Yapılan uyarıları dikkate almayarak anız yakmaya devam eden çiftçileri uyarmak için Cuma Namazında ‘Anız Yakmak Cinayettir’ başlığı ile hutbe okundu.
Özellikle kırsal kesimde yaşanan anız yangınlarının önüne geçilmesi için Müftülükte harekete geçti. Buğday ve arpa hasadının ardından tarlaların temizlenmesi için yakılan anızlarla ilgili Muş İl Tarım Müdürlüğü, birçok defa açıklamalarda bulunarak anız yangınlarının doğru olmadığını duyururken, yapılan açıklamalara aldırış etmeyen çiftçilerin anız yakmalarına devam ettikleri görüldü. Anız yangınlarının devam ettiğini gören Muş İl Müftülüğü ise ‘Anız Yakmak Cinayettir’ başlığı ile Cuma Hutbesi hazırladı. İl Müftülüğü tarafından ‘Anız Yakmak Cinayettir’ başlığı ile hazırlanan Cuma Hutbesi dün Cuma Namazında vatandaşlara anlatıldı. İl Müftülüğü tarafından hazırlanan Cuma Hutbesinde “Ekinler biçildikten sonra buğday ve diğer bitkilerin tarlada kalan kök ve sap kısmına anız denir. Ülkemizin yaz aylarında karşılaştığı önemli çevre sorunlarından birisi de bu anız yangınlarıdır. Binlerce böcek, kertenkele, kelebek, çekirge ve benzeri hayvanların ölümüne sebep olan ‘Anız Yangınları Bir Cinayettir’. Anız yangınları, yalnızca hayvanların ölümüne sebep olmakla kalmayıp aynı zamanda hava kirliliğine ve karayolunda görüşün azalmasıyla trafik kazalarına sebep olmakta, komşu tarlalardaki ürünlere, meyve bahçelerine, telefon ve elektrik direklerine, yerleşim yerlerine ve ormanlara zarar vermektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda ulaşılan bilgilere göre anız yakma, toprağın fiziksel, kimyasal, biyolojik özelliklerini, mineral yapısını ve dengesini bozmakta, verimliliği düşürmekte, gübre kullanımını artırmakta ve biyolojik dengeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Böylece çıplak kalan toprak, su ve rüzgâr erozyonuna açık hale gelmekte, toprak ve su kaynakları kirlenmektedir. Yine anızların yakılmasıyla toprağın su kaybı artmakta, yağmur suları yeterince emilemeyince toprakta tutunamamakta ve toprağı işlemek zorlaşmaktadır. Bu durum da verimi olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca anız yangınlarıyla yılanlar yanarak ölmekte ve bazı kuş türleri de yuvalarını kaybetmektedirler. Bunun sonucu olarak ürünlere zarar veren fare türü hayvanlar aşırı şekilde çoğalmakta ve yeni bir felakete kapı aralanmaktadır. Bu saydığımız şeyler, anız yakmanın zararlarından sadece bir kısmıdır. Bu nedenle modern tarımda anız yakmaya yer yoktur. Ülkemizde 1993 yılından beri anız yakılması yasaklanmıştır ve anız yakmak kanunen suçtur. Diyanet İşleri Başkanlığımızın Fetva Kurulu, anız yakmanın haram olduğunu beyan etmiştir. Anız yakmak, canlı yakmaktır, geleceği yakmaktır. Cadde veya sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesi ile yakılan anızda ölen binlerce canlının durumu aynıdır. Toprağın içinde ve üstündeki binlerce canlının yakılması haramdır, vahşettir. Peygamber Efendimiz (sav)’in “Yerdekilere merhamet etmeyene, göktekiler merhamet etmez” buyurması; yine bırakın hayvanını öldüreni, devesini aç bırakıp ona sıkıntı veren birine bile, “Allahtan korkmaz mısın” diye üzüntüsünü belirterek hitap etmesi, etrafımızdaki her türlü canlıya hangi nazarla bakmamız ve nasıl davranmamız gerektiğini bize öğretmektedir” denildi.
TARIM, UYARIDA BULUNMUŞTU
Muş İl Tarım Müdürü Murat Yıldız’da anız yakmanın sakıncalı olduğunu ifade ederek, “Yangınlar daha öncede ifade edildiği gibi toprağın doku mikroorganizmaları, nemlilik derecesini önemli ölçüde düşürerek kolayca agregatların çözülmesine su ve rüzgar erozyonuna daha dirençsiz hale gelmesine neden olmaktadır. Toprağı su ve rüzgar erozyonuna karşı koruyan bitki kök ve saplarının yakılması erozyon şiddetini daha da artırmaktadır. Çünkü toprağın aşınmasına karşı kalkan vazifesi gören anız yakılarak yok edilmektedir. Ayrıca% 76 gibi Büyük bir bölümünde inorganik madde içeriğinin % 2 gibi düşük değer gösterdiği ülkemiz toprakları için hiçbir şekilde değerlendirilmese bile 6 milyon tonluk organik madde kül edilmekte rüzgarla savrulup gitmektedir. Buğdayın hasadından sonra yakılmadan gölge tavında sürüm yapılmış parselde, yıllık ortalama toprak kaybı 116 kg/da dan, hasattan sonra anızı yakılmış, hemen sürülmüş parselde yıllık ortalama 273 kg/da a yükseldiği tespit edilmiştir. Beşeri faaliyetlerle ilgili zararlar da çok çeşitli şekilde ortaya çıkmaktadır. Yerleşmeler. Tarım alanları, ulaşım sistemleri, haberleşme ve elektrik ağları. Otlatma alanlarının yok olması, kümes hayvancılığı beslenmesinde otlak, hasat kaybı, artık dane ve yem kayıpları gibi belirlemek mümkündür” dedi.
Muş Ovası Gazetesi