Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) İlim ve Fikir Topluluğu, üniversite merkez yerleşkesindeki Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans Salonunda Ümmetin Bir Azası Olarak, Kürtlerde İslami Kimliğin Gelişmesi adlı konferans düzenledi.
Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turanın konuşmacı olarak katıldığı konferans, İlahiyatçı Mahmut Bilicinin Kur`an-ı Kerim tilavetini okumasıyla başladı. Akademisyen ve öğrencilerin katıldığı konferans, Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turan tarafından verilen konferansla devam etti. Turan konuşmasında ilk olarak: Her toplumun farklı uğraşma biçimi olmuş. Birileri İslam ile uğraşırken; Orta Asyada uğraşırken farklı bir alanda, Afrikada farklı uğraşmış, Suriyede uğraşırken farklı uğraşmış. Ama Kürtlerde İslam ile uğraşırken direk tarih kalesi hedef alınmış. Araştırma yaparken bu benim dikkatimi çekti. Bu tarih kalesi niye mühim? Onu o kanaate ileten nedir? O birileri diyor ki Ben bu tarih kalesini yıkarsam, tarihini ele geçirirsem, ben bu milleti ele geçiririm. Onun İslam ile bütün bağını koparırım. Böyle bir hava, bir saldırı var. Atılan yalanları araştırdıkça anlıyorsunuz dedi. Kürtlerin İslamiyet ile birlikte yeniden dirilişe geçtiğini belirten Turan: Kürtlerin İslamlaşması, tükenme noktasında olan bir toplumun İslam vesilesi ile yeniden diriliş öyküsüdür, yeniden var olma öyküsüdür.
Milattan sonraki çağda, Kürtlerin varlığı tümü ile İslam ile var olmaktır. İslam Diyarbakır önlerine gelmeden önce, Diyarbakır, Van, Hakkâri yörelerinde bırakın bir Kürt Devleti, Kürt Beyliği, hatta bir Kürt ağası bile yok. Kayda geçen bir Kürt ağası bile yok. İslamiyetten önce Türklerde Orhun Abideleri var. Türklerin ilk kitabı, eserleridir. Kürtlerin böyle hiçbir kayıtları, eserleri yok.
O yüzden bu yokluktan varlığa geçiştir. Her anlamda yokluktan varlığa geçiş, yeni bir kimliğin inşası vardır. Eğer toplumlar için illa bir kurtuluş günü olacaksa, Kürt toplumu için milli kurtuluş günü Diyarbakırın fethidir. İslam ordularının Diyarbakırı fethettiği gündür. Çünkü o gün bizim cehaletten ilme, esaretten hürriyete geçtiğimiz ve toplumların en alt konumunda iken tarihe mal olmaya başladığımız gündür. Tarih içinde yer almak, sadece yetenekli toplumlar tarih içinde yer alır. Biz İslamiyetten önce tarihten düşmüşüz, tarihte yerimiz yok. Ve İslam tükenişte olan o toplumu bulunduğu yerden yükseltiyor, yüceltiyor ve bir dünya toplumu haline getiriyor ifadelerini kullandı.
Selahhadin Eyyubi, Kürtler ile ilk kez Sudanı fethediyor Kürtlerin İslamiyete sarılmasıyla hedef haline geldiğini vurgulayan Turan, Kürtlerin desteğini alan Selahaddin Eyyübinin Sudanı ilk kez fethedildiğini belirtti. Turan konuşmasında: İslamiyetten sadece 250 yıl sonra Basra Körfezi kıyılarında İslam tarihi bize Ubeydullah El-Kurdiden bahseder. Bir beylik kurmuş artık. Akidesinin sağlam olduğunu, ilme yatırım yaptığını söylerler. Dünün Bedevi toplumu ilme yatırım yapıyor.
Çadırlarda, mağaralarda yaşayan bir toplum sanat eserleri üretiyor. İşte kitapsız bir halkın eline İslam, kitap verdi, hayat verdi. Sünnet gibi bir disiplin geldi, onların hürriyet aşkı İslam içi özgürleşme ile fetih ruhunu cihad ile birleştirdi. İslam ile Diyarbakır, İslam âleminin 5inci ilim merkezi haline geliyor. Kafkasyaya yayılan İslam ile Selahaddin Eyyubi gibi biri yetişiyor. Selahhadin Eyyubi, Kürtler ile ilk kez Sudanı fethediyor. Selahaddin Eyyubi hem askeri olarak hem de ilmi olarak çok fazla yatırım yaptı. Kürtlerin tarihine saldırmalarının nedeni, Kürtlerin İslama hizmet etmesidir. Eski dünya düzeni katletme üzerineydi.
Yenidünya düzeni kültürel işgal üzerinedir. Şimdi zihinlerimizi yıkayarak, kalplerimizi işgal ederek, fikirlerimizi kendilerine bağlayarak kendi askerleri haline getirmek istiyorlar. Bu toplumun kimliği İslam ile özdeşleşmiştir, bütünleşmiştir. Onun için doğru araştırmak, bilmek gerekir. Hiçbir şey doğru karşısında dayanamaz, duramaz açıklamasında bulundu. Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turanın verdiği konferansın ardından konuşan İlim ve Fikir Topluluğu üyelerinden Yahya Adanır: Kürtler, İslamla şereflenmeye başladıkları 7. Yüzyıldan günümüze kadar İslam sancaktarlığını yapan ve Selahaddin Eyyubi, Abdulkadir Geylani, Ahmede Xani, El-Cezeri, Feqiye Teyran, Mevlana Xalit, Şeyh Said, Bediüzzaman gibi sayısız şahsiyetleri yetiştirdi. Kürtler hep İslamla anıla gelmişlerdir. Günümüzde bile İslamın en büyük sancaktarlarından biri yine Kürtlerdir açıklamasında bulundu. Konferans, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Muş Ovası Gazetesi