Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş İl Başkanlığı, IŞİD’in Kobani’de gerçekleştirdiği bombalı saldırıya tepki göstermek için yürüyüş yaptı.
Cumhuriyet Caddesi su deposu mevkiinde toplanan DBP’liler, buradan Belediye Meydanı’na yürümek istedi. Yürüyüşün izinsiz olduğunu söyleyen polis ise, partililerin yürümesine izin vermedi. Uzun süre polisle yapılan pazarlıktan bir sonuç alınmayınca, Vali Vedat Büyükersoy’la telefon görüşmesi yapıldı ve yürüyüşe izin verildi. Cadde boyunca pankart açılmadan ve slogan atılmadan yapılan yürüyüş Belediye Meydanı’nda son buldu. Burada basın açıklaması yapan DBP Muş İl Eşbaşkanı Nursel Yiğit, Kobani’deki çatışmaların 78’inci gününe girdiğini hatırlattı. Bombalı saldırıya da değinen Nursel Yiğit; Kobani’nin 3 tarafından saldırılar amacına ulaşamayınca 2 gün önce Mürşitpınar sınır kapısından Kobani tarafına geçen bomba yüklü bir araçla saldırı yapıldı. Gerek PYD yetkililerinin açıklamaları, gerekse de görgü-tanıklarının anlatımlarına göre saldırıyı yapan araç Türkiye tarafından Kobani tarafına geçmiştir dedi.
Yiğit açıklamasında, IŞİD çete saldırıları karşısında Kürt halkı topyekun bir direniş ve kenetleme yaşadı. Bu duyarlılık, kenetlenme ve Kobani’deki YPG ve YPJ güçlerinin direnişi sayesinde Kobani kenti düşmedi ama 78 gündür saldırılar da, çatışmalar da durmadı. Biz Muş DBP yönetimi ve burada yaşayan halkımızla birlikte defalarca IŞİD çetelerinin Kobani saldırılarına yönelik tepkimizi dile getirdik. Türkiye’nin bu çete ile ilişkisini kesmesini, desteklememesini dile getirdik. Zaman zaman olumlu adımlar atılsa da 2 gün önce yaşanan saldırı tekrardan şüphelerimizi arttırmıştır dedi.
Kobaninin 3 tarafından yapılan saldırılarına maçına ulaşmadığını belirten Yiğit, Kobani’nin 3 tarafından saldırılar amacına ulaşamayınca 2 gün önce Mürşitpınar sınır kapısından Kobani tarafına geçen bomba yüklü bir araçla saldırı yapıldı. Gerek PYD yetkililerinin açıklamaları, gerekse de görgü-tanıklarının anlatımlarına göre saldırıyı yapan araç Türkiye tarafından Kobani tarafına geçmiştir. Yine izlediğimiz görüntülerden de netçe görülüyor ki Türkiye sınırı içerisindeki TMO’dan saldırı yapıldı. Özellikle 6-7 Ekim olaylarından sonra yaşanan bu saldırı çok tehlikeli bir girişimdir. Kobani’ye yapılan bu saldırıyı kınıyoruz ve Türkiye devleti yetkililerine şu çağrıyı yapıyoruz. Bu saldırı bir devlet politikası olarak mı yapıldı yoksa bu saldırı hükümete rağmen mi yapıldı? Hükümetin bu konuda net bir açıklama yapması ve olayın üzerine gitmesi gerekir. Ya Türkiye, Kobani halkının şahsında Kürt halkına savaş ilan etti ya da hükümete rağmen birileri Türkiye’yi bu savaşa dahil etmek istiyor. Bu konuda hükümetin sessiz kalması var olan şüphelerimizi arttırıyor. Hükümetin en kısa sürede net bir cevap vermesi gerekir. 78 gün içerisinde Kürt halkı her gün evlatlarının cenazelerini karşıladı, Toplum hem çok duyarlı ve hem de çok hassas bir konuma geldi. Yeni bir 6-7 Ekim olaylarının yaşanmaması için Türkiye’nin bu konudaki tavrını netleştirmesine ihtiyaç vardır. Bizler de bu konunun takipçisi olacağız ve ona göre bir tutum içerisinde olacağımızı halkımıza ve değerli basın mensuplarına açıklıyoruz diye konuştu.
Yiğit açıklamasında ayrıca şunları söyledi: Diğer bir konu sizlerin de bildiği gibi Kobani saldırılarının başladığı günden bugüne kadar bir çok eylem ve etkinlik yapıldı. Bazen istemediğimiz görüntüler yaşandı, bazen de gösterilmesi gereken tepkiler gösterildi. özellikle 6-7 ekim olaylarından bu yana Muş merkezde 24 kişi olmak üzere il sınırları içerisinde 69 kişi tutuklandı. Son dönemde yaşanan olaylarda insan ölümlerine sebep olanlar hakkında herhangi bir tutuklama yaşanmamışken, 69 insanımızın gereksiz yere tutuklanmasını kabul etmiyoruz ve bugün itibariyle bu tutuklamalar karşısında daha aktif eylemlilikler içerisinde olacağımızı açıklıyoruz. Yeni gerginliklerin yaşanmaması için arkadaşlarımızın acilen bırakılması gerekir.
Muş Manşet Gazetesi