Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Muş İl Teşkilatı Ekim ayı danışma meclisi toplantısına katılmak üzere Muş’a geldi. Çağlayan, bakan olarak ilk kez geldiği memleketinde büyük bir coşkuyla karşılandı. Muş Havaalanında büyük bir kalabalık tarafından davul zurna eşliğinde ve kurbanlar kesilerek karşılanan Çağlayan, hemşerilerinden büyük ilgi gördü.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer alan iş veren SSK payındaki yüzde 5’lik düşüş konusundaki kararlılıklarının tam olduğunu söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Muş İl Teşkilatı Ekim Ayı Danışma Meclisi Toplantısı’na katılmak üzere Muş’a geldi. Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağı ile Muş’a gelen Zafer Çağlayan, bakan olarak ilk kez geldiği memleketinde büyük bir coşku ile karşılandı. Muş Havaalanı’nda büyük bir kalabalık tarafından davul-zurna eşliğinde ve kurbanlar kesilerek karşılanan Çağlayan, hemşehrilerinden büyük ilgi gördü. Kültür merkezinde düzenlenen AK Parti Ekim Ayı Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldıktan sonra Muş Belediyesi tarafından yaptırılan 1071 Alparslan Parkı’nın açılışını yapan Zafer Çağlayan, daha sonra Engelliler Parkı’na geçerek bedensel engelli vatandaşlara tekerlekli sandalye dağıtım törenine katıldı. Açıklamalarda bulunan Çağlayan, bu dönemde yapacakları en önemli değişikliğin teşvik sistemi olduğunu belirterek, “Bölgesel ve sektörel teşvik yapmayı düşünüyoruz. Teşvik sistemini değiştireceğiz ve yatırımlar bölgeye gelmeye başlayacak. Teşvikleri sektörel ve bölgesel hale getireceğiz. Özellikle Muş, Bitlis, Bingöl, gibi geri kalmış illerimizi özel teşvik kapsamına alacağız. Bu konuda kararlığımız tamdır ve projeler hazırdır” dedi.
Basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, iş veren SSK payındaki yüzde 5 indirim yapılması konusunda açıklamalarda bulundu. Çağlayan, “Türk sanayicisinin rekabet gücünü arttırması, diğer taraftan Türkiye’de işsizlik meselesinin önlenmesi ile ilgili istihdam konusunda pozitif gelişmeler kat etmesi için mutlaka sosyal güvenlik primlerinin düşürülmesi gerekiyordu. Seçime beyannamesinde yer alan bu husus, hükümet programında da aynı şekilde değerlendirildi. Verilen programa göre 1 Ocak 2008’den itibaren işveren SSK payında 5 puanlık bir düşüş sağlanacaktır. Bu aslında Türkiye’de bir rekor ve çok radikal bir karardır. Şöyle ifade edeyim, bugüne kadar sosyal güvenlik sisteminin geçmiş hükümetler döneminde iyi yönetilmeyişi ve sosyal güvenlik sisteminde geçmiş dönemdeki bazı siyasetçilerin kendi cebinden bağış yapar gibi bir takım oyunlar uğruna, popülist düşünceler uğruna yapmış olduğu uygulamalarla sosyal güvenlik sistemi şu anda Türkiye’nin bütçesi üzerindeki en büyük kara deliktir. Sosyal güvelik sistemindeki bu açığı finanse etmek için her sene bütçenin performansı buna göre sağlanmakta ve bununla beraber bütçe dengeleri kurulurken de yatırımların önündeki en büyük engel sosyal güvenlik sistemindeki açığın finansının yapılmasıdır. Böyle bir açığa rağmen AK Parti hükümetinin, sayın başbakanın sosyal güvenlik sisteminde 1 Ocak 2008’den itibaren 5 puan indireceğini ifade etmesi çok kayda değer, çok önemli bir gelişmedir. Türk sanayicisinin rekabet gücünün sağlanması, Türkiye’de üretimin daha fazla olması, ihracat kapasitesinin kalitesinin daha fazla artması ve diğer yandan işsizlerimize iş bulunması noktasında çok önemli bir karar. Bunu yaparken işverenlerimizin bir kısmı da kayıt dışı çalışmaktan vazgeçmelidirler. Sigorta primlerinin düşmesine rağmen devletin sigorta gelirlerinde bir azalma, eksilme olmayacağını ispatlaması lazım. Eğer bu ispatlanırsa, 5 puanlık düşüşe rağmen işsizlik rakamları aşağı düşüyorsa, 5 puanlık düşüşe rağmen Türkiye’de rekabet gücü artıyor ve daha fazla üretim yatırım sağlanıyorsa ve 5 puanlık düşüş olduğu zaman sosyal güvelik sisteminin gelirleri azalma değil artış gösteriyorsa kademeli olarak sürekli indirilecektir. Bu konuda kararımız ve kararlılığımız tamdır” dedi.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığına saygı duyduklarını ifade eden Çağlayan, “Merkez Bankası bağımsız bir kuruluş. Elbette ki Merkez Bankası’nın bağımsızlığına saygı duyarız. Tabi Merkez Bankası ile ilgili görüşlerimizi söyleyince bunlar çeşitli şekilde speküle edilebiliyor. Siyaset bir kurum üzerine baskı yapıyor diye ifadeler sarf ediyorlar. Şunu çok net söyleyeyim, Merkez Bankası’nın görevi sadece Türkiye’de fiyat istikrarı sağlamak değildir. Merkez Bankası’nın en önemli görevi, Türkiye’de ekonomik istikrarın sağlanmasına katkı verecek her türlü çalışmayı yapmaktır, kendine verilmiş olan görev çerçevesinde. Türkiye’de yatırım, üretim, istihdam konusundaki dengelerin korunmasına destek vermektir.
Bu konuda tabii ki Merkez Bankası’na faiz düşün veya düşmeyin şeklinde bir görüş ifade etmem, onu Sanayi Odası başkanlığımda çok daha net bir şekilde ifade ediyordum. Zannediyorum ki gelişen şartları dikkate alarak bağımsız bir çerçevede gerekeni yapacaklar. Ancak şimdi bağımsız kalmak sadece fiyat istikrarını korumak, onun dışında hiçbir şeye karışmak değildir. Merkez Bankası’nın bu konuda kredisi tamdır, Merkez Bankası’nın saygınlığı bu hükümet döneminde sağlanmıştır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda bugüne kadar en çok dikkat eden hükümet 58, 59 ve 60. hükümettir ve sayın başbakandır. Bu konuda zaten bütün Türkiye ve bütün dünya bunu gördüğü için dışarıdan bugün Türkiye’ye milyarlarca dolar yatırım geliyorsa ve Türkiye, Amerika’da oluşmuş krizden en hafif şekilde etkileniyorsa bu hükümetin Merkezi Bankası’na karşı göstermiş olduğu saygınlık ifadesidir” şeklinde konuştu.
Çağlayan, daha sonra Park Lokantası’nda verilen iftar yemeğine katıldıktan sonra karayolu ile Bitlis’e hareket etti.
NULL
