Ülke genelinde olduğu gibi Muşta da dün 128 bin öğrenci için ilk ders zili çaldı. Eğitim hayatına ilk adımı atan anaokulu ve birinci sınıf öğrencilerine aileleri eşlik ederken, eğitim hayatına adım atan öğrenciler ise çiçeklerle karşılandı. İlk olarak valilik önünde düzenlenen çelenk sunma töreni ile başlayan İlköğretim Haftası, daha sonra 2071 Melikşah Ortaokulunda devam etti. Burada düzenlenen törene Vali Seddar Yavuz, Belediye Başkanı Feyat Asya, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Sönmez, kurum amirleri ve çok sayıda öğrenci velisi ile öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan törenin açılış konuşmasını 2071 Melikşah İlk ve Ortaokulu Müdürü Enver Kıvanç yaptı.
Kıvanç konuşmasında, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının Ülkemiz, ilimiz ve bizler için etkin, verimli ve hoşgörü ortamı içerisinde geçmesini diliyorum. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun bütün toplumları köklü dönüşüm ve değişim sürecine sürüklemiş bulunmaktadır. Bilişim sektöründeki bu gelişmeler toplumların yapısını etkilediği gibi eğitim sistemlerini de derinden etkileyen çok önemli bir faktör olmuştur. İşte bu hızlı gelişen ve değişen dünya ile bütünleşme çabası içerisinde bulunmaktayız. Bu gelişim ve dönüşümü yöneten insan unsurudur. İnsanın eğitildiği yer kuşkusuz eğitim-öğretim kurumlarıdır. Bu kurumların ilk basamağı olan İlköğretimin bu hızlı kalkınma süreci içerisindeki yeri büyük önem arz etmektedir ifadelerine yer verdi.
Ardından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Muştaki eğitim kurumlarında yapılan yeniliklere değindi.
Muştaki en büyük yatırımlarından birinin eğitim olduğunu belirten Vali Seddar Yavuz ise, donanımlı insan yetiştirmenin önemli olduğunu söyledi. Vali Yavuz, Muşun akıllı tahta noktasında Uşaktan önde olduğunun altını çizdi. Okullardaki donanımların memnuniyet verici olduğunu kaydeden Vali Yavuz, Hala Uşakta bazı liselerde akıllı tahta bulunmuyor. Bütün liselerde akıllı tahta olması ve bunların etkin bir şekilde kullanılması ilimiz açısından memnuniyet vericidir. Bizim bu şehirde üzerinde duracağımız konulardan bir tanesi eğitimdir. Tabi biz eğitim mi öğretim mi derken işin sanıyorum sadece öğretim boyuna odaklandığımız açık. Eğer insan davranışlarında olumlu değişiklikler meydana gelmiyorsa ya da biz insanları iyi insan, iyi anne, iyi baba, iyi eş yapamıyorsak demek ki sistemimizde bir sorun var. Sadece çocuklarımıza bilgi yükleyerek bu çağı kucaklayamayız. O nedenle medeniyet yarınıyla bezelenmiş iyi insan, iyi eş, iyi baba ama bunun yanında da başarılı insan hedeflemeliyiz. Aksi takdirde başarılı olmamız hedeflememiz mümkün değil. Geçenlerde okullarda çocuklara sorular soruyorum; ne olmak istiyorsun? Diyor ki doktor olmak istiyorum. Dedim ki neden doktor olmak istiyorsun? Diyor ki rahat etmek için. Üzüldüm. Dedem ki sen lütfen doktor olma. Çünkü rahat etmek için meslek seçiyorsanız, sizin hizmet ettiğiniz insanların haline ben acırım. O yüzden biz neden bir meslek seçerdik. Derdik ki çaresizlerin çaresi olmalım. Kimselerin kimi olalım. En ücra noktadaki insanımıza hizmet edelim. Onların sorunlarını çözelim. O yüzden zihniyet devrimi çok önemli. Sadece başarılı insan değil başarılı insanların başarısını güdüleyecek, ona hedef gösterecek yaklaşımlar sergilemeliyiz. O yüzden kamu çalışanlarının tamamı vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek üzere onların dertlerini dindirmek üzere görevdeler ve görevde olmalılar. Eğer biz bu paradikma değişikliğini hayatımıza da benimsemezsek küçük yaşlardan itibaren dediği bu hayat biçimi de otomatik davranış haline gelmezse korkarım zaman zaman hortlayacaktır bu. İnsanlar kendi rahatlarını düşünürken hizmet ettikleri insanları, yapmak istedikleri görevleri ihmal edebileceklerdir. O açıdan biz öğretmek kadar eğitmek konusuna eğilmeliyiz dedi.
İlk emri Oku olan bir dinin mensuplarının hala okuma yazma sorununu konuşuyor olması bizim için ayrıca bir utanç vesilesidir diyen Vali Yavuz, Bizim artık okuma yazma sorunu değil, artık başka sorunları konuşmamız gerekir. Bizim kadim medeniyetimize dönmemiz, baştan İslamın, medeniyetimizin bütün değerlerini kucaklamamız ve kendimize yeni bir yol yön çizmemiz zamanı gelmiş ve geçiyor. İşte bu eğitim kurumlarımız bunları gerçekleştirebilecek yerlerdir. Ümit ediyorum ki bütün öğretmenlerimizle eğitim camiamızla hep beraber, el ele, gönül gönüle başarılı insanlar yetiştiririz. Sadece 79 milyon vatan evladına değil gönül coğrafyamıza, balkanlara, Kafkaslara, Ortadoğuya, Afrikaya uzanacak bir şefkat elini mutlak suretle gerçekleştirmeliyiz. O yüzden bunları başarabilecek kapasiteye sahibiz. Önemli olan birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi muhafaza edelim. Bu duygu ve düşünce içerisinde baş öğretmen Atatürkü yad ediyorum. Ayrıca edebiyata intikal etmiş tüm öğretmenlerimize Allahtan rahmet ediliyorum. Görevi başında hunharca katledilen şehit öğretmenlerimizin önünde saygı ile eğiliyorum, rahmetle anıyor, bu duygu ve düşüncelerle hepinize sevgiyle selamlıyorum şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmalardan sonra protokol üyelerinin öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekmesiyle ilk ders zili çalarak program son buldu.
Muş Manşet Gazetesi