etraflarına niye geliyorlar, okulla ilişiği olmayan insanın okul etrafında turlamasının başka bir amacı var mı? Elbette o çocuklarımızın rahatsız etmekteler. Onlara başka bir amaçla yaklaştıkları gayet açık, o yüzden bunu da uygulayacağız. Öğretmen arkadaşlarımızdan bu tür insanlarla muhatap olmamalarını rica ediyorum. Çünkü öğretmen arkadaşlarımız güvenlik görevlisi değil. Müessif olaylara sebebiyet vermemek bakımdan yapacakları şey, İrtibatta oldukları emniyet görevlileriyle süratle irtibat kurmak ve güvenlik güçleri de gerekeni yapacak. Bizim Okul müdürlerimiz ve öğretmenlerimiz güvenlik görevlisi olmadığına göre müessif olaylara sebebiyet vermeye de gerek yok ama sesiz kalmamalarını ve süratle ihbarda bulunmalarını onlardan rica ediyorum.
Bu şehrin bir ekip etrafında biz diyebilmesi çok önemli bir şeydir. Ben hayatım boyunca kazan kazan fikrine çok inandım. Eğer bu şehirde güzel bir şey varsa hepiniz kazanırsınız. Bu şehir olumsuz gelse bu şehirde kaybeder bende kaybederim, hepimiz kaybederiz. Bu yüzden hepimiz kazanmak üzerine bir sistem kurmalıyız. Biz çocuklarımızı neye göre yetiştirdiğimizde bunu belirliyor. Biz çocuklarımızı kaybet-kazan diye mi? yetiştiriyoruz, kazan-kaybet diye mi?, kazan-kazan diye mi? aslında biz insanlarımızı kazan kazan diye yetiştirebilsek bu toplum daha huzurlu bir toplum olur. O yüzden bizim buradaki, temel stratejimiz her kesin kazanması üzerine kuruludur. Bu proje, bu eylem planın bu şehrin menfaatine midir, hiç şüphesiz menfaatinedir. O zaman herkesi bu eylem planı etrafında konumlanmaya davet ediyorum.
Yapılan konuşmaların ardından Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Sedat Tunç, eylem planı ile ilgili sunum yaptı.
Muş Manşet Gazetesi
